Davutoğlu'ndan Gelecek Partililerin AKP'ye katılacağı iddiasına yanıt
Kısa Dalga - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu Genel Merkez binasında ziyaret etti. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından açıklama yapıldı.
ANKA'nın haberine göre; bazı milletvekillerinin yarın AKP'nin kuruluş yıldönümünde partilerinden ayrılarak AKP'ye katılacağı iddialarına yanıt veren Dervişoğlu, "AKP'ye gidebilirler. Biz de sizler gibi duyumlar alıyoruz. Partimizden biri gitmiyor, bağımsız milletvekili pozisyonunda gitmesi muhtemel olan arkadaşlarımız var. Partimizden istifa eden hiç kimse hakkında olumsuz bir beyanda bulunmadık. Bundan sonra da bu tavrımızı değiştirecek değiliz. Onlara çıktıkları yeni siyasi yolda başarılar dileriz" dedi.
Davutoğlu da şunları söyledi:
"Ben görevdeyken iki kavram kullandım aynı gün bu kavramlar Google'da en çok aranan kavramlar olmuş. Birisi epistemoloji biri de nepotizm. Bir yeni kavram söyleyeceğim; mitomani. Mitomani; sürekli yalan söyleyerek karakterini yalana ayarlayan kişi demek. Bir senedir 'Gelecek Partisi'nden 3 kişi, 1 kişi, 7 kişi ayrılacak' diye diye bir yılı tamamladık. İnsanda biraz utanma olur. Bunlar yalandan da utanmıyorlar. Bir yıl geçti hala aynı haber tekrar tekrar geliyor. Benim bir kulağım Lübnan'da bir kulağım Bangladeş'te, bir kulağımla da Amerikan seçimlerini takip ediyorum. Mitomanilere ayıracak vaktim yok. Bizim arkadaşlarımızın da vakti yok."
"Böyle bir tabloda insanların hukuka güven duyması mümkün mü?"
Milletvekilliği düşürülen Can Atalay için muhalefetin olağanüstü toplama çağrısının ardından 16 Ağustos'ta toplanma kararı verilmesine ilişkin İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu şunları söyledi:
"Bizim cuma günü gerçekleşecek Meclis oturumuyla ilgili tavrımız çok net. Ortada gasp edilen bir hak var. Sürecin doğru yönetilmediğine dair de ortak bir kanaat var. Sürecin doğru yürütülmesi lazım. TBMM Başkanlığı da yanlış uygulamalara adım attı. Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararlarına yerel mahkemelerin uymak zorunluluğu var.
TBMM'de okutulan karar ilk derece mahkemesinin değil Yargıtay'ın kararı. Dolayısıyla burada bir usulsüzlük yapılmış oluyor. Böyle bir durum olunca dosya önce Adalet Bakanlığı'na gider, oradan Cumhurbaşkanlığına gider, buradan bir tezkere ile TBMM'ye gönderilir. TBMM'de okutulan bir Cumhurbaşkanlığı tezkeresi yok.
Dolayısıyla işlem külliyen yanlış bir işlem. Meclis Başkanı bu aykırı uygulamaları kendisi he yurtdışındayken yapıyor. Dolayısıyla bir aymazlıkla karşı karşıyayız. Temennimi soruyorsanız TBMM zor durumdadır. Cuma günü bu şartlarda toplanırsa alacağı bir karar, yapacağı bir oylama da yoktur. Temennim şu, Meclis cuma günü toplanıncaya kadar adalet müessesi Türkiye'yi karşı karşıya bıraktığı bu sorunu çözmek yolunda doğru bir adım atmaya muaffak olabilir."
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu ise, "Can Atalay ile ilgili milli bir irade tecelli etmiş ve milletvekili seçilmiş. Bu iradeye halel getirecek hiçbir uygulama doğru, hukuki ve meşru değildir. Can Atalay'ı beğenirsiniz, beğenmezsiniz, tartışırsınız ama zaten adalet dediğiniz şey yandaşlarınıza ve sizin tarafta olanlara uygulandığı zaman olan bir şey değildir. Adalet; sizinle aynı düşünmeyenlere uyguladığınız zaman adalettir. İkincsi; hukuki hiyerarşi yok oldu. Türkiye'de öyle bir kargaşa çıktı ki en sonunda bir üst mahkeme başka bir üst mahkemeyi mahkemeye verdi. Böyle bir tabloda insanların hukuka güven duyması mümkün mü?" ifadelerini kullandı.
"Söylediklerini onaylıyor değilim ama bu karar hukuki garabet"
İzmir’de yapılan sokak röportajında Instagram’ın yasaklanması hakkındaki soruya hükümeti eleştiren Dilruba Y.’nin tutuklanmasıyla ilgili ise Dervişoğlu, "Her sosyal medya paylaşımının üzerine bir dava süreci başlatmanın anlamı yok. Bazı insanlar fevri konuşur, bazı insanlar düşünerek konuşur. Söylediklerini onaylıyor değilim ama bu kararın bir hukuki garabet olduğunu düşünüyorum. Böyle bir sebepten dolayı bir kişiyi tutuklayıp insanların kendilerini tartışılır hale getirmesini üzülerek gözlemliyorum" dedi.
Davutoğlu ise "Yasakların tümüne insan haklarını ihlal etmedikçe karşıyım. Instagram bir hafta kapalı kaldı sonra sosyal mecralarda başka yasaklar uygulandı. Oradan geçim temi edenler de mağdur oldu. Bir şey de çözülmüş olmadı. Burada usluba ben de katılmayabilirim fakat zaten iktidarda olmak tahammül gerektirir. Toplumda insanların geçinememekten onurları zedeleniyorsa öfkelenebilirler. İktidara düşen o öfkenin sebeplerini araştırmak" ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.