Dolar kuru artabilir mi?

Dolar kuru artabilir mi?
Geçen hafta ekonomide neler oldu? Bu hafta neler olabilir? İbrahim Ekinci, piyasaların gündemini derledi.

Döviz kurları son günlerde hareketlenmiş gözüküyor. Dolar 30 lira eşiğini aştı. Yılbaşından bugüne dolar, 12 günde 29.529 TL’den 30.098 TL’ye çıkarak %1.92 değer kazandı. Euro’da da artış var. Kurlardaki bu kıpırdamanın başlıca nedenleri şunlar:

- Yabancı girişinde belirgin bir iştah gözlenmiyor. Aksine son günlerde çıkış var.

- Tasarrufçuyu dövizden TL’ye yönlendirmesi beklenen TL mevduat faizleri %52,5 seviyelerinden tekrar %40 – 45 aralığına çekildi. TL mevduatın cazibesi azaldı.

- Bankaların döviz KKM yatırımcısına (faiz ve kur farkının yanı sıra) verdikleri primi yükselttiklerine ilişkin haberler var.

- Ödemeler dengesinde (cari açık) izlenen kaynağı belirsiz döviz girişi, son 3 aydır tersine dönmüş durumda, 7 milyar dolar çıkış gözüküyor. Bu, eğilimi, talebin bir başka boyutunu yansıtan bir gösterge olarak alınabilir.

- Son birkaç gündeki hareketlilikte, Bakan Şimşek’in ABD yatırımcı sunum ziyaretine katılmamasının kafalarda yarattığı kuşkular ile TCMB Başkanı Erkan’ın ziyaretinden belirgin bir çıktı gözükmemesi de etkili oldu.

Özetle döviz talebinde bir artış dikkat çekiyor. Önümüzdeki günlerde bu tablo devam edebilir. Ancak kuru tek belirleyen talep koşulları değil. Hükümetin seçimlere kadar kurda kontrollü gideceği de açık. 33 TL seviyelerinde tutmaya çalışacağına ilişkin tahminler var. Gerginlikleri artırmayan bir seçim sonrası koşullarında görece daha yüksek artışlar beklenebilir.

KONKORDATO HABERLERİ ARTTI, YAVAŞLAMA VAR, İŞSİZLİKTE ARTIŞ BEKLENEBİLİR:

İşsizlikte artış (kasımda 0,4 puan artışla %9 olmuştu) dikkat çekiyor. DİSK’in geniş tanımlı işsizlik oranı (1,3 puan artarak %22,7 olmuştu) üzerinden yaptığı hesaplamaya göre işsiz ve doğru dürüst bir işi olmayanların sayısı 8,7 milyon kişiye denk geliyor. Ne beklenebilir? İşsizlik artacak gibi görünüyor. Sanayide yavaşlama sürüyor. Hükümetin enflasyonla mücadele programı kredi koşullarını zorlaştırdı. Konkordato başvurularından dikkat çekici artış var. Bu yıl daha düşük bir büyüme bekleniyor. Dolayısıyla normal koşullarda işsizlikte artış beklenmeli.

ENFLASYON BEKLENDİĞİ HIZDA DÜŞER Mİ?

Bilindiği gibi enflasyondaki temel beklenti; haziran ve sonrasında, 2023 yılındaki %10’a yakın aylık artışların hesaptan çıkması ve bu yılın aynı aylarda daha düşük enflasyon oranlarının girmesi ile… Yani baz etkisiyle düşmesi. Fakat burada beklendiği kadar yüksek ve hızlı bir düşüş olmaması da ihtimal dahilinde. Son haftalarda yüksek fiyat artışları dikkat çekiyor. Kur artışında hızlanma var. Faiz artışlarının ve diğer önlemlerin sıkılaştırıcı etkisi belirgin değil. Kredi talebinde beklenen düşüş gerçekleşmiş değil. Dolayısıyla MB, beklendiği gibi bir artış daha gerçekleştirerek bu devre politika faizini %45’e çekerek bıraksa dahi, haziran sonunda ortaya çıkacak tablo, yeni artış ihtiyaçlarını gündeme getirebilir.

ALTIN YÜKSELİR Mİ?

Son haftalarda altın ilgi gören bir yatırım aracı olarak dikkat çekiyor. Haftalık %3,6 değer kazandığını görüyoruz. Altın daha çok jeopolitik risklerin arttığı zamanlarda, dolarda düşüş olduğu veya olması beklenen zamanlarda hareketleniyor. Son günlerdeki hareketlenmesinde de Kızıl Deniz’de, Yemenli Husi’lerin ticaret gemilerine saldırması, buna ABD ve İngiltere’nin karşı saldırı ile cevap vermesi etkili oldu. Bu olay, İran ve Suudi Arabistan’ın desteklediği tarafların vekalet savaşına sahne olan Yemen’de ve bölgede gerginliğin artabileceği, çatışmaların genişleyebileceği olasılığını artırdı. Bu gelişme altının yükselişini destekliyor.

Fakat diğer faktör, doların durumu altının yükselişini pek desteklemiyor. ABD’de aralık ayı enflasyon verileri, (TÜFE’de 0,3 puanlık artış, ÜFE’de ise artış beklentisinin gerçekleşmemesi ve % -0,1 düzeyinde kalması) faiz indiriminin erken başlaması olasılığını belirgin olmasa da artırdı.

MOODY’S NOTU DEĞİL, GÖRÜNÜMÜ DEĞİŞTİRDİ

Kredi derecelendirme kuruluşlarının paralel hareket ettikleri dikkat çekiyor. Hepsi, ortodoks politikalara geçilmesinden dolayı Türkiye’yi takdir ediyorlar, görünüm değerlendirmesini (negatif – durağan – pozitif olabiliyor) değiştiriyor, pozitife yükseltiyorlar fakat, not değişikliği için biraz daha dişinizi sıkın da diyor ve dezenflasyon önlemlerinde daha fazla sonuç bekliyorlar.

Geçtiğimiz cuma günü de Moody’s değerlendirmesini açıkladı. Kredi notunu (halen B3: “yüksek spekülatif” demek) değiştirmedi fakat görünümü “durağan”dan, “pozitif”e çevirdi. Görünümü bir kademe yükseltmesinin nedeni, açıklamalara göre, ekonomide ortodoks politikalara dönülmesi… Enflasyonla mücadele, iç talebin baskılanması, cari açıktaki azalma… Kuruluş, ortodoks politikaların devamı etmesini bekliyor ancak yerel seçimlerden sonrası büyümede ciddi bir yavaşlama potansiyeline işaret ederek, bunun, ortodoks politikalardan tekrar uzaklaşılması riski de yarattığına işaret ediyor.

Notu değiştirmiyor çünkü kuruluşa göre enflasyon beklentisi hala yüksek, dezenflasyon önlemlerinin etkisi henüz tam ortaya çıkmadı. Politika değişikliği öncesindeki uygulamalarla yaratılmış, birikmiş dengesizliklerin düzeltilmesi zaman alacak, makro ekonomik dengesizliklerini kalıcı düşmesi gerekiyor.

Bilgi için:

FİTCH’İN BANKALAR DEĞERLENDİRMESİ

Bir başka kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, perşembe akşamı yayımladığı raporda, “Faaliyet ortamı ve hükümet müdahalesi riskleri büyük Türk bankalarının notlarını kısıtlıyor” dedi. Fitch, Türkiye’nin “zayıf döviz mali esnekliği ve döviz rezervleri” göz önüne alındığında, hükümetin bankacılık sektörüne müdahalesinin, bankaların notunu “B-” ile ülke notunun bir kademe altında sınırladığını söyledi.

DİĞER GELİŞMELER:

- TL’den dönüşümlü KKM hesapları artık açılamıyor. Vadesi gelenler kapatılıyor. Bu yeni uygulama son günlerde yavaşlayan KKM çıkışlarını artırmış gözüküyor. Geçen hafta KKM bakiyesinde 50 milyar liralık azalma oldu. TL KKM’nin tamamen bitmesine kadar bu azalmayı izleyeceğiz. Döviz KKM devam ediyor. Hükümet cazibesini azaltmakla birlikte dövize yönelir endişesiyle bu hesapları kapatma kararı alamıyor. Son günlerde bankalar da KKM’ye faizin (Politika faizinin %85’i olabiliyor) yanı sıra verdikleri primleri artırmış gözüküyorlar.

- Borsa teknik tabirle yön arıyor. Çıksın mı düşsün mü kararsızlığı izleniyor. Her iki yönlü de belirgin bir hareket yaratabilecek haber akışı yok. Moody’s eğer not yükseltseydi ciddi bir yükseliş ihtimali olurdu. Yine de görünümü pozitife çevirmesinin bir miktar etkisi olabilir. Borsada dikkat çeken bir gelişme Bofa’nın işlemleri… Bu kuruluş endeks yönünü değiştirebilecek büyüklükte alım – satımlarla dikkat çekiyor. Bu konu aynı zamanda bir rahatsızlık konusu olmaya devam ediyor. Geçen cuma günü de borsada sabah saatlerinde düşüş izlenirken bu kuruluşun çok büyük hacimli banka hissesi alımlarıyla endeks artmaya başladı. Bu tablo, “Moody’s’ten not artırımı beklentisine yatırım mı yapıyor” yorumlarına yolaçmıştı.

Ödemeler dengesi rakamları geldi. Kasım ayında cari işlemler hesabı 2.722 milyon dolar açık verdi. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 2.153 milyon dolar fazla verdi. 2023 Ocak-Kasım açığı 43,6 Milyar dolar oldu. Açığın %56'sı altın ithalatından geldi. Altın talebi ekonomi politikalarına güvensizlik ve konjonktürel gelişmelerle ilişkili. Doğrudan yatırım olarak 921 milyon dolar, portföy yatırımlarına 5,4 milyar dolar giriş olmuş. Yılbaşından bu yana gerçekleşen doğrudan yatırım yüzde 85’i konut olmak üzere 4 milyar dolar. Konut da olmasa yok denecek seviyede kalıyor.

Cari açık halen yüksek ve problem olmaya devam ediyor. Ekonomideki yavaşlamaya bağlı olarak biraz daha düşmesi beklenebilir. Ancak finansman tarafıyla ilgili sorunlar da devam ediyor.

Ekonomi