Marjinal Fayda | Ekonomide iyi günler gelmiyor

İbrahim Ekinci, Kısa Dalga'da her hafta ekonomi gündemini değerlendiriyor. Ekinci, piyasalarla ilgili "Önümüzde iyi günler yoktur. Ekonomi yönetimi yavaşlama istiyor. Bunun bizlere dönüşü ücretlerin baskılanması ve işsizlik artışı olacak" diyor.

İBRAHİM EKİNCİ


Ekonomide haftanın gelişmelerine bakalım. Büyüme rakamları açıklandı. Döviz ve borsada vergiyi yüzde 40’a artırma yetkisi gündemde. Döviz dönüşümlü KKM’de faizler düşürüldü… Bunları değerlendirelim. Ancak önce bir soruyu gündeme getirmek istiyorum:

Acaba, ekonomi yönetimi “dış güçlerin” eline geçmiş olabilir mi?

Sorumun nedeni, daha 5 – 6 ay öncesine kadar, bugün yapılan ve alkışlanan işlerin yapılması gerektiğini söyleyenlerin “dış güçlerin adamı, mandacı” ilan edilmesi… Çünkü bu durumda iki ihtimal var. Ya mandacılar ekonomi yönetimini ele geçirdi ya da algıcılar, çalgıcılar, bu tedbirlerin alınmasını önerenlere “faiz lobisi, finans baronlarının adamı, mandacı” diyerek iftira attı.

Faiz düşürüyorlardı. Nas vardı. MB başkanını görevden alıyorlardı.

Dolar 10 lira olur diyen ekonomistleri mahkemeye veriyorlardı…

Şimdi faiz yüzde 40, dolar 30 liraya dayandı…

Ekonomi dış güçlere mi emanet edildi?

Değilse ve bugün yapılanlar doğru işlerse dış güçler, Türkiye ekonomisini çökertme sabotajlarına ara mı verdiler?

Yok eğer dış güçler zaten yoktularsa ekonomiyi asıl berbat eden bulundu mu?

Evet şimdi geçelim gelişmelere…

Son günlerde iki önemli gelişme oldu. Merkez Bankası (MB), yeni bir tebliğ yayımladı ve bankalara, döviz dönüşümlü KKM hesaplarına politika faizinin altında faiz verebilme imkânı getirdi. Bu oran, politika faizinin %85'inden daha düşük (bugün için %34 ediyor) olamayacak.

Diğer gelişme Meclis’e getirilen torba yasada, Cumhurbaşkanı’nın (CB) döviz ve borsa kazançlarına vergiyi %40’a kadar artırma yetkisi verilmesi…

Şu anda döviz kazançlarına vergi %25, CB’nin %30’a kadar artırma yetkisi var.

Borsa’da (temettü hariç) alım satım kazançlarında vergi yüzde 10, CB’nin yüzde 15’e artırma yetkisi var.

Şimdi torba yasa geçerse ve CB gerek görürse bu iki oranı %40’a kadar çekebilecek.

Her iki önlemin de amacı tasarrufçuyu dövizden caydırmak. Bu önlemlerle devlet vatandaş diyor ki “Ya TL’ye geçeceksin ya da seni yüksek vergiyle cezalandıracağım.”

Buna paralel bir gelişme olarak standart TL mevduat faizleri artıyor ve hükümet tasarrufçuyu TL’ye yönlendirmeye çalışıyor. Daha önce de döviz mevduatında zorunlu karşılıklar artırılarak bankalar için de döviz mevduatının maliyeti artırılmıştı.

Bu uygulamaların etkisini görüyoruz. Dövize çıpalı, nihayetinde döviz mevduatı sayılan KKM azalıyor.


S&P, KREDİ NOTU GÖRÜNÜMÜNÜ POZİTİF’E ÇEVİRDİ


Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan pozitife çevirdi. Bu özetle “iyi yoldasınız” demek. Fakat son durum şu: Gerek S&P, gerekse diğer not kuruluşlarına göre Türkiye’nin kredi notu hala “yatırım yapılabilir” seviyenin 4 – 6 seviye altında. Türkiye’nin bu açıdan alacağı çok yol var. (Mahfi Eğilmez’in tablosu) Yine de yeni ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin uluslararası sermaye, yatırım fonları ve not kuruluşlarınca olumlu değerlendirildiğini yansıtıyor.


10 YIL KAYBETTİK

Bu yılın 3. Çeyrek büyüme verileri yayınlandı:

  • Önceki yılın aynı çeyreğine göre % 5,9 büyüme olmuş.
  • Kişi başına gelir 12 bin 508 dolara yükselmiş. Bu, 10 yıl önceki seviye. Yani Erdoğan’ın Nas’ı, kişi başına geliri 13 bin dolar seviyelerinden 8 bin dolar seviyelerine düşürdükten sonra tekrar 12.500 dolara gelinmiş oldu. 10 yıl kaybedildi.
  • Bir önceki çeyreğe göre büyüme rakamı %0,3. Bu rakam ekonominin neredeyse durduğunu gösteriyor.
  • Özel tüketim harcamaları 2.Ç’te %4.7 büyümüşken, 3.çeyrekte %1.7 daralmış.
  • Özel yatırımlar hızlı artmış. Büyük ihtimal olası kur artışlarından kaçınmak için yatırım kararları öne çekilmiş.
  • Özel tüketim büyümeye hala yüksek katkı vermiş ama yavaşlama var. Bu da ekonomi yönetiminin talebi baskılama amacına uygun bir tablo.
  • Tüketim malı ithalatında patlama var denilebilir. Aylık 3 milyar dolar altından 4 milyar doların üzerine gelmiş.
  • Net vergi artış %16,5’la en yüksek artış gösteren kalem. İkinci en yüksek büyüme inşaatta. Sanayi hariç, bütün diğer sektörlerde daralma var. Tarımdaki büyüme yüzde 0,3’le aslında yok seviyede.
  • Büyüme rakamlarında ekonomi yönetiminin istediği gelişmelerin başka işaretleri de var. Bölüşüm tarafında ücretlerin payı 2 puan düşerken sermayenin payı 3
    • puan artmış.

Bazı kafa karıştıran sonuçlar da dikkat çekiyor:

  • 3.Ç’te iç talep zayıflamış. İhracat da zayıf seyrini sürdürmüş. Bu tablo kapasite kullanımındaki artış tablosu ile çelişiyor.
  • Emeğin payındaki 2 puanlık düşüşle tüketimdeki artış uyumsuz.
  • İSO PMI endeksindeki düşüş ve yatay seyir sanayi sektöründeki (%5,7) büyümeyle çelişkin duruyor. 3.Çeyreği kapsayan üç ay ve ekim, kasım dahil, üst üste beş aydır PMI endeksi 50,0 eşik değerinin altında gelmişti)
  • Bu arada, ekonomiyi yavaşlatmanın ve piyasa koşullarındaki sert değişmenin bir sonucu olarak iflaslarda dikkat çekici bir artış var. Ekim ayındaki iflas başvuruları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,4 artmış. İflaslar da bir önceki yıla göre eylülde yüzde 19,5 artmış.

Son birkaç not:

  • MB’nin döviz pozisyonunda toparlanma var. Ancak net döviz rezervlerindeki büyük gedik eksi 59,4 milyar dolarla henüz kapanmaktan çok uzak.
  • Kasım ayında ihracat %5,2 artarken ithalat %5,6 düşmüş, dış ticaret açığı %32,6 gerilemiş. İthalattaki düşüş hammadde ithalatındaki gerilemeden kaynaklanıyor, yatırım ve tüketim malları ithalatındaki yükseliş sürüyor. Tablo ekonomide yavaşlamaya işaret ediyor.

Önümüzde iyi günler yoktur. Ekonomi yönetimi yavaşlama istiyor. Bunun bizlere dönüşü ücretlerin baskılanması ve işsizlik artışı olacak.

Konut fiyatlarında artış yavaşladı.

Not görünümündeki değişiklikler borsayı kısmen destekleyebilir.

TL mevduatın cazibesi artıyor.

Enflasyon artışı önümüzdeki yıl ortalarına kadar devam edecek. Yüzde 70’in üstü bir enflasyon göreceğiz. Bu demektir ki kayıp - kazanç hesapları önümüzdeki 6 ay için yüzde 70 üstü bir enflasyona göre yapılmalıdır.

Podcast