Seçimde kadın sığınma evinde kalanlar hala oy kullanamıyor
Kısa Dalga - Eşit Haklar İçin İzleme Derneği ve Hollanda Helsinki Komitesi tarafından yürütülen, Avrupa Birliği tarafından desteklenen "Ayrımcılığa Karşı Birlikte Projesi" kapsamında hazırlanan Gündem Eşitlik’in bu bölümünde Eşit Haklar İçin İzleme Merkezi Program Sorumlusu Seda Alp konuğumuz oldu.
Seda Alp ile yılın son programında, bir yılın değerlendirmesini yaptık. Seda Alp, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği ve Merkezi arasındaki farkı anlattı.
Eşitlik İzleme Merkezi (EİM), Türkiye’de ayrımcılığa uğrayan kişi ve grupların adalete erişiminin güçlendirilmesi için ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, insan hakları savunucuları, meslek örgütleri, akademik kurumalar ve araştırmacıların bir araya geldiği uluslararası bir platformu.
Dernek ise EİM’den çok daha önce kuruldu. 2010 yılında, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) insan hak ve özgürlüklerinin herkes için tanınması ve eşit fırsatlarla sağlanmasına yönelik izleme, savunuculuk ve destek odaklı faaliyetlerine başladı.
Çalışmalarında seçim izleme, adalet erişim, barışçıl toplantı ve gösteri hakkı, ırk, etnik köken, inanç veya dine dayalı ayrımcılık, insan hakları savunucularının güçlendirilmesi, adalete erişim ve eşitliğin güçlendirilmesi konuları var.
EİM program sözcüsü Seda Alp, “Türkiye’de ayrımcılığın çok yoğun” olduğunu söyledi.
Türkiye’de Ayrımcılık Raporu Ekim 2024 verilerine göre, Türkiye’de rastlanan diğer ayrımcılıklar şöyle:
Etnik kökene dayalı ayrımcılık, dini inanca / inançsızlığa dayalı ayrımcılık, sığınmacı, mülteci, göçmenliğe dayalı ayrımcılık, engellilere yapılan ayrımcılık
genç ve yaşlı olmaya dayalı ayrımcılık. Cinsiyete, cinsel yönelime dayalı ayrımcılık.
Seda Alp, uzun yıllardır aynı sorunların çözüm beklediğini belirterek, "Sığınan kadınların adresleri mecburen gizleniyor, adresler belli olmadığı için oy kullanamıyorlar. Kadın sığınma evindeki kadınlar adresleri gizli kalması gerektiği için oy kullanamıyor" dedi.
Seda Alp’in anlattığı bir diğer uzun yıllardır çözümü olmayan durum ise engelliler.
Seda Alp, "Engelliler siyasete katılmak isteseler de ayrımcılığa uğruyorlar. Aday adayı olmak için bile mücadele veriyorlar. Çoğu zaman da reddediliyorlar, şevkleri kırılıyor, geri çevriliyorlar" dedi.
Alp, toplumda kutuplaşmanın giderek arttığını ve toplumun adli hizmetlere ve yargıya inancının kalmadığını söyledi.
Ve yine çarpıcı bir gerçek daha Türkiye’de Ayrımcılık Raporu
Ekim 2024 verileri ile ortaya çıktı. Ayrımcılığa uğrayan kişiler adalete güvenmedikleri ya da başvuru sonrası bir diğer ayrımcılığa uğrayacaklarını düşündükleri için hiçbir adım atmadı. Araştırmaya katılanların yüzde 86,4’ü hakkını aramaya bile çekindiğini söyledi. Yüzde 2,3’ü ise eşit haklardan yararlanmak için dava açtı.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.