Yüzde 100 Yerel - 2 | Yereldeki adaylardan yazılı söz alın!

Yüzde 100 Yerel - 2 |  Yereldeki adaylardan yazılı söz alın!
Afet riski altındaki alanlar nereleri? Evimiz, toprağımız elimizden gidecek mi? Yerel seçimlerde hakkımızı gereğiyle kim savunacak? Mehveş Evin “Yüzde 100 Yerel” podcastinde İstanbul başta, “riskli alan”lar konusunu Avukat Erbay Yucak’a sordu.

Hem eksik ve yanlış bilgilendirme, hem de her konunun siyasi malzeme haline getirilmesi, “Kentsel dönüşüm yasası” diye de bilinen 6306 sayılı kanunla ilgili toplumda kafa karışıklığı ve endişeye yol açtı. Oysa bu kanun ilk kez 2002’de çıkarıldığından beri defalarca değiştirildi. Bu değişiklikler gökten zembille inmedi; mahallelerin açtığı davaların kazanılmasıyla gerçekleşti.

Mahalleler Birliği, İzmir, Manisa, İstanbul'da 180’e yakın mahallenin oluşturduğu mahalle dernekleri ve kooperatiflerin oluşturduğu bir birlik. Halen Mahalleler Birliği ve Bir Umut Vakfı’nın gönüllü hukukçusu Avukat Erbay Yucak, İstanbul, Manisa, İzmir, Kocaeli gibi pek çok şehirde elde edilen kazanımların arkasındaki önemli isimlerden. Yucak, Kasım 2023’te yapılan son değişikliklerin ne anlama geldiğini, vatandaşın neler yapabileceğini ve mahalleden büyükşehire, adaylardan neleri talep edebileceklerini Kısa Dalga’ya anlattı.

6306 sayılı kanun, 2012’de çıkarıldıktan sonra çeşitli maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. 2018, 2019, 2000 ve 2022’de değişiklikler yapıldı, sonuncusu da 2023. Kamuoyundaki tartışılma biçimlerine de baktığımız zaman ortada yeni bir süreç yok. Yani bir yerleşim alanının riskli alan ilan edilmesi, kanundaki yıkıma dair uygulamalar yeni hükümler değil. Bunlar zaten vardı ve bunlara karşı
bu yerleşim alanlarının açtığı davalar vardı.

Kanunun uygulanma süreçlerine dönük bakanın söylediği mahkemelerin engellemesi olması gibi bir durumu yok. Ancak riskli alan tespitlerinde bakanlık ve belediyeler doğru tutum almamıştır.
İstanbul'da riskli alan uygulamalarına bakalım. 2002’de Istanbul Büyükşehir Belediyesi ile Japon Kalkınma Ajansının birlikte çalıştığı JICA raporu var. İstanbul'un zemini ve üstündeki yapı stokuna göre çeşitli modellemelere dayanıyor. Peki bu bilgiler kamuoyuyla paylaşıldı mı? Bu bilgilerle riskli alan kararları arasında bir uyum var mı? Yok.

Bakanlığın riskli alan kararlarında yanlışlık var, baştan aşağı. Şimdi sorun şurada. Diyelim ki Bakanlık bunu yerel belediyeler bilgisiyle yapıyor. Bu yerel belediyeler sadece bir partiden ibaret değil ki? Muhalefet partilerinin de CHP meclis üyeleri var, belediyeleri var. Istanbul'u etkileyecek deprem konusunda öncelikli tercihler şuralar olmalı diye bir tutum yok.

6306 sayılı kanununun uygulama süreçleri bakımından baktığımız zaman tamamı hak sahibinin dava yoluyla ve diğer itiraz pratikleriyle kendisini ifade etmeye çalışıyor. Memlekette diğer delegasyon ve seçilmişlerin de başka hareketler gösteriyor olması lazım. Topluma bilgi verirken de bu kanun sanki yeni çıkmış gibi davranılıyor. Bu kadar mülkiyet merkezli konuşmanın kendisi de ayrıca bir sorun.

Vatandaşın hak arayışı, hükümetin tutumunu çok etkilemiyor. Ancak dava sonuçları etkiliyor. Burada hükümet tutumunu etkileyecek olan parlamentodaki diğer siyasi partiler belediyelerdeki o siyasi partilerin belediye meclis üyeleri.... Şimdi yerel seçime doğru giderken bu kanunla ilgili uygulama süreçleri konusunda emek etmemişlerdir. Dolayısıyla bu meseleler sadece hükümete ve rakibine bir yumruk atmanın propaganda malzemesi edilemez.

Kooperatifleştirmenin, kamunun da vatandaşa ek finansman sağladığı ve teşvik ettiği modellerin gelişmesi lazım. Vatandaşın bu modellere ilgi göstermesi gerekiyor. Hak olanı iddia etmek, birlikte, usulünce ve etkili biçimde iddia etmek zorundayız. Yerel seçimler gelirken bunun iddiasını sadece yöneten katında değil, belediye meclis üyelerinden adaylara, herkesten söz almak gerekiyor. Bunu yapan mahalleler var.


Dönüşüm gerekliyse, nasıl ve hangi verilere dayalı olmalı?

Planlama ve tasarım süreçlerinin rantı çoğaltmak üzerine kurulmasının sakıncaları ne?

Söz konusu uygulamanın olduğu yerde adaletli ve güvenli bir dönüşüm pratiği neden önemli?

Apartmanda, mahallede birlik halinin olması neden hayati önemde?

Danıştay’ın iptal ettiği riskli alan kararları nereler ve iptal gerekçesi ne?

Ruhsatlı veya ruhsatsız yapı olması, dönüşüm kararını etkiler mi?

Muhalefet partilerinin sorumluluğu ne, neyi yapmadılar?

Pendik Batı Mahallesi’ndeki yıkım kararından nasıl dönüldü?

İmar Planlarının dönüşümdeki etkisi ne?

Vatandaş, hakkını savunmak için neler yapabilir?

Hepsi ve daha fazlası “Yüzde 100 Yerel”de…

Yaşam