Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında, “Son günlerde yaşanan Suriyeli sığınmacı tartışması kirli planın bir parçası. İrapta mahalli olmayan istihbaratçı artığı siyasetçilerin bu konudaki çırpınışlarının sebebini anlıyoruz. Onların mesleği, vazifesi, görev emri bu” demişti.
Özdağ'dan Erdoğan'a sert yanıt geldi. "Enişten mi söyledi? Eniştenden mi duydun?" diyen Özdağ şöyle devam etti: "Ben istihbaratçı değilim. Ancak senin devlet yönettiğini zannedip, FETÖ'cü istihbaratçı artıklarıyla, Tuncay Güney ile Ergenekon davasını oluşturduğunu, Şemdin Sakık gibi bir asker katiliyle Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklandığını, devletin harem-i ismeti olan özel kuvvetler komutanlığının arşivini FETÖ'cü yargıçlara teslim ettiğini biliyorum.
Sayın Erdoğan, 20 seneden bu yana Türk devletinin bütün bilgileri, dosyaları, dinlemeleri senin elinde. Benimle ilgili olanlar da…Hadi al onları gel, televizyonda tartışalım. Ama biz televizyonda tartışmadan önce, rahmetli Erbakan hocanın hala kayıtlarda duran iddialarına bir cevap ver kendinle ilgili.
2023 bir final değil, bir başlangıçtır demişsin. Bu senin için bir final ama Türk milleti için bir başlangıç olacak. Sen gideceksin. Senle birlikte Suriyeliler de gidecek.”
“BENİM BİR GÖREV EMRİM VAR”
Türk olan hiçbir şeye değer vermiyorsun. İstihbaratçı değilim ama ben iyi bir bilim adamıyım. Senin bütün hayatın boyunca tek bir kitabı başından sonuna kadar okumadığını tahmin ediyorum. Ama benim kitaplarımı üst üste koysak, senin uzun boyunu aşıyor. Bir de benim görev emrimi yerime getirdiğimi söylemişsin. Konuşman içindeki tek doğru bu. Benim bir görev emrim var. Ben bu görev emrimi, senin politik yaşamındaki en büyük düşmanın olan, ismini yüzlerce tesisten sildiğin, milletin hafızası ve kalbinden çıkarmak için mücadele ettiğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten aldım."