CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde yaptığı konuşmayı eleştirdi.
Tanrıkulu, "Sayın Erdoğan’ın konuşmasını takip ettim. Diyarbakır’da seçimler çok fazla merak edilmiyor. Diyarbakır’da ayın 31'de ne olacağı aşağı yukarı belli. Diyarbakır’da ayın 1'i daha çok merak ediliyor. Ayın 1'den sonra Diyarbakır'da yerel yönetimlere kayyım atanacak mı, yeni bir süreç başlayacak mı, Erdoğan’ın Kürt meselesini güvenlik politikaları dışında bir çözüm eksenli mesajı olacak mı olmayacak mı? Ama bu beklentinin bugün itibarıyla Adalet ve Kalkınma Partisi bakımından bir şey ifade etmediğine ben tanık oldum. Bu beklentinin boş olduğunu bir kez daha gördüm" diye konuştu.
Aklında bir şey var; İstanbul seçimini nasıl alırım?
“Erdoğan’ın Aklında bir şey var, İstanbul seçimlerini nasıl alırım” diyen Tanrıkulu, “Sayın Erdoğan Diyarbakır'da bir şey ifade etmedi. Diyarbakır için bir şey ifade etmedi. Türkiye’de Kürtler için de bir şey ifade etmedi. Aklında bir şey var İstanbul’da seçimleri nasıl alırım. Yine İstanbul’u söyledi. Türkiye’de 22 yılın sonunda tek parti ve devlet iktidarı diyebileceğimiz ve derin devleti teslim alan onun politikaları üzerinden siyaset üreten bir iktidar var maalesef” dedi.
İktidar karşısında dengeyi yerel seçimler üzerinden sağlamayılıyız
Tanrıkulu şunları söyledi:
“Diyarbakır’ın hiçbir sorununu ifade etmedi, yaşadığımız adaletsizliklere ilişkin yürütülen kayyım politikasına ilişkin 1 Nisan’dan sonra ne olacağına ilişkin, adaletsizliklerin sona erip ermeyeceği konusunda, demokrasinin geldiği nokta konusunda hiçbir şey ifade etmedi. Diyarbakır’dan hiçbir şey ifade edemedi. Milletvekiliyim Diyarbakır’ın sorunlarına odaklanmaya çalışıyorum. Yaşanan bir çok yolsuzluk var, Kayyumların yarattığı tahribat var, talan var. Kamu yönetiminin yarattığı talan var Diyarbakır’da. Şunu bilelim, geldiğimiz noktada Adalet ve Kalkınma Partisi politikalarından bugün için bir şey beklemek, yeni bir süreç beklemek, adalet beklemek bu konuşmadan sonra doğru değil. Bunun üzerine bir siyaset inşasını da ben Darkapı Meydanı’ndan söylüyorum, doğru bulmam. Mesele, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı karşısında bir siyasi denge yaratmaktır demokrasi güçleriyle beraber. Ancak o siyasi denge, o itiraz, o fren Adalet ve Kalkınma Partisi’ni demokrasi çizgisine belki taşıyabilir. Bunun için Diyarbakır’da da Türkiye’de de İstanbul’da da mücadele etmeliyiz ve bu iktidar karşısında bir dengeyi yerel yönetimler üzerinden inşa etmeliyiz. (ANKA)