Avrupa’da doğal gaz alarmı: Rusya’ya alternatif bulunabilecek mi?

Avrupa ülkeleri Rusya’nın enerjiden gelen gelirlerine set çekmek ve Rusya’nın enerjiyi özellikle doğal gazı kendilerine karşı kullanmaması için Rusya’yı Avrupa haritasından orta vadede çıkaracak bir yol haritası hazırladı. Ancak gelişmeler bu alternatif için zorlukların olacağını gösteriyor.

Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın en ciddi etkisinin hissedildiği alanlardan biri enerji. Bir yandan petrol fiyatları 100 dolar üzerine kendine mesken edinmişken bir yandan artan doğal gaz fiyatları küresel ekonomilerin bütçe hesaplarını gözden geçirmesi demek. Rusya’ya alternatif olması beklenen tedarikçilerden ABD’de LNG ihracatının Teksas Freeport’ta yaşanan arıza nedeniyle 3 ay askıya alınması Avrupa’da paranın çözmekte zorlanacağı kesinti ve gaz sıkıntısına neden oluyor. Almanya olağanüstü koşullar üzerinden sanayiye enerji tedarikini sınırlandırmayı gündeme aldı. Benzer biçimde ülkenin büyüme beklentisi revize ediliyor. Avrupa’da ne oluyor? Doğal gaz piyasasında yaşananlara bakalım.

RUSYA YAPTIRIMLARI VE GAZ KESİNTİSİ

Avrupa doğal gaz piyasasında Rusya’nın geçtiğimiz yıl payı yüzde 40, 155 milyar metreküp (bcm)’di. Finlandiya gibi ülkelerde bu oran yüzde 100 iken sanayi devi Almanya için Rusya’nın payı yüzde 50’den fazla. Ancak 24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ardından bunun bir savaşa evrilmesi Rusya’ya dönük yaptırımların önünü açtı.

Avrupa ülkeleri Rusya’nın enerjiden gelen gelirlerine set çekmek ve Rusya’nın enerjiyi özellikle doğal gazı kendilerine karşı kullanmaması için Rusya’yı Avrupa haritasından orta vadede çıkaracak bir yol haritası hazırladı. Ancak gelişmeler bu alternatif için zorlukların olacağını gösteriyor.

İlk yaşanan sıkıntı, ruble ödemelerinde yaşandı. AB Komisyonu’nun bu yöntemi reddetmesi, Bulgaristan ve Polonya’da nisan ayında kesintilerin yaşanmasıyla noktalandı. Nihayetinde komisyon belirli şartlar altında ödemelerin ruble ile yapılmasına olur verdi. Şimdilik pek çok üye bu krizi bir şekilde aştı.

İkinci sıkıntı, Gazprom’un Kuzey Akım I Hattı’nın yıllık bakıma almasıyla başladı. Hattın bakıma alınmasıyla Almanya’ya giden akış yüzde 40’a düştü. Bu durum özellikle Almanya sanayisi için sıkıntı demek.

Almanya’nın enerji tüketiminde doğal gazın payı yüzde 30 düzeyinde. Sanayide gaza bağımlılıksa yüzde 50’lere çıkıyor. İşte bu veriler, olası bir kesintide yaşanacakların boyutları konusunda endişenin gerekçesi. Kış ayları için saklanan ve tam anlamıyla dolması beklenen depoların tüketime açılması gündemde. Almanya ve AB’yi zor duruma düşüren bir başka unsur, Kuzey Akım’ın bakımının bitiş tarihe dönük belirsizlik. Gazprom’un hatta kullandığı tribünler Kanada’dan getirilmişti. Ancak Ukrayna savaşı nedeniyle Kanada Rusya’ya enerji sektöründe kullanılacak malzemeleri sağlamıyor. Buysa gerekli parçalara erişememek demek.

Bu noktada Gazprom iki yönlü bir mesaj veriyor. Birincisi, Avrupa’ya gaz tedarikinde kendisi olmadan devam etmenin hiç de kolay olmayacağını gösteriyor. İkincisi, Avrupa’da gaz kesintisi nedeniyle sıkıntının artması ve buradan gelen baskıyla yaptırımların gevşetilmesi. Peki Avrupa bu hesaplamayı yapmadı mı alternatif neden geliştirilmedi?

KATAR: ALIM GARANTİSİ YOKSA GAZ DA YOK

Rusya yaptırımlarının gündeme gelmesiyle beraber AB Komisyonu’nun hedeflerinden biri 2022 sonuna kadar 55 bcm LNG’yi diğer tedarikçilerden ithal ederek Rusya’nın payını geriletmek. Bu çerçevede ABD ve Katar en uygun tedarikçiler olarak görülüyor. 2021’de 77 bcm LNG ithal eden AB’ye en fazla gaz tedarik eden ülke yüzde 26 ile ABD, onu yüzde 24 ile Katar ve yüzde 20 ile Rusya takip ediyordu.

Avrupa, Rusya yerine alternatif alıcı olarak ilk olarak ABD ile görüştü. Bu görüşmeler uyarınca ilk olarak ABD kısa sürede Avrupa’ya 15 bcm gaz aktaracak. Bunun yanında 2030’a kadar da 50 bcm gaz akışı garanti edilecek. Buradaki modelde Avrupa ABD’li tedarikçilere 20 yıllık anlaşma modeli önerdi. İşte bu örnek Katar ile ilişkileri de etkiledi.

Katar geçtiğimiz yıl AB’ye yaklaşık 17 bcm gaz ihraç etti. Kalan gazın yani yaklaşık 60 bcm’lik gazın neredeyse tamamı Asya pazarına gitti. S&P Global verilerine göre Katar’ın LNG yüklü gemilerinin başlıca adresleri Güney Kore, Japonya, Hindistan ve Çin. Üstelik Katar’ın bu ülkelerin neredeyse tamamıyla 10-15 yıllık (Çin ile örneğin 15 yıllık) doğal gaz anlaşması var. Yani üretimini artırmadan bir anda bir başka yere gaz sağlayamaz. Üstelik bu iş modeli, Avrupa için de geçerli olacağa benziyor.

Katar, üretimini artırmak için yatırım yapacak, ancak bunun için öngörülebilir bir iş iklimine ihtiyacı var. Avrupa’ya Rusya’nın yerini bir anda alamayacaklarını söylemenin yanında Katar, ABD ile yapılan anlaşmanın bir benzerini talep ediyor ve en az 20 yıllık bir anlaşma istiyor. Öte yandan iklim kriziyle mücadele yol haritası uyarınca AB doğal gazın enerji üretimindeki payını geriletmeyi hedefliyor. Hal böyle olunca Katar’a alım garantisi vermek zorlaşıyor. Buysa gaz tedarik konusunda bulanıklık demek.

Mısır ve İsrail gazının LNG olarak Avrupa’ya sevki yine gündemde, ancak iki aktörün yaklaşık 10 bcm gaz aktarabileceği iddia ediliyor. Bu nedenle Katar’ın ikna edilmesi elzem.

Sonuç olarak unutulmaması gereken Katar LNG aktarımını iki katına yani 40 bcm’e ABD’de 50 bcm gaz yollasa da dahi, sanılanın aksine Rusya’nın Avrupa enerji haritasında hala var olacağı. 150 bcmlik boşluğu AB’nin üstelik Asya ile rekabet edecek şekilde kolaylıkla doldurması kolay değil. Bunun yanında şu anki kriz bir B planı olmadığında olası sonuçları gösteriyor. ABD’de LNG gazının transferinde yaşanan üç aylık kesinti, Rusya’nın hattı bakıma alması, bugün Almanya’da olağanüstü durum ilan edilmesini gündeme taşıyor. Buysa sadece Rusya’ya alternatif tedarikçi bulunmasını değil, önceden yapılan planlar uyarınca yedekli gitmenin de düşünülmesini gerektiriyor. Bugün yaşanan krizse pek öyle hareket edilmediğinin karinesi gibi.

Köşe Yazıları Haberleri