ABD ve İngiltere'nin Yemen'de Husilere yönelik saldırıları hakkında neler biliniyor?

ABD ve İngiltere'nin Yemen'de Husilere yönelik saldırıları hakkında neler biliniyor?
ABD ve İngiltere, Kızıldeniz'den geçen gemilere yönelik saldırıları engellemek amacıyla Yemen'deki Husi hedeflerine havadan ve denizden saldırılar düzenledi. Saldırılara ABD ve İngiltere'nin bazı müttefikleri de destek verdi. Peki Husilere dönük saldırılara dair ne biliniyor? İşte ayrıntılar...

Husiler bu saldırıların kendilerini gemilere saldırı düzenlemekten alıkoymayacağını söylüyor ancak ABD, saldırıların isyancı grubun askeri kapasitesine zarar verdiğini öne sürüyor. Ancak isyancılar, yıllardır Suudi Arabistan’ın hava saldırıları da dahil olmak üzere çok daha büyük saldırılara rağmen ayakta kaldı.

ABD ve İngiltere'nin saldırılarına ilişkin şu ana kadar bilinenleri BBCTürkçe derledi:

Hangi hedefler vuruldu?

ABD, Husili isyancılara ait 16 yerde 60'dan fazla hedefin vurulduğunu açıkladı.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) insansız hava aracı deposu, füze deposu, radar sistemleri, fırlatma tesisleri ile komuta ve kontrol sisteminin hedef alındığını bildirdi.

İsyancılar tarafından kontrol edilen Yemen'in başkenti Sana'nın yanı sıra liman kenti Hudeyde, Dhamar ve kuzeybatıda Husilerin kalesi Saada kentlerinde hedeflerin vurulduğu bildirildi.

İngiltere Savunma Bakanlığı'na göre, İngiltere, Savunma Bakanlığı'nın insansız hava aracı operasyon sahası olduğunu söylediği kuzeybatıdaki Bani’yi ve İngiltere istihbaratının füzeler ve insansız hava araçları için fırlatma tesisi olduğunu söylediği Abbs Hava Sahası’nı vurdu.

Husilerin askeri sözcüsüne göre toplamda 72 saldırı gerçekleşti.

a1ae3630-b16b-11ee-beb5-e1400df560f2.jpg

Hayatını kaybeden oldu mu?

Husilerin sözcüsü, üyelerinden beşinin öldürüldüğünü, altısının da yaralandığını söyledi.

Pentagon, saldırılarda "hassas silahlar" kullanıldığını ve hedeflerinin sivil değil askeri olduğunu söyledi.

ABD ve İngiltere’nin stratejisi ne?

ABD Başkanı Joe Biden, gerekirse daha fazla askeri eylem gerçekleştirmekten çekinmeyeceğini söyledi. Ancak ABD, Orta Doğu'daki çatışmanın yayılmasını istemediğini de kaydetti.

Bu, gelecekte ABD öncülüğünde yapılacak herhangi bir askeri harekâtın, gerekirse yine sınırlı olacağı anlamına geliyor.

Hava saldırıları ve uzun menzilli seyir füzeleri, seçimlerin olacağı bu yıl Biden için en az riskli ve maliyetli askeri eylemler.

ABD'nin son aylarda Irak ve Suriye'de İran destekli diğer grupları da hedef almak için sınırlı hava saldırıları gerçekleştirdiğini de hatırlamak gerek. Husilerin Kızıldeniz'de gemilere saldırı düzenleme kabiliyetinin zayıfladığı ya da yok olduğu belirtiliyor.

Ama en azından kamuoyunda, halen meydan okumaya devam ediyorlar. Hâlâ daha fazla saldırı düzenleme kapasiteleri var.

11f3aab0-b16c-11ee-beb5-e1400df560f2.jpg

ABD ve İngiltere hangi silahları kullandı?

Saldırıların büyük kısmı ABD jetleriyle gerçekleşti. ABD'nin Kızıldeniz'de uçak gemisi var. Bölgede hava üsleri de bulunuyor.

ABD ordusu, ABD Donanması’ndaki savaş gemilerinin, GPS güdümlü ve kara hedeflerine karşı kullanılan Tomahawk seyir füzelerini fırlattığını söyledi.

Kaç füzenin fırlatıldığını açıklamasa da ABD, "çeşitli türlerde" 100'den fazla hassas güdümlü mühimmatın kullanıldığını söylüyor.

Bu arada İngiltere, Kıbrıs'tan Paveway güdümlü bombalar taşıyan Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne (RAF) ait Typhoon tipi dört uçak gönderdiğini açıkladı.

Kraliyet Donanması'nın Kızıldeniz'de iki savaş gemisi olmasına rağmen, ikisi de kara saldırı füzeleri fırlatamıyor ve dolayısıyla saldırılara doğrudan müdahil olmadı.

Husilerin tepkisi ne oldu?

Cuma günkü saldırılara tepki gösteren grubun lideri Muhammed el Bukhaiti, ABD ve İngiltere'nin eylemin "tarihlerindeki en büyük akılsızlık" olduğunu "yakında anlayacaklarını" söyledi.

Sosyal medyada "ABD ve İngiltere, Yemen'e savaş başlatmakla hata yaptı çünkü daha önceki deneyimlerinden ders almadılar" diye yazdı ve ekledi: "Bu dünyadaki her birey iki seçenekle karşı karşıya: ya soykırım kurbanlarının yanında ya da faillerinin yanında yer almak.” Grubun bir diğer sözcüsü ise ABD ve İngiltere'nin, Yemen'in Filistinlilere verdiği desteği engelleyebileceklerini düşünerek hata yaptıklarını söyledi.

Husileri destekleyen İran, Yemen'e yönelik saldırıları "Yemen'in egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık bir ihlâli" ve "uluslararası hukukun ihlâli" olarak değerlendirerek, kınadı. Husiler, Gazze'deki olaylar nedeniyle İsrail ile ilişkili gemilerin Kızıldeniz’den geçmesini engellediklerini savunuyorlar.

İsrail'e giden veya İsrail bağlantısı olan herhangi bir geminin "meşru hedef" olduğunu belirtmişlerdi. Ancak hedef alınan birçok ticari geminin böyle bir bağlantısı yok gibi görünüyor.

Biden ve Sunak saldırıları hangi sözlerle savunuyor?

Biden, saldırıların Kızıldeniz'deki Husi saldırılarına "doğrudan yanıt” olduğunu söyledi. Biden, “Bu saldırılar ABD personelini, sivil denizcileri ve ortaklarımızı tehlikeye attı, ticareti tehlikeye attı ve seyir özgürlüğünü tehdit etti" dedi.

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, eylemin küresel deniz taşımacılığını korumak için "gerekli ve orantılı" olduğunu ekledi.

"Uluslararası toplumun defalarca yaptığı uyarılara rağmen Husiler, bu hafta İngiltere ve ABD savaş gemilerine yönelik saldırılar da dahil olmak üzere, Kızıldeniz'de saldırılar düzenlemeye devam etti" dedi. "Bu devam edemez.”

ABD ve İngiltere’nin saldırıları Avustralya, Bahreyn, Kanada, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda ve Güney Kore tarafından desteklendi.

İki ülke yaptıkları açıklamada, saldırıların "bireysel ve kolektif meşru müdafaa hakkı gereğince" gerçekleştirildiğini söyledi.

Açıklamada, "Bu hedef odaklı saldırıların amacı, Husilerin küresel ticareti ve dünyanın en kritik su yollarından birinde uluslararası denizcilerin hayatlarını tehdit etme kabiliyetlerini zayıflatmaktı" denildi. (Kısa Dalga)

Dünya