ABD'de Erdoğan'ın korumalarına açılan tazminat davasında Türkiye aleyhine görüş

İki bakanlığın açıkladığı görüşte, Erdoğan'ın korumalarının söz konusu olaylarda fiziksel savunma yapmadığı ve saldırı halinde olduğunun altı çizildi.

16 Mayıs 2017'de Washington'da Türkiye kökenli ABD vatandaşı bir grup, ellerinde "Demirtaş’a özgürlük" pankartıyla Erdoğan aleyhine sloganlar atmış, Erdoğan'ın korumaları gruba saldırmış, protestocular, Erdoğan'ın korumaları ve Türk hükümetine karşı dava açmıştı. 

Euronews'in haberine göre, ABD Dışişleri ve Adalet bakanlıkları, olaylarla ilgili görülen davada hakimin talebi üzerine görüşlerini iletti. İki bakanlık, Türk görevlilerin dokunulmazlık hakkından yararlanmaması gerektiğini kaydetti. Mahkemey iletilen görüşte şu ifadeler kullanıldı:

"ABD topraklarında görevli yabancı güvenlik personelleri sivillere karşı güç kullandığı zaman "fiziki bir zararı önleme amacıyla" hareket etmiyorsa dokunulmazlıklardan mahrum bırakılmalıdır."

Türkiye aleyhine 2 dava devam ediyor

ABD'de şu anda Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan iki farklı tazminat davası devam ediyor. Davalar Türkiye Cumhuriyeti'nin Washington'daki avukatları aracılığı ile temyize götürülmüştü.

Üç yargıçtan oluşan Temyiz Mahkemesi, Türkiye'yi suçlu bulan alt mahkeme kararını incelerken, ABD hükümetinden de görüş talep etti. Bu görüş çarşamba günü ABD Dışişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlıkları tarafından açıklandı ve Türkiye aleyhine çıktı.

ABD'deki bakanlıkların Türkiye aleyhine bildirdiği görüşte vurgulanan bir diğer konu ise, protestocuların saldırıya uğradığında zaten yerlerde olduğu, kaçmaya çalışanların da yine Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından darp edilmesi oldu.

Bu durumlardan hiçbirinin yabancı ülke liderlerini koruyan güvenlik güçlerine tanınan ayrıcalıklardan olmadığının altı çizildi.

Senator Bob Menendez, Jim Risch ve Temsilciler Meclisi üyesi Gregory Meeks ve Michael McCaul imzasını taşıyan ve salı günü Blinken'e verilen mektupta, 16 Mayıs 2017'de Washington DC Sheridan Circle bölgesinde gerçekleşen şiddet olaylarında Türk hükümetinin sorumlu tutulması talep edilmişti.

ABD'de 1978'de kabul edilen "Yabancı İstihbarat Servisleri İzleme Yasası" (FISA-Foreign Intelligence Surveillance Act) ülkede görevli yabancı güvenlik güçlerine bazı imtiyazlar tanıyor. Ancak söz konusu kanunda, kesin çizgilerle bu imtiyazlar ve haklar açıklanmıyor.