ADAYA HAPİS TÜRKİYELİLER: İNGİLTERE’DE “ANKARA ANLAŞMASI” KÂBUSU

ADAYA HAPİS TÜRKİYELİLER: İNGİLTERE’DE “ANKARA ANLAŞMASI” KÂBUSU
Türkiyeli on binlerce insana İngiltere’de kendi işlerini yapma ve kurma olanağı tanıyan Ankara Anlaşması vizesi birçok vize sahibi için kabusa dönüştü. Vize uzatma başvurularına uzun süredir yanıt alamayan Türkiyeliler, mevzuat gereğince başvuru sonuçlanana kadar İngiltere'yi terk edemedikleri için hayatları alt üst oldu. Babasının cenazesine gidemeyen, çocuğunu 18 aydır göremeyen, ev tutamayan göçmenlerin trajedilerine halen bir çözüm bulunmuş değil.

HİLAL SEVEN

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 1973 yılında imzalanan Ankara Anlaşması fiili olarak ilk defa, 2002 yılında İngiltere’de (Birleşik Krallık) bu vize sayesinde yaşayan kişilere oturum hakkı tanıdı.

Bu gelişmenin ardından Ankara Anlaşması, seneler içerisinde on binlerce kişinin İngiltere’de kendi işini yapmasına ve işini kurmasına olanak sağladı ve iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştiren bir iş vizesi türü olarak yıllarca yerini korudu. Türkiyeli birçok girişimci adayına İngiltere’de iş ve yaşam kurma olanağı tanıyan Ankara Anlaşması vizesi, 31 Aralık 2021 İngiltere’nin fiilen Avrupa Birliği’nden ayrılması sonucunda geçerliliğini yitirdi. Bu tarihten önce Ankara Anlaşması vizesi olan on binlerce kişinin oturumlarını yenileme ve süresiz oturuma, sonrasında da Britanya vatandaşlığına müracaat hakları ise korundu.

VİZE BAŞVURUSU SONUÇLANANA KADAR ÜLKEDEN ÇIKMAK YASAK

Hal böyle olsa da işleyiş bu durumun bu kadar kolay olmadığını gösteriyor. Geçtiğimiz son iki yılda, İngiltere’de kendi vizesini ya da kendisine bağlı aile bireylerinin vizelerini uzatmak için Britanya İçişleri Bakanlığı’na müracaatta bulunan binlerce Ankara Anlaşmalı vize sonuçları neredeyse iki senedir sonuçlanmıyor. Vize başvurularının sonuçlanmaması bu kişilerin İngiltere dışına çıkamaması demek. Çünkü İngiliz mevzuatına göre, Ankara Anlaşması kapsamında vizesini uzatmak veya süresiz oturum almak için başvuru yapan kişiler, başvuruları sonuçlanana kadar Birleşik Krallık’ı (İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler) terk edemiyor. Ülke dışına çıkanların başvuruları kayıttan düşülüyor. Bu da Ankara Anlaşması kapsamında başvuru yapanlar için başvuruları sonuçlanana kadar bir tür ülkeye hapis anlamına geliyor.

İçişleri Bakanlığı’nın Ankara Anlaşması için yayınladığı kılavuz, müracaatların en fazla 6 ay içerisinde yanıtlanmasını öngörüyor. Kompleks ya da uzun inceleme gerektiren dosyalarda ise bu sürenin 12-24 aya kadar uzayabileceği belirtiliyor. Şimdilerde ise neredeyse her Ankara Anlaşmalı, başvurularını yaptıktan sonra ‘dosyanız kompleks olduğu için yanıtlanması 6 aydan uzun sürecektir’ diyen e-postalarla karşılaşıyor.

Birçok kişinin ciddi mağduriyetler yaşamasına neden olan bu uzun süreli bekleyiş ve belirsizlik halleri, geçtiğimiz aylar içerisinde çeşitli platform ve kurumlarca dile getirilmeye çalışıldı ancak yeterince ilgi görmedi.



Ankara Anlaşmalılar için adeta bir çıkmaza dönen bu sorun ilk defa geçen ay, İngiltere Parlamentosu’nda, Türkiye kökenli Britanya İşçi Partisi Milletvekili Feryal Demirci Clark tarafından dile getirildi ve böylece toplumun daha geniş kesimlerince yankı bulabildi. Clark’ın bu konuyla ilgili kendisine yüzlerce e-posta geldiğini ifade ederek İçişleri Bakanlığı’na soru önergesi sunması Ankara Anlaşmalıların içine bir parça umut serpse de dosyaların sonuçlanmasına ilişkin henüz belirgin bir artış olmadı.

Independent Gazetesi’nden May Bulman’ın haberine göre, Eylül 2021 itibariyle İçişleri Bakanlığı’nın elinde yanıtlanmamış 9 bine yakın Ankara Anlaşmalı kişinin başvuru dosyası vardı.

“KAÇTIĞIMIZ ADALETSİZLİĞE BURADA TEKRAR YAKALANDIK”

2020 yılının Ağustos ayından beri vize uzatma başvurusuna yanıt alamayan ve bu bekleyiş sürecini çok zor geçirenlerden biri 3 çocuk annesi, 47 yaşındaki Irmak Hanım. Kendisi de eşi gibi Türkiye’de banka müdürüyken, çocuklarına daha iyi bir gelecek sunmak için İngiltere’ye taşınmaya karar veren Irmak Hanım, buradaki yaşamını ‘hayal kırıklığı’ olarak nitelendiriyor:

‘’Biz Türkiye’de lüks diyebileceğiniz bir hayat yaşıyorken, çocuklarımızın geleceğini güvence altına almak için ve onlara daha iyi bir hayat sunabilmek için tüm yatırımımızı buraya yaptık. Ama kaçtığımız adaletsizliği burada tekrar yaşamaya başladık.’’

Her iki çocuğu da kendi tabiriyle İngiltere’nin prestijli okullarından kabul alan Irmak Hanım’ın en büyük kaygısı ise çocuklarının eğitimlerinin aksaması. Ankara Anlaşmalı olan ve bahçe peyzaj işleri yapan eşi üzerinden oturum başvurusunda bulunan Irmak Hanım, bu süreçte psikolojik sorunlar yaşadığı için ilaç tedavisi görmeye başladığını telefonda konuşurken güçlükle ifade ediyor:

‘’Düşünün, geçtiğimiz hafta sokak ortasında sinir krizi geçirip bayıldım diye etrafımızdakiler, o sırada yanımda olan eşim ve bir erkek arkadaşımızdan şüphelenip polisi aramışlar, acaba bana onlar bir zarar mı veriyor, diye. Kendime geldiğimde polislere durumu anlattım ve beni doktora yönlendirdiler. O günden beridir ilaç kullanıyorum. Ama benim sorunum belli, ben çok kaygılıyım çünkü vize başvurumuza bir sonuç gelmediği için geleceğimizi öngöremiyoruz.’’

Ankara Anlaşmalı kişilerce kurulan Telegram ve WhatsApp gruplarından edinilen bilgilere göre, İçişleri Bakanlığı’nın dosyaların ‘kompleks’ olduğuna ve bu nedenle başvuruların inceleme süreçlerinin uzayacağına dair e-postalar gönderdiği kişiler genelde 2020 yılının son aylarından ve 2021 yılının ilk yarısına kadarki başvuru sahipleri.

“HÜKÜMETİN GÖÇMENLER İÇİN HASMANE ATMOSFER OLUŞTURMA PLANI”"

Redstone Solicitors Bürosu’ndan Avukat Yaşar Doğan’a göre, Ankara Anlaşması başvurularının değerlendirilmelerindeki gecikmenin birçok sebepleri olabilir. Doğan, Kısa Dalga'ya görüşlerini şöyle aktardı:
“İngiltere’nin AB’den ayrılışı sonrasında AB vatandaşlarının yapmış olduklara milyonlarca başvurular, Ankara Anlaşması’nın bitecek olması nedeniyle bu alanda yapılan onbinlerce başvurular ve Covid-19’un getirdiği zorluklar bu sebepler arasında sayılabilir. Ancak, en önemli sebeplerden birinin de hükümetin göçmenleri yıldırmak ve İngiltere’ye göçü azaltmak için oluşturmaya çalışıtığı “hasmane atmosfer” (hostile environment) olduğu aşikar.

Tüm bunların yanında, maalesef, Ankara Anlaşmalı bir azınlığın kabahatlerinin tüm Ankara Anlaşmalılar’a yansıması yer alıyor. İşlerini gerçekten yapmayan, başvurularına usülsüzlük karıştıran ve Coronavirüs sebebiyle yapılan devlet desteklerinden olan Bounce Back Loan kredisini istismar edenlerin de bu gecikmelerde önemli payları olduğu kanaatindeyim. Biz firma olarak herhangi bir dosya kabul etmeden önce, başvuru sahiplerinin işlerini yapıp yapmadıklarını sorgulayıp, işlerini yapmadıkları anlaşılan veya başvurularında bir usülsüzlük yer alan kimselerin dosyalarında vekil olmayı kabul etmiyoruz.

Ankara Anlaşmalı kişilerin, vizelerinin koşulları gereği, kendi işleri dışında başka bir yerde tam veya yarı zamanlı bir çalışan olmalarına yasal olarak müsaade edilmiyor. Kendi iş alanları dışında iş yaptığı tespit edilen kişilerin dosyalarına İçişleri Bakanlığı ret kararı vererek vizelerini iptal eder."

Eşinin kendi iş alanı dışında başka bir iş yapmadığının ısrarla altını çizen Irmak Hanım bu süreci anlamlandırmak için anlaşılır tek bir argüman bulamadığını söylüyor:

“VİZE BEKLERKEN 20 KİLO VERDİ”

‘’Benim eşim 2,5 senede 20 kilo verdi. Eskiden banka müdürüyken şimdi fiziksel güç gerektiren bir işle uğraştığı için kilo kaybetti. Herkes biliyor eşimin kendi işini yaptığını. Bütün evraklarımız tamam ve doğru düzgün olduğu halde bize dosyamızın kompleks olduğu söylendi. Gerçekten neden böyle olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Bence bizi ciddiye almıyorlar, sorun bu.’’

“OTURUM KARTIM OLMADIĞI İÇİN EV TUTAMIYORUM”

Bir başka Ankara Anlaşmalı kişi ise Eylül 2020’den beri müracaatına yanıt almayan 46 yaşında, bir çocuk annesi Çiğdem Hanım. Mobil berberlik yapan ve 10 yaşındaki oğlunu Adana’da annesinin yanında bırakarak İngiltere’ye gelen Çiğdem Hanım da bu süreci güçlükle geçirenlerden.

‘’Ben buraya oğluma bir gelecek kurmak için geldim. Onun tek yasal vasisi benim ve onu yanıma almak için burada bir ev tutmam gerekiyor. Geçerli oturum kartım olmadığı için ev de tutamıyorum ve bu nedenle odalarda kalıyorum.’’

“18 AYDIR 10 YAŞINDAKİ OĞLUMU GÖREMİYORUM”

18 aydır oğlunu görmediği için çok zorlandığını ifade eden Çiğdem Hanım’ın en büyük korkusu 10 yaşındaki oğlunun psikolojik sağlığının kötüye gitmesi:

‘’Bunun benim için ne kadar zor olduğunu bilemezsiniz. Oğlum bana diyor ki ‘anne seni rüyamda gördüm, burada yanımdaydın ama sonra uyanınca anladım ki rüyaymış’, bir anne olarak bunları duymak beni kahrediyor.’’

Britanya Ankara Anlaşmalılar Platformu Sözcüsü, 34 yaşındaki Fuat Şirin’e göre İçişleri Bakanlığı’nda yaşanan gecikme sorunu sistemsel. Bir kronolojik sıraya göre değerlendirilmeyen başvuruların, uzun sürelerde yanıtlanmıyor olmasına dair yetkililerden bir açıklama beklediklerini, başvuru sahiplerinin en çok bunun nedenini merak ettiklerini söyleyen Şirin, kısaca ‘’ilk başvuran ilk sonucu alsın’’ diyor.

“20 AY SONRA OTURUM KARTININ GELDİĞİ GÜN HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADIM”

Binlerce dosyanın kısıtlı sayıda göçmen ofisi memurları tarafından incelendiği Ankara Anlaşması vize inceleme birimi seyrek bir hızda da olsa da 2022 itibariyle kimi dosyalara olumlu ya da olumsuz dönüşler yapıyor.

20 aylık bir bekleyişin ardından başvurusu sonuçlanan opera sanatçısı Kerem Bey’e göre ise, bekleme sürecinde yaşadığı olumsuzluklar yüzünden artık aldığı oturuma sevinmesi için bir nedeni yok:

‘’Bu 20 aylık bekleme sürecinde aniden babamı kaybettim ve cenazesine katılamadım. Annem ağır hasta ve ameliyat olması gerekiyorken ben onun yanında olamadım. Ayrıca seyahat edemediğim için işimi çoğunlukla yapamadım. Şimdi bu gelen karara ben hiç sevinemiyorum. Oturumun geldiği gün oturup sadece hüngür hüngür ağladım.’’

PANDEMİ DESTEĞİ SÜRECİ UZATTI

Vizelerin sonuçlanmasında gecikmeye neden olabileceği öngörülen bir diğer neden ise Ankara Anlaşmalıların büyük çoğunluğunun pandemi döneminde İngiliz Hükümeti’nin serbest çalışanlara sunduğu destek paketlerinden faydalanmış olması. Karantina döneminde evden çıkamadığı için işini yapamayan ve bu nedenle gelirini kaybeden birçok Ankara Anlaşmalı hükümetin yardımlarından faydalandı. Bununla birlikte yüzlercesi İngiltere devletinin bankalara kefil olduğu ‘Bounce Back Loan’ kredilerini de aldı. Şimdi vize memurlarının bu kredi ve destekler için aranan “gelirde azalma” şartını sağlayıp sağlamadığını araştırmalarının da süreci uzattığı belirtiliyor.

“TÜRKİYE’YE DÖNMEK İÇİN BİLET PARALARI BİLE YOKTU”

Ticari iş yapmaları koşuluyla İngiltere’ye parasal değer katmaları istenen Ankara Anlaşmalı kişilerin birçoğu pandemi nedeniyle işini ya kaybetti ya da Türkiye’ye geri dönmeye karar verdi. İsmini açıklamak istemeyen bir Ankara Anlaşmalı bu süreçte yaşadıklarını şu şekilde ifade ediyor:

‘’Bazı arkadaşlarımızın Türkiye’ye dönmek için bilet parası bile yoktu ama bizler kendi aramızda toplanıp onlara yardım ettik. Düşünün, evlerine dönemeyecek durumda olan insanlar oldu. Bu uzun bekleyişler birçok arkadaşımızın işini ve tüm gelirini kaybetmesine de neden oldu.’’

“CENAZEYE BİLE İZİN YOK” İSYANI

Telegram, WhatsApp, Facebook gibi platformlarda açılan çeşitli dayanışma platformalarında binlerce Ankara Anlaşmalı günlük olarak vizelerinin değerlendirilme süreçlerine ilişkin fikir ve duygu paylaşımında bulunuyor ve her yanıtlanan vize başvurusunun sonucunu ilgiyle takip ediyor. Bu gruplarda dikkat çeken bir nokta ise, mağduriyetlere ilişkin daha çok dayanışma mesajının paylaşılması ve bununla birlikte bir tartışma ve ses çıkarma arayışının olması. Binlerce üyesi olan bu gruplarda hemen hemen her gün ‘dayanacak gücüm kalmadı, bu bekleyiş psikolojimi mahvetti, bizden ne istiyorlar, bu nasıl bir vicdansızlık cenazemize bile gitmemize izin vermiyorlar’ şeklinde mesajlar yazılıyor.

"KANSER HASTASI KARDEŞİMİ GÖRMEYE GİDEMİYORUM"

Uzun süredir vizesi yanıtlanmayan kişilerden bir diğeri de İngiltere’de eş vizesiyle oturumu olan 28 yaşındaki Leyla Ö. Leyla Hanım bu süreci kendi tabiriyle en zor geçirenlerden. İstanbul’da yaşayan kız kardeşi bu süre zarfında kansere yakalanan ve hastalığı gittikçe ilerleyen Leyla Hanım artık direnecek takati olmadığını söylüyor:

‘’Ben buraya bir aile kurarak eşimin yanına geldim ama benim Türkiye’de de ailem var. Kız kardeşim bir buçuk senedir kanser ve ben onu bu süreçte hiç göremedim. Beklemekten çok yoruldum ve beni eşim ve ailem arasında bir karar vermek zorunda bırakmaları çok acı. 2020 Eylül ayından beri uzatma başvurumuza bir yanıt gelmedi ve benim artık dayanacak gücüm yok. Önümüzdeki ay kardeşimi zor bir tedavi altına alacaklar ve ben onu bir daha görebilir miyim, bilmiyorum. Ben kardeşimi bir daha sağlıklı görebilir miyim, onu da bilmiyorum. Bu yüzden sanırım Türkiye’ye döneceğim. Bir daha nasıl ve ne zaman buraya geri gelebilirim, onu da bilmiyorum ama kardeşimi görmek istiyorum.’’

“ÇOCUĞUNU TÜRKİYE’DE BIRAKMAK ZORUNDA KALDI”

Uzun bekleme süreleri yüzünden mağdur olan ve bu süreci sonlandırmaya karar veren bir diğer kişi ise 32 yaşındaki anne Sevgi G. Sevgi Hanım 2021 yılında Covid-19 yüzünden eşini kaybedince 3 yaşındaki oğlunu alarak eşinin cenazesiyle birlikte Türkiye’ye gidiyor. İngiltere’ye geri dönünce yaşayacağı zorluklar nedeniyle ilk etapta oğlunu yanında getirmek istemediğini söyleyen Sevgi Hanım’a göre artık vizesinin yanıtını beklemesinin bir anlamı yok.

‘’39 yaşındaki eşim Covid’e yakalandı ve onu iki ay içinde kaybettim. Ben bir tek oğlumla beraber eşimin cenazesini götürdüm Türkiye’ye, yanımızda kimse yoktu. Hiç kimsem olmadığı için de dönüşte oğlumu Türkiye’de annemle babamın yanına bırakmak zorunda kaldım. Buraya gelince de çok sorun yaşadım ve artık serbest mesleğimi yapamayacak duruma gelince vaktim de dolduğu için süresiz oturum başvurusunda bulundum. Bu sürede işimi ve gelirimi kaybettim. Biraz kredi çekmiştim onunla geçinebildim şimdiye kadar ama o da bitiyor artık. Bir senedir oğlumu görmedim ve artık dayanacak gücüm kalmadı. Haftaya dönüyorum Türkiye’ye.’’

İsmini vermek istemeyen ve Ankara Anlaşmalı kişilerin 2020 yılından beri yanıtlanmayan uzatma başvuruları için sürekli bir mücadele içinde olduğunu dile getiren Ankara Anlaşmalı bir kişinin aktarımına göre, yaşanan sorunlara ilişkin Ankara Anlaşmalılar sürekli bir çaba içerisinde olsa da konu basın ve resmî kurumlarca yeterince dikkate alınmadığı için bu sorun gündemde yeterli bir yer bulmuyor ve bu nedenle başvuruların yanıtlanması da hızlanmıyor:

‘’İmza kampanyalarından, dayanışma platformlarına birçok girişimde bulunduğumuz halde ancak 1,5 sene sonra sesimizi meclise duyurabildik. Birçok gazeteciye, siyasiye ve yetkiliye ulaştığımız halde bu konuyu pek kimse doğru düzgün işlemedi.’’

BÜYÜKELÇİ YALÇIN: “YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”

Kısa Dalga’ya konuşan Türkiye’nin İngiltere Büyükelçisi Ümit Yalçın, Ankara Anlaşmalı kişilerin vize uzatma süreçlerini çok yakından takip ettiklerini ve yaşadıkları zorlukları İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili diğer İngiltere makamları nezdinde her düzeyde dile getirdiklerini dile getiriyor:

‘’Vatandaşlarımızın bu meseleyi hassasiyetle ve çok yakından takip ettiğimizi, esasen bürokratik nitelikli bu soruna bir an evvel çözüm getirmelerini beklediğimizi İngiltere makamlarına vurguladığımızı bilmelerini isteriz.’’

Özel Haber