İstiklal saldırısı zanlısı: Çantada bomba olduğunu bilmiyordum

İstiklal saldırısı zanlısı: Çantada bomba olduğunu bilmiyordum
İstiklal Caddesi saldırısını düzenlediği iddiasıyla yakalanan Ahlam Albashır’ın emniyetteki ifadesinde, Emniyet ve İçişleri Bakanı Soylu tarafından kamuoyuna açıklandığının aksine Afrin’den değil, İdlib’den geldiğini söylediği ortaya çıktı. Saldırganın bombayı bırakırken beklediği 40 dakika içinde kendisinin fotoğraflarının çekildiği belirtilmişti. Önce bu bilgiyi doğrulayan Albahsır, kendisinden tekrar sorulması üzerine “korkudan öyle söyledim” ifadesini kullandı.

İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıyı düzenleyerek 6 kişinin ölümü ve 81 kişinin yaralanmasından sorumlu tutulan Suriye uyruklu Ahlam Albahsır’ın Emniyet’teki ifadesi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıklamalarıyla çelişti. Soylu ve Emniyet, saldırganın Afrin’den geldiğini açıklarken, Albahsır ifadesinde, “İdlib’den Hatay’a geçtim” dedi.

DHA’nın aboneleriyle paylaştığı haberde yer alan bilgiler, İstiklal Caddesi patlamasına ilişkin yeni soru işaretleri oluşmasına neden oldu. Haberde, Albashır'in emniyetteki ifadesinin tamamlanıp ve adliyeye sevk edildiği hatırlatıldıktan sonra, “Albashır ifadesinde Türkiye'ye gelmesinden patlama gününe kadar geçen süreci anlattı” denildi.

“İDLİB’DEN HATAY’A GEÇTİM”

DHA’nın haberine göre; Münbiç'teyken "'Hacı' kod adlı terörist tarafından önce Cerablus'a gitmek üzere görevlendirildiğini ancak bu görevi kabul etmediğini bunun üzerine Türkiye görevi verildiğini" anlatan Albashır'ın ifadesinde şöyle dediği öğrenildi.

"Hacı 2022 Temmuz ayında bana Cerablus'a gitmem için görev verdi. Ben o görevi kabul etmedim. Sonra bölgenin zenginlerinden biri olan aynı zamanda YPG'nin sözde İstihbarat birimindem olduğunu öğrendiğim Hasan diye biri bana geldi ve Hacı seni yanına çağırıyor sana çok önemli bir görev verecek dedi. Ben de Hasan'la birlikte Hacı'nın yanına gittim. Hacı bana 'Madem Cerablus'a gitmiyorsun o zaman Bilal'le birlikte Türkiye'ye gideceksin' dedi. Ben de Türkiye'ye gelmeyi kabul ettim. Hacı bize 400 lira para ve 2 tane telefon verdi. Giriş için bütün ayarlamaları yaptıklarını söyledi. Sonra İdlib'te Bilal'le buluştuk. Bilal'i ilk defa İdlib'te gördüm. 27 Temmuz'da Hatay'a geldim. Oradan da doblo tarzı bir araçla İstanbul'a geldim. Bilal bana Türklerden nefret ettiğini söyledi. Bilal'in telefonuna bir konum geldi. Araç şoförü diğerlerini indirdi beni ve Bilal'i de konumdaki adrese Ferhat Habeş isimli adamın evine götürdü."

SOYLU VE EMNİYET, İFADEYLE ÇELİŞTİ

Albashır’ın yakalanmasından sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıklamalarında saldırı zanlısının “Afrin’den geçtiği” vurgusu yapılmıştı. İçişleri Bakanı Soylu şu açıklamayı yapmıştı:

“İlk değerlendirmelerden itibaren aynı iz üstündeyiz. Eylemin talimatının Kobani'den geldiği konusunda bir değerlendirmemiz var. Eylemi yapanın Afrin'den geçtiği konusunda bir değerlendirmemiz var. Ve yine elbette ki bu olay hiç olmasaydı hiç can kaybımız olmasaydı ama şu anda sınırın ötesinde binlerce kahramanımız sınırın içerisinde dağlarda binlerce kahramanımız, şehirlerin içerisinde binlerce kahramanımız sadece terörü engellemekle mücadele ediyor. Biraz önce olayı yapan, bombayı bırakan kişi İstanbul Emniyet Müdürlüğü'müzün ekipleri tarafından gözaltına alındı.”

Emniyet Genel Müdürlüğü de yaptığı resmi açıklamada “Afrin – İdlib”i birlikte kullanmayı tercih etmişti. Emniyet’in açıklamasında şu bilgiler yer almıştı:

“Şahıs yapılan sorgusunda, PKK terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini ve Afrin – İdlib üzerinden ülkemize eylem yapmak için kaçak yollarla giriş yaptığını beyan etmiştir.”

“KEŞİF İÇİN İKİ KEZ TAKSİM’E GİTTİM, BİLAL ÇIKMADI”

İstanbul'a geldikten sonra Ferhat Habeş'e ait atölyede çalışmaya başladıklarını, bu süreçte Bilal'in hiç dışarı çıkmadığını kendisinin de saldırıdan önce 2 kere Yasir K. ile birlikte keşif yapmak için Taksim'e gittiğini belirten Albashır'ın şunları söylediği belirtildi:

“O süreçte hiç gezmedim. Bilal de hiç dışarı çıkmadı. Son bir ay içerisinde 2 kere Taksim'e geldim keşif yapmak için. En son saldırıdan 11 gün önce gittim Taksim'e. Her seferinde Yasir isimli kişi götürdü beni. Pazar günü öğleden sonra Bilal, Yasir ve ben birlikte yola çıktık. Taksim'e geldik. Bilal bana kahverengi çantayla beyaz poşeti almamı söyledi. 'İşim var sen git ben geleceğim' dedi. Sonra ben aldım onları yürüdüm. Oturduğum yere geldim. 40 dakika orada oturdum. Sonra çantaları bırakıp abiye kıyafetlerin olduğu bir mağazaya gittim. Fakat tam o sırada Hacı bana fotoğraf ve video gönderdi. Videoyu izlediğimde benim bankta oturduğum anların fotoğraflarını gördüm. Korkuya kapıldım ve aynı banka geri döndüm. Sonra Hacı beni aradı, 'Çantaları bırak ve oradan uzaklaş' dedi. Ben kalkıp uzaklaşmaya başladım sonra da patlama meydana geldi."

Saldırıdan sonra da Esenler'de kaldığı adrese geri döndüğünü bu sırada onu almaya Ahmet Jarkas'ın geldiğini söyleyen Albashır'ın "Sonra ben Esenler'deki eve gittim. Ahmet geldi beni aldı. Orada benim telefonumu kırdı ve Küçükçekmece'ye götürdü. Biz burada olduğumuz süre boyunca çanta hep Bilal'in yanındaydı" dediği kaydedildi.

“FOTOĞRAFI ÇEKİLDİ” İDDİASINI, EMNİYETİN İKİNCİ SORUSU ÜZERİNE DEĞİŞTİRDİ

Albahsır'ın yakalanmasından sonra ortaya atılan iddialardan biri de “Albahsır beklerken bir başka kişi onun fotoğrafını çekti” şeklindeydi.

Albashır'ın 'Fotoğraflarımı çekip Hacı'ya gönderdiler' ifadesi üzerine çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen polis, iddia edildiği gibi kimsenin Albashır'in fotoğraflarını çekmediğini belirledi. Bunun üzerine teröristin, "Korktuğum için yaptım süsü vermek için böyle bir ifade kullandım" dediği belirtildi.

“UYUŞTURUCU OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM”

Savcılık ifadesinde Taksim’e gezmek için gittiklerini savunan şüpheli, “Olay günü Taksim’e dördüncü kez Bilal ile birlikte gittik. Bilal, çantaya abur cubur koydu. Sonra Bilal’e bir telefon geldi. Bana, ‘Sen bekle, ben geleceğim’ dedi. Bilal’i beklerken bir kozmetik mağazasına girdim. Oradan kendime rimel aldım. Banka oturdum. Çantaya elimle baktığımda, üstte cips vardı. Elimle yokladığımda, altta yumuşak bir şey vardı. Uyuşturucu olduğunu düşündüm” diye ifade verdi.

“ÇANTADA BOMBA OLDUĞUNU BİLMİYORDUM”

ANKA'nın haberine göre, Albashir, savcılıktaki ifadesinin devamında ise “Taksiyle Esenler’e gittim. Oradan da korsan taksiyle Küçükçekmece’deki eve geçtim. Çantada bomba olduğunu bilmiyordum. Beni kardeşlerimle tehdit ettiler. Annem ve babam öldü. 6 kardeşim var. 3’ü Suriye’de savaşta öldü. Biri de sakat kaldı” diye konuştu. (Kısa Dalga)

Gündem