Ahmet Şık: Sinan Ateş uyuşturucu kaçakçılığına karşı çıktığı için mi öldürüldü?
TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş cinayetinin siyasi saiklerin yanı sıra Ateş’in uyuşturucu kaçakçılığına karşı çıkmasıyla ilgili olup olmadığı iddiasını gündeme getirdi.
Şık, bu iddiayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sordu.
Ahmet Şık, Meclis’e verdiği soru önergelerinde, Sinan Ateş cinayetine ilişkin 06 Ocak 2023 tarihinde verdikleri soru önergesinde, cinayete karışıp karışmadığı açıklanması istenen bazı isimlerin sonradan gözaltına alındığını, ancak bu soru önergesine yanıt verilmediğini belirtti.
Ateş cinayeti soruşturmasında hâlâ kamuoyu vicdanının rahatlamadığını belirten Şık, “Nitekim, silahı ateşleyen kişi dışındaki tetikçiler ile planlamanın tali isimleri denebilecek toplam 18 kişi tutuklanmışsa da en az 18 kişinin karıştığı bu ‘organize olmadığı’ iddia edilen suçta, savcılığın olayı adeta bir ‘yan baktı öldürdüm’ açıklamasıyla geçiştirdiğine, cinayetin talimatını verenleri araştırmaktan kaçındığına yönelik kaygılar bulunmaktadır” dedi.
Şık, suçun ‘örgütsel vasfı ve siyasi niteliğinin’ ortaya çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucu çetelerine karşı yürüyüş yapan Hasan Ferit Gedik’i öldürme ve ayrıca uyuşturucu ve çete suçlarından toplam 62 yıl hüküm giymiş olan Doğukan Çep’in Gürcistan’a kaçtığı iddia edildiğini hatırlatan Şık, ancak Çep’in firari iken yine çeşitli suçlar işlediğini kaydetti. Şık, Bakan Soylu ve Bakan Bozdağ’a “Eğer Gürcistan’daysa nasıl kaçmıştır ve farklı suçlar işlemek için kimlerin desteğiyle yurtiçine bu kadar kolay girip çıkabilmektedir? Eğer Türkiye’de ise onlarca yıl ceza alan ve Çekmeköy’deki her zamanki evinde kaldığını söyleyen bir torbacının 4 yıl boyunca yakalan(a)mama, hatta aranmama sebebi nedir? Genel olarak çete suçları işleyen bir suçlunun, en az 18 kişiyle işlediği bir cinayetin, ‘organize olmayan suç’ kapsamında değerlendirilme sebebi ve siyasi kişiler tarafından planlanmasına rağmen cinayetin siyasi saiklerine ilişkin kamuoyuna hiçbir açıklama yapılmama gerekçesi nedir?” sorusunu yöneltti.
“Neden MHP’lilerin bilgisine başvurulmuyor?”
Ahmet Şık, Doğukan Çep’in Hasan Ferit Gedik cinayetinden birlikte yargılandığı ve başka bir olayda ölen Uğur Köroğlu’nun Gülsuyu Çetesi’nin lideri olduğu iddialarını da hatırlatarak, Köroğlu’nun MHP Genel Başkan Yardımcıları İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın ile çekilmiş fotoğraflarını anımsattı. Şık, bu bağlantılara rağmen MHP’lilerin bilgisine neden başvurulmadığını sordu.
“Sinan Ateş uyuşturucu kaçakçılığına karşı çıktığı için mi öldürüldü?”
Ahmet Şık, ayrıca Sinan Ateş’in öldürülmesinin uyuşturucu kaçakçılığı veya narko-terör faaliyetlerine karşı çıkmasıyla ilgili olup olmadığını sordu:
“MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un geçtiğimiz günlerde farklı zamanlarda yan yana çekilmiş fotoğraflarının ortaya çıktığı, 258 kilo kokainle yakalanmış Hüseyin Özükanar isimli uyuşturucu ticareti suçlusunun, ‘Hür-Line Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi’ ismiyle Mersin limanında faaliyet gösteren bir şirket sahibi olduğu, ceza aldığı kaçakçılık şebekesinin ‘Bahama-Türkiye’ olarak adlandırıldığı bilinmektedir. Özükanar veya ceza almış olduğu şebekenin, Çep’in dahil olduğu ve uyuşturucu ticareti yaptıkları bilinen Gülsuyu Çetesiyle bir ilgisi var mıdır? Ateş suikastı soruşturmasında tutuklanan Avukat Serdar Öktem, aynı zamanda Hasan Ferit Gedik cinayetinden 35 yıl ceza almış olan firari uyuşturucu çetecisi ve Ateş suikastının zanlılarından Gülsuyu Çetesi üyesi Doğukan Çep’in de avukatıdır. Bu bağlamda, cinayetin siyasi saikleri haricinde, bir yönden uyuşturucu kaçakçılığı veya narko-terör faaliyetlerine Ateş’in tepki göstermesiyle ilgili olmasından şüphelenilmekte midir?”
“Neden ısrarla MHP’li Olcay Kılavuz’un bilgisine başvurulmuyor?”
Tutuklanan Tolgahan Demirtaş’ı MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinden gözaltına aldığı için Ankara Asayiş Şube Cinayet Bürosu polis memurunun görevden alınıp emekliliğe zorlandığı iddiasını da hatırlatan Şık, Demirbaş’ı ilk seferde ifadesi alınmaksızın serbest bırakan soruşturma savcısının dört günlük izne çıkarıldığının doğru olup olmadığını sordu.
Şık, Bakanlara şu soruları yöneltti:
-Savcı değişikliği sonucunda soruşturmada ilerlenebilmesi, devlet için hesaplaşma anlamına mı gelmektedir? ‘Siz gidin sahibiniz gelsin’ (MHP Milletvekili Olcay Kılavuz) sözleri doğruysa, bu iddiadaki ‘sahipler’ kimlerdir?
-Daha da vahimi, soruşturmanın asıl savcısının izninin uzatıldığı doğru mudur? Aynı savcının kâtibinin de izne çıkarıldığı iddia edilmektedir, durum böyleyse, sebebi nedir?
-İilk savcıya baskı yaptığı iddia edilen MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un bilgisine başvurmamakta neden ısrar edilmektedir?
“Çep ve tetikçilerle bağlantıyı Serdar Öktem mi kurdu?”
TİP Milletvekili Ahmet Şık, tutuklanan Avukat Serdar Öktem’in, hem Hasan Ferit Gedik davasında Doğukan Çep’in, hem çeteye para gönderdiği tespit edilen MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk’ün, hem de tetikçilerden Eray Özyağcı’nın avukatı olduğunu hatırlattı. “Ayrıca birçok üst düzey MHP’li yetkiliyle fotoğrafı bulunmaktadır” diyen Şık, Öktem’in cinayetten birkaç gün sonra gözaltına alınıp serbest bırakıldığı iddiasın hatırlatarak, kimler tarafından serbest bırakıldığını sordu. Şık, “Doğukan Çep ve tetikçilerle bağlantıyı Serdar Öktem mi kurmuştur?” diye sordu.
Soruşturma kapsamında tutuklanan Emre Yüksel’in, Sinan Ateş ile arasında siyasi gerilim olduğu bilinen Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın yardımcısı olduğunu kaydeden Şık, Ahmet Yiğit Yıldırım’ın ifadesine başvurulup başvurulmadığının açıklanmasını istedi.
Şık, tetikçi Eray Özyağcı için “İnfaz edilmiş olmasından şüphelenilmekte midir?” diye de sorarken, şunları belirtti:
“Sinan Ateş’in cenaze törenine katılmamaları için MHP’li vekillere ve Ülkü Ocakları yöneticilerine talimat verildiği yönündeki haberler ve hem maktulün hem de faillerin MHP ile ilişkileri gözetildiğinde, soruşturma kapsamında hiçbir milletvekilinin ifadesine başvurulmayacak mıdır? Sinan Ateş cinayetinin talimatını verenlere yönelik araştırma, birkaç alt düzey yöneticiyle geçiştirilecek ve Susurluk benzeri olaylara bir yenisi mi eklenecektir, yoksa bu tali planlayıcıların talimat aldığı isimler de hangi mevkide olurlarsa olsunlar yakalanacak mıdır?” (Kısa Dalga)
