Aile hekimleri ikinci kez iş bıraktı

Aile Hekimleri, 1 Temmuz'da uygulamaya konulan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ni protesto etmek için bugün ikinci kez iş bıraktı. Aile hekimleri "Biz bu yönetmeliğe ‘Ceza Yönetmeliği’ diyoruz. İçerisinde birçok ceza maddesini içeriyor. Örneğin şu anda ben basında yer alırken evrakta sahtecilik yapmakla, işe alkollü gelmekle aynı ceza puanını alabilirim" dedi.

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ni protesto etmek için bugün ikinci kez iş bırakma eylemi yapan aile hekimleri İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Başkanı Dr. Serkan Özbakış burada yaptığı açıklamada, yönetmelik geri çekilene kadar eylemlerine devam edeceklerini söyledi.

"AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ YOK ETMİŞTİR"

Yönetmeliğin iş güvencesini yok ederek hak ediş kayıplarına neden olduğuna dikkat çeken Dr. Özer, şöyle konuştu:

"1 Temmuz’da yürürlüğe giren Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği, iş güvencesini yok ederek hak ediş kaybını tahammül edilemez seviyelere getirerek aile hekimliği uygulamasının sürdürülebilirliğini yok etmiştir. Bu yönetmelikten geri adım atılmadığı sürece biz kendi sağlığımızdan kendi geleceğimizden ve çocuklarımızın geleceğinden endişe ediyoruz. Ben şunu sormak istiyorum Sayın Bakan’a; Sayın Bakan özel hastane işletiyor. Kendi hastanelerinde yapılamayan kronik hastalık yönetimi neden bizlere getiriyorsunuz? Sizin hastanenizde bir hekim bir hastaya 30 dakika ayırabiliyor mu? Siz hastanenizde mazereti olduğu halde işe geç gelen ya da gelemeyen olduğu zaman iş akdini sonlandırabiliyor musunuz? Sonlandıramazsınız, bu ülkede hukuk var? Sayın Bakan, hiç Aile Sağlığı Merkezi gördünüz mü? Hiç o kurduğunuz sistemin başına geçip baktınız mı? Bunun pandemi döneminde yapılmasının amacı nedir? Bize yapılana ses çıkarmazsak hepimizin başına büyük bir iş güvencesizlik sorunu gelir. Biz bunun karşısında duracağız."

"SAYIN BAKAN'I SAHAYA DAVET EDİYORUZ"

İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Başkanı Dr. Serkan Özbakış de yaptığı açıklamada bugünkü şartlarda yönetmelikte yer alan maddelerin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Özbakış, temmuz ayı içerisinde Türkiye’deki aile hekimliği çalışanlarının yüzde 99,9’unun hak edişinin düştüğünü söyleyerek şöyle devam etti:

"Biz bu yönetmeliğe ‘Ceza Yönetmeliği’ diyoruz. İçerisinde birçok ceza maddesini içeriyor. Örneğin şu anda ben basında yer alırken evrakta sahtecilik yapmakla, işe alkollü gelmekle aynı ceza puanını alabilirim. Yani aynı seviyede bir suç işliyorum şu an. Entegre sağlık sistemi sunan aile hekimlerinde 2 yıl içinde 5 nöbete mazeretli olarak bile gitmedikleri takdirde sözleşmeleri feshediliyor. Yakınları vefat edemez, ettikleri takdirde sözleşmeleri feshedilir. Kronik hastalık takiplerinde bir hastaya kaç dakika ayıracağız, kaç kişiyi izleyeceğiz? Şu anki şartlarda bunların yerine getirilmesi mümkün değildir. Sayın Bakan’a buradan seslenmek istiyorum; devamlı gündeme ek ödemeler, pozitif performanslar getiriliyor. Pandeminin başından beri kaç aile hekimine ne kadar ek ödeme yapıldı? Verilen ek ödemeler şartlı ve şartları yerine getirilemeyecek maddelerle verilmeye çalışılıyor. Buradan Bakan Bey’e soruyorum; temmuz ayı içerisinde Türkiye’de çalışan 50 bin aile hekimi çalışanı kaçı pozitif performans aldı? Kaçının negatif performansla ücreti kesildi? Ben cevap vereyim; temmuz ayında tüm Türkiye’deki aile hekimliği çalışanlarının yüzde 99,9’unun hak edişi düştü. Ek ödeme veriyoruz şeklinde haberler gerçeği yansıtmıyor. Sayın Bakan’ı sahaya davet ediyoruz. Gelsin bir gün sabahtan akşama kadar kronik hastalık takibi yapalım. Ne kadar sürüyor, diğer hizmetler ne oluyor. Bu yönetmelikle bunların yapılması mümkün değil."

Basın açıklamasını aile hekimleri adına İSTAHED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Senem Özşehir okudu. Özşehir, yönetmelikte yer alan bütün maddelerin aile hekimlerinin aleyhine olduğunu söyledi. Özşehir, verileceği belirtilen ek ödemeler konusunda birçok şart koşulduğuna dikkat çekerek "Ek ödemelerin Aile Hekimliği Çalışanlarına ödenmemesi için idare elinden geleni yapmıştır" dedi.

"BASINA DEMEÇ VERMEK SAHTE EVRAK DÜZENLEMEKLE EŞ GÖRÜLMÜŞ"

Özşehir, olumlu adımlar atılmadığı sürece bu iş bırakma eylemlerine devam edeceklerini belirterek şunları söyledi:

-"Basında veya sosyal medyada izinsiz bilgi veya demeç vermek 50 ceza puanı (sahte evrak düzenlemek, işe alkollü gelmekle eş görülmüş bu eylem) sağlık çalışanının halkımızı bilgilendirmek için basına konuşması veya bilgi vermesi ne kadar büyük bir suçmuş meğer.

- Aynı eylemi bir kez daha yaparsa iki kat ceza puanı veriliyor.

- İki yıllık sözleşme süresi içinde 5 kez aynı veya farklı sebeple ceza puanı alırsa iş akdi sona erme tehdidi ile karşı karşıya kalıyor.

- Herhangi bir sebeple 150 ceza puanı alırsa iş akdi sona erme tehdidi yine karşımızda- Entegre hastanede çalışan aile hekimliği çalışanları 2 yıllık sözleşme süresince 5 kez nöbete mazeretli veya mazeretsiz gitmediği zaman iş akdi sona eriyor. Mazeretin yok sayıldığı bir hukuk devleti olabilir mi?

- Bakanlık müfettişlerinin herhangi bir sebeple soruşturma başlatması ve bu soruşturma sonucunda iş akdini sona erdirebilmesi tehdidi yine karşımızda bu yönetmelik ile.- Herhangi bir sebeple açığa alınan aile hekimliği çalışanı 4 aya kadar görevden uzaklaştırılabiliyor ve bu dönemde hiçbir hakkedişi alamıyor, yargısız infazla karşı karşıya kalıyor.- İl sağlık müdürlükleri hem soruşturma başlatıyor hem ceza veriyor hem sözleşme feshi yapıyor. Bunlara itirazlar da yine il sağlık müdürlüğüne yapılıyor.

- Cezaevi aile hekimliği birimlerinin gider ödenekleri yüzde 80 azaltıldı. Bu şekilde o birimlerde çalışacak aile hekimi bulmak imkansızlaşacak.

- Günlük mesai saatlerinin tamamının harcanmasına rağmen istenilen oranda yapılamayacak kronik hastalık izlemlerini yapamadığımız zaman yüzde 10 gelir kaybına uğrayacağımız madde içeriyor bu yönetmelik. Bakın yapmadığımız için değil yapamadığımız yapamayacağımız izlemlerdem dolayı maddi kayıp yaşayacağız.

Bunlar bu pandemi döneminde bize reva görülen yönetmelikten birkaç madde. Yine Aile Hekimliğinin 11 yıllık sürecinde Aile Hekimliği Çalışanları hem özlük hakları hem elde edilen gelir konusunda maalesef hep geriye gitmiştir. Sürekli eklenen görevlere rağmen ücret kayıpları giderek artmaktadır. Verileceği belirtilen ek ödemeler konusunda da kamuoyuna herkese verildiği algısı yapılmış ancak ödemeler için birçok şart konarak ek ödemelerin Aile Hekimliği Çalışanlarına ödenmemesi için idare elinden geleni yapmıştır. İşte biz tüm bu nedenlerden dolayı iş bırakıyoruz ve idare tarafında olumlu adımlar atılmadığı sürece bu iş bırakmalara devam edeceğimizi de buradan tüm kamuoyuna deklare ediyoruz." (Dilan Ayırkan - Adem Karabayır / ANKA)