AKP için en uygun seçim tarihi: Dini semboller mi ekonomik rahatlama mı?

Kulislerde AKP’nin kendine en uygun seçim tarihini belirlemeye çalıştığı konuşulurken pek çok kaynak Mayıs ayını işaret ediyor. Konuya dair siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun ve gazeteci ve siyaset bilimci Sezin Öney Kısa Dalga’ya değerlendirmelerde bulundu.

“Dini bir takım sembolleri tercih edeceklerdir”

“AKP’nin önümüzdeki kışı atlatması gerekiyor. Bu kışı atlattıktan sonra beklediği swaplar da gelince ardından AKP muslukları açacak” diyerek değerlendirmesine başlayan Prof. Dr. Tosun, “Bu muslukları açtıkları andan itibaren ise 1-2 ay süre geçmesi gerekiyor. Bu anlamda yerli ve milli hatta dini bir takım sembolleri de tercih edeceklerdir seçim tarihi için. Dolayısıyla Ramazan’ın bitimi ya da merkez sağın kurucu partisi olan Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 14 Mayıs tarihini tercih edebilirler” dedi ve ekledi:

“14 Mayıs tarihi öne çıkabilir”

“AKP’nin özellikle seçmen tabanı açısından kararsızlara yönelen kitle önemli ölçüde geçmişte bir ölçüde merkez sağ partilere oy vermiş bir seçmen kitlesi. Bunları İYİ Parti de kendine çekemedi. Kararsız konumda bulunan seçmeni yeniden geri çağırabilmek için bu 14 Mayıs tarihi öne çıkabilir.”

“Eğer özgüvenleri olsaydı şimdiye kadar çoktan sandığı görmüş olurduk”

“İktidar için en iyi seçim tarihi, elbette kazanabileceğine emin olduğu tarih” diye konuşan Öney, “Eğer ki, öyle bir özgüvenleri olabilseydi zaten şimdiye kadar çoktan sandığı görmüş olurduk. AKP, seçime gidebildiği her dönem sandığa giderek, meşruiyetini sağlamış bir parti. 2010'daki referandumdan 2019'daki yerel seçimler ve tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine kadar ortalama olarak, her 10 ayda bir seçim gerçekleştiriyordu” dedi.

“2019’dan itibaren MHP garantisi de yok”

Şu an Türkiye'de bir yandan ciddi bir ekonomik krizin bir yandan da siyasi krizin yaşandığını ifade eden Öney, “Bu AKP'nin sandığa gidememe krizi. 2019'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı açık ve net biçimde kaybedildiğinden bu yana, AKP'nin sandıktan kesinkes galip çıkacağına dair özgüveni sarsıldı. AKP'nin ‘sandık krizi’ne giden yol aslında, Haziran 2015'te koalisyona muhtaç kalması ile açılmıştı. O zamandan 2019'a kadar bu sorunu, MHP ile ortaklık ile çözebildiler; ama 2019'dan beri bu garanti de yok” bilgisini verdi.

“Siyaseti ‘unutan’ bir AKP var karşımızda”

“2015 sonrası, aslında AKP'nin sırtını tamamen devlet gücüne yaslamaya çalıştığı bir dönemin de başlangıcıydı” diyerek değerlendirmesine devam eden Öney, “Bu aşırı ‘devletleşme’ çabası, partiyi parti olmaktan ve siyaset yapmak da uzaklaştırdı. Siyaseti ‘unutan’ bir AKP var karşımızda ve şimdi var güçleriyle kaybetmemeye çalışıyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, 2017'de başkanlık sistemine geçiş ertesinde, giderek artan ölçüde ‘siyaset dışı’ isimlerle çevreledi kendisini-danışmanlar ve Cumhurbaşkanlığı'nın genelinden bahsediyorum. Cumhurbaşkanı ve AKP'nin sonbahardan beri, ‘her tuşa basarak’ destek arttırma çabası, en azından oy kayıplarını durdurdu. Ne var ki, ekonomik kriz öyle derin ki; hem diğer sorunları daha görünür kılıyor, hem de iktidarın çabalarını büyük ölçüde işlevsizleştiriyor” dedi. Öney konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Seçimlerin ilkbahara alınması olası gözüküyor”

“Önümüzdeki dönemde, enflasyonda baz etkisi nedeniyle yaşanacak göreceli düşüş ve dışarıdan gelen kaynağı belirsiz para girişi gibi sebeplerle, ekonomide bir nebze rahatlama olursa AKP, o fırsat penceresini kullanarak seçimlere gitmeye çalışacaktır. Bu yüzden, seçimlerin ilkbahara alınması olası gözüküyor. Fakat, AKP'nin yakalamaya çalışacağı fırsat penceresi yakalansa bile, son derece kısıtlı süreceğinden Mayıs 2023'e kadar da etkisinin süreceği şüpheli. Seçimleri kazanmama ihtimallerine karşı Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nden faydalanarak hukuken çok zor olmasına rağmen ertelemek için ellerinden geleni yapabilirler Bu durumda da, seçimlerin öne alınmak yerine 18 Haziran'dan da ileri tarihe alınmaya çalışılması söz konusu olabilir.”