AKP Sözcüsü Çelik: 'İsrail'in kara harekatı korkunç sonuçlar doğuracaktır'

AKP Sözcüsü Çelik: 'İsrail'in kara harekatı korkunç sonuçlar doğuracaktır'
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Tüm dünya günlerdir kara harekatının ne tür korkunç sonuçlar doğuracağını tartışıyor. Gerçekten de korkunç sonuçlar doğuracaktır. Hem insani açıdan hem bölgesel bir çatışmayı tetikleme açısından" diye konuştu.

​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı genel merkezde yapıldı.

Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Çelik, şunları ifade etti:

"Gazze'deki olaylar devam ederken insani durum hepimizin gözleri önünde giderek ağırlaşıyor. Bu çerçevede milletimizden gelen talepler, büyük bir vicdani ve insani duruş olarak bunun hep beraber gösterilmesi için cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımızın katılacağı büyük bir miting İstanbul'da icra edilecek.

Ve bu miting vesilesiyle bir kere daha milletimiz vicdani ve insani duruşunun mazlumlardan yana olduğunu, Gazze'deki insanlık dışı ablukanın kabul edilemez olduğunu bütün dünyaya göstermiş olacak. Tabi son gelinen noktada daha da vahim gelişmeler söz konusu oluyor. Hastanedeki çocukların hayatlarıyla ilgili bir kaygı günlerdir herkes tarafından taşınıyordu. Bugün maalesef o hastanelerin bütün altyapısı yok edilmiş durumda. Ve bu hastaneler o çocuklara ve yaralılara hizmet veremez hale gelmiş durumda."

'İsrail'in kendini savunma hakkı savunmasız sivillerin üzerine bomba yağdırma hakkı değildir'

Çelik, konuşmasının devamında batılı devletlerin liderlerinin İsrail'i ziyaret edip, olaylara sessiz kaldıklarını ifade ederek şunları söyledi:

"Bütün bunlar olurken batılı ülkeler Filistin'e destek yürüyüşlerini engellemeye çalışıyorlar. Filistin bayrağını suç unsuru haline getirmeye çalışıyorlar. Ama Allah'tan batının pek çok ülkesindeki başkentlerde vicdanlı insanlar soyluluk göstererek, asalet göstererek mazlum insanların yanında olduklarını ifade eden büyük yürüyüşlere imza atıyorlar.

Belki de bu hükümetlerle dünya halkları arasındaki en büyük ayrışmalardan biri bu şekilde yaşanmış oluyor. Batılı liderler İsrail'i düzenli olarak ziyaret ediyorlar ve hepsinin ortaklaşa kullandığı bir cümle var, o da şu; "İsrail'in kendini savunma hakkı var" Kuşkusuz her egemen devletin kendini savunma hakkı var. Fakat İsrail'in kendini savunma hakkı çocukları öldürme hakkı değildir. İsrail'in kendini savunma hakkı savunmasız sivillerin üzerine bomba yağdırma hakkı değildir.

İsrail'in kendini savunma hakkı bütün bölgeyi içine sürükleyeceği bir bölgesel çatışmayı tetikleyebilecek büyük bir provokasyona imza atmak değildir. Bu batılı ülkeler İsrail'in kendini savunma hakkından bahsederlerken de aynı zamanda masum sivillerin yaşama hakkından ve Gazze'nin insanlığın gözü önünde yok edilmeye çalışmasına karşı herkesin durması gerektiğinden de bahsetmesi gerekir."

'Gerçekten de korkunç sonuçlar doğuracaktır'

Çelik, İsrail'in kara harekatının bölgede olumsuz sonuçlar doğurabileceğine işaret ederek, sözlerini şu cümlelerle tamamladı:

"Tüm dünya günlerdir kara harekatının ne tür korkunç sonuçlar doğuracağını tartışıyor. Gerçekten de korkunç sonuçlar doğuracaktır. Hem insani açıdan hem bölgesel bir çatışmayı tetikleme açısından. Ama kara harekatına odaklanmışken şu an bile devam eden hava harekatının bundan daha az korkunç sonuçlar doğurduğunu söylemek mümkün değil.

Günlerdir insanların üzerine bomba yağdırılıyor ve sanki bu normalmiş gibisinden kara harekatının sonuçlarının ne olacağı konusundaki değerlendirmeler şimdiki durumu normalleştirmeye başlıyor. Halbuki kara harekatının korkunçluğundan bahsederken şu an ki hava harekatlarının ortaya çıkardığı facianın normalleşmemesi lazım.

Kimin hakkı var; kendisine yapılan bir saldırıya karşılık 2 milyona yakın sivilin, yaklaşık 1 milyon 100 binin yaşadığı Gazze'nin kuzeyini bu şekilde bombalamaya? Bu kadar insanın üzerine bomba yağdırmaya kimin hakkı var? Tabi tüm dünya burada Gazze'ye insani yardımı konuşurken İsrail ise Gazze'yi insansız toprak parçası haline getirme peşinde. 20-30 tane kamyonla oraya insani yardım götürülmesi ki İsrail bu kadarına izin veriyor, mümkün değil. Bu şartlar altında bine yakın TIR'ın günlük oraya girmesi lazım. Aksi takdirde sadece bu İsrail'in bir propagandasına dönüşür." (DHA)

Gündem