AKP'li Yasin Aktay'a göre Hizbullah 90'lı yıllarda hata yapıp tuzağa düşmüş. Sorumlu "Derin devlet, FETÖ ve olağanüstü şartlar"

AKP'li Yasin Aktay'a göre Hizbullah 90'lı yıllarda hata yapıp tuzağa düşmüş. Sorumlu "Derin devlet, FETÖ ve olağanüstü şartlar"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, Hizbullah'ın 1990'lı yıllarda işlediği cinayetler için "derin devlet, FETÖ ve olağanüstü şartları" sorumlu tutarken Hizbullah'ın "hata yaptığını ve tuzağa düştügünü" ileri sürdü.

Yasin Aktay, Yeni Şefak'taki yazısında Hizbullah'ın 1990'lı yıllarda işlediği cinayetleri "hata ve tuzağa düşme" olarak nitelerken o dönemin olaylarının "FETÖ ve diğer karanlık unsurların yazdığı senaryolara veya hikayelere göre anlatıldığını ve anlaşıldığını" ileri sürdü.

Hüda-Par'ın Cumhur İttifakı'na katılması ile ilgili başlayan tartışmalar hakkındaki yazısında

Yazısında Hizbullah'ın cinayetlerini "dönemin olağanüstü şartları, derin devlet ve FETÖ'ye" bağlayan Aktay, Hüda-Par ve genel başkanı Zekeriya Yapıcı da övdü.

Son seçimlerde 150 civarında oy alan Hüda-Par'ın büyük ölçüde Kürt seçmenler arasında bir taban bulduğu için rahatsızlık yarattığını ileri süren Aktay, şunları yazdı:

Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu şimdiye kadar kamuoyunda yeterince fark edilmemiş siması, söylemsel tutarlığı, kendini ifade gücü ve hazırcevaplığıyla dikkat çekiyor. Ama daha önemlisi HDP ile karşılaştırıldığı yönlerde bile daha büyük avantajlarıyla, söylemsel ve meşruiyet üstünlüğüyle öne çıkıyor.

"Derin devlet, FETÖ ve olağanüstü şartlar..."

"HDP çevreleri Hizbullah’ın doksanlı yıllarda PKK ile çatışmalarında başvurduğu şiddeti bugünün Hüda-Par’ına fatura etmek istiyor. Aslında o tarihlerde bile çok farklı dinamikler vardı ve Hizbullah çevreleri o zamanın derin devlet, FETÖ ve bölgenin olağanüstü şartları altında insana her türlü hatayı yaptırabilen, tuzaklara çekebilen şartlardı. Hesabı görülmesi gerekiyordu, kısmen görüldü. Olayın içindeki derin devlet payı da FETÖ payı da tam görülmeden üzerinden uzun zaman geçti. FETÖ ve diğer karanlık unsurların yazdığı senaryolara veya hikayelere göre anlatıldı ve anlaşıldı birçok şey.

Bugün önemli olan Hüda-Par’ın bir daha kimsenin yaşanmasını isteyemeyeceği o tecrübeleri de geride bırakarak şiddetle arasına kesin bir mesafe koyarak girdiği siyasi kulvardır. Bu kulvarda yaptıkları veya yapmadıklarıdır esas olan.

Aslında bu haliyle HDP’ye de yapması gerekeni hatırlatmış oluyor Hüda-Par. HDP de çözüm sürecinden itibaren şiddetle arasına bir mesafe koymayı başarmış olsaydı bugün Hüda-Par ile karşılaştırılabilirdi. Verdiği rahatsızlığın büyük ölçüde bundan kaynaklandığına emin olabilirsiniz.

"İslam'ı referans veriyor, Kürtlere daha uygun..."

Tabii bir rahatsızlık da Hüda-Par’ın büyük ölçüde Kürt seçmenler arasında bir taban buluyor olması. Kürt meselesini kendine bir geçim kaynağı olarak benimsemiş olan HDP’nin, mücadelesini hiç ticarileştirmeden en organik şekliyle temsil eden bir aktörün varlığından mutlu olmasını kimse bekleyemez.

Hüda-Par HDP’nin veya PKK’nın Kürt siyaseti üzerinde kurmaya çalıştığı tekeli kırıyor. Üstelik kendini Kürt siyasetine hapsetmeden, İslam’a referans vererek yapıyor bunu. Bu haliyle Kürtlerin diline, kültürüne ve geleneklerine daha yakın durarak yapıyor bunu." (Kısa Dalga)

Politika