AKP’nin İstanbul adayı Murat Kurum kimdir?

AKP’nin İstanbul adayı Murat Kurum kimdir?
TOKİ ve Emlak Konut'ta görev alan ve AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak açıklanan, Murat Kurum'un yükselen siyasi kariyeri ve bugüne gelen süreci.

Toplu Konut İdaresi (TOKİ), AKP'nin 2002'de seçilmesi sonrası yeniden yapılandırıldı ve olağanüstü yetkiler verildi.

TOKİ’ye 2004'te her türlü ölçekte imar planı yapmak, dönüşüm projeleri ve bunun için gerekli finansmanı geliştirmek gibi ‘kamulaştırma’ yetkileri verilmişti. Yine 2004’te yapılan düzenleme ile Arsa Ofisinin bütün yetki ve sorumlulukları 64.5 milyon metrekare arazi ile birlikte TOKİ’ye devredildi. Murat Kurum, TOKİ’ye 2005 yılında girdi ve 1 sene içinde TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Şube müdürü oldu.

Kurum’un TOKİ’ye çalışmaya başladığı 2005’te TOKİ bütçesi Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamı dışına çıkarıldı. 2014’te Sayıştay denetimi dışına çıkartılan kurumun herhangi bir iç denetim birimi de yok. Olağanüstü yetkilerle donatılan TOKİ’nin Sayıştay denetimine tabi tutulmasına ilişkin kanun teklifleri de AKP tarafından reddedildi.

TOKİ’nin asıl etki alanını oluşturan daire başkanlıklarının hemen hepsi 2010’lu yıllarla birlikte İstanbul’a taşındı.

Murat Kurum, 2006-2008 yılları arasında TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Uygulama Şube müdürü, 2009-2018 yılları arasında TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO AŞ genel müdürü görevlerinde bulundu.

Murat Kurum’un başına geçtiği Emlak Konut, IMF’ye 1999 yılında verilen teminat ile gayrimenkul yatırım ortaklığı olarak yapılandırılmıştı. Kurum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bünyesindeki Emlak Konut’a 9 yıl genel müdürlük yaptı. Emlak Konut, TOKİ’nin iştiraki olarak AKP döneminde sektördeki en güçlü gayrimenkul yatırım ortağı haline geldi.

Evrensel'in derlediği bilgilere göre; Emlak Konut Genel Müdürlüğüne, Kurum’un atanmasının ardından önce ‘vergi muafiyeti’ ve sonra hisse satışları operasyonları gerçekleştirildi. 2010’da yasal düzenleme yapan iktidar, Emlak Konut’un da içinde bulunduğu gayrimenkul yatırım ortaklıklarının portföy yönetiminden elde ettiği kârlar için kurumlar vergisi ve gelir vergisi muafiyeti sağladı. Emlak Konut’a sağlanan ‘vergi muafiyeti’nin ardından şirket 2010 yılında ‘uluslararası sermayeye’ açıldı ve hisselerinin yüzde 25’i satıldı. Satılan hisselerin yüzde 75’ini uluslararası sermaye satın aldı. Kurum başkanlığında ikinci satış 2013’te yapıldı. Emlak Konut’ta devlet hisseleri yüzde 49’a düşürüldü. Hisselerin yüzde 80’i uluslararası şirketlere, yüzde 10’u yerli sermayeye, yüzde 10’u ise bireylere satıldı. Emlak Konut’un yabancılar tarafından alınan hisselerinin yüzde 49’unu Amerikalılar satın aldı. Konutta finansal derinleşme kapsamında SUKUK olarak bilinen ve İslami olarak yapılandırıldığı savunulan tahviller, 2018’de yaşanan kriz ile birlikte yine Murat Kurum döneminde uygulamaya konuldu.

Böylece Emlak Konut’un hisselerinin yüzde 51’i, Murat Kurum’un başkanlık yaptığı 2013’te satılarak Emlak Konut Sayıştay denetiminden çıkarılmış oldu. 2013 yılı sonunda ‘FETÖ’ eliyle yapılan yolsuzluk operasyonlarında ifadeye çağrılan isimlerden biri de Murat Kurum oldu. O dönem Emlak Konut genel müdürü olan Murat Kurum’un “bilgisine başvurulacağı” bildirilmişti. 2018 yılında inşaat sektöründe kriz zirveye ulaşınca Emlak Konut eliyle büyük şirketler için ‘kurtarıcı’ rolü üstlendi. Sektörün devlerini rahatlatmak isteyen AKP tarafından hazırlanan pakette Emlak Konut GYO’ya stok eritme görevi verildi.

Dev ihaleler tanıdıklara...

6 Şubat depremlerinin ardından bir kez daha gündeme gelen Emlak Konut’un toplam 24.1 milyar TL’lik 6 ayrı deprem konutu ihalesi tartışma konusu oldu. Dev ihaleler Bilal Erdoğan’ın arkadaşı, Eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın oğlunun ortağı ile AKP’li müteahhitlere verildi. Kurum, konutun yatırım aracı olmasını savundu. Emlak Konut başkanlığı yaptığı 2016’da Kurum, “Vatandaşlarımız bugünlerde yaşanan spekülatif hareketlere aldanmasın. En doğru yatırım Türk piyasasına ve gayrimenkul ürünlerine yapılan yatırımdır” dedi. 2022 yılıyla birlikte konut krizi yaşayan Türkiye’de kira fiyatları katlandı. 2023 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak konuşan Kurum bu kez, “Konut yatırım aracı olmaktan çıkacak” dedi.

50 bini aşkın insanın hayatını kaybettiği Maraş merkezli depremlerin üzerinden henüz 1 yıl geçmedi. Ancak depremde yıkım ve ölümlerin artışına sebep olarak gösterilen imar aflarının uygulayıcısı Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yerel seçimlerde “kentsel dönüşüm” iddiasıyla şimdi İstanbul’u yönetmeye aday gösterildi.

Tanal'ın sorusu

Kaçak ve usulsüz yapıların affına ilişkin düzenlemeden milyonlarca bina yararlanmıştı. CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın 2022 yılının son aylarında 2018 imar affıyla kaç konut ve işyerinin “yapı kayıt belgesi” aldığını sorması üzerine Eski Bakan Murat Kurum yanıt vermişti. Buna göre imar barışı kapsamında Türkiye genelinde toplam 7 milyon 85 bin 969 adet yapı kayıt belgesi verilirken, bunların 5 milyon 848 bin 927’sini konutlar oluşturuyor. Maraş depremlerinin etkilediği 10 ilde imar affı kapsamında verilen yapı kayıt belgesi sayısı ise 294 bin 166 oldu. İllere göre şöyle; “Adana’da 59 bin 247, Adıyaman’da 10 bin 629, Diyarbakır’da 14 bin 719, Gaziantep’te 40 bin 224, Hatay’da 56 bin 464, Kahramanmaraş’ta 39 bin 58, Kilis’te 4 bin 897, Malatya’da 22 bin 299, Osmaniye’de 21 bin 107, Şanlıurfa’da 25 bin 521 yapı kayıt belgesi.”

Rezerv alanla 'mülksüzleştirme ve talan'

Kurum’un imzasını taşıyan imar affının yansımalarından biri Ezgi Apartmanı’nda görüldü. Kahramanmaraş'taki 36 kişinin yaşamını yitirdiği Ezgi Apartmanı’nda, depremden sonra yapılan incelemeye göre alt kattaki pastanenin usulsüz tadilat yapıldığı ortaya çıkmıştı. Depremde hayatını kaybeden Apartman Yöneticisi Mustafa Doğruoğlu, o dönemde tadilatın zararlarını belgelemiş, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurmuştu.

Ancak gelen yanıtta tadilatın binaya zarar vermediği, imar affından faydalandığı bildirilmişti. Eski Kahramanmaraş MÜSİAD Başkanı ve Kervan pastanelerinin sahibi Sami Kervancıoğlu ise hâlâ kayıp. Geride Kurum ile fotoğrafı kaldı.

Afet yasasında yapılan son değişiklikle birlikte, İstanbul’da büyük bir mülksüzleştirme ve talan yaşanacağı vurgulanıyor. Düzenlemede “yeni yerleşim alanı” ibaresi kaldırılarak mevcut yerleşim yerlerinin de ‘rezerv alan’ ilan edilebilmesine zemin hazırlandı. Geniş “rezerv alanı” yetkileriyle İstanbul’a aday olan Kurum, mart ayında yaptığı konuşmada 130 milyon metrekare rezerv alan tespiti yapıldığını İstanbul’da 1.5 milyon konutun 500 binini Avrupa, 500 binini Anadolu yakasında inşa edeceklerini duyurmuştu.

Turkuaz renkli kumsalı nedeniyle “Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinen Salda Gölü’ne, 1. derece doğal sit koruma statüsü olmasına rağmen millet bahçesi yapılması için iş makineleriyle girildi. Kurum’un betonlaşma olmayacağını iddia etiği proje büyük tepki topladı.

Yabancılara 5 hektar arazi

Kurum, mart ayında CHP’li Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine verdiği yanıtta, yalnızca 2022 yılında Türkiye’de 5 milyon 219 bin 309 metrekare tarım arazisinin yabancılara satışının gerçekleştiğini açıkladı. Aralarında tarla, bağ, bahçe olan tarım arazilerini 765 yabancı uyruklu kişinin aldığı belirtildi. En fazla tarım nitelikli taşınmaz alan kişilerin ilk sırasında Ürdün, ikinci sırasında Filistin, üçüncü sırasında İsrail, dördüncü sırasında Suudi Arabistan ve beşinci sırasında Katar yer aldı. 2022 yılında yabancılara en fazla Konya’dan tarım arazisi satıldı. Konya’yı İstanbul izledi.

Seçimlerde TRT’nin muhalefete az yer vermesine sessiz kalan ve verdiği cezalarla tepki toplayan RTÜK konusunda AKP’li adayların kafası rahat. Cumhuriyet’ten Barış Pehlivan’ın yazısına göre Murat Kurum’un eşi Matematik Öğretmeni Şengül Kurum RTÜK’te müdür olarak görevlendirilmişti. AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adı geçen Turgut Altınok’un ise kızları Aybüke ve Ayça Altınok da RTÜK’te. (Kısa Dalga)

Gündem