Alaattin Aktaş: Yüzde 5 enflasyon için en erken yıl 2027
Ekonomist Alaattin Aktaş, Merkez Bankası’nın Eylül ayında da faizi artırmasına ilişkin “Enflasyon için yetmez, döviz çekmek için, belki...” dedi. Aktaş, “Türkiye’de aydan aya ne değişiyor da dört toplantıda dört faiz artırımı ve dört farklı oran görüyoruz?” diye sordu.
Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş’ın yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Merkez Bankası’nın politika faizi ağırlıklı tahminlere uyumlu olarak 5 puan artırılarak yüzde 30’a yükseltildi. Böylece politika faizi hazirandan itibaren dört toplantıda 21.5 puan artırılmış oldu.
Öncelikle şunu vurgulamak isterim. Ben Merkez Bankası'nın faizi tümüyle bağımsız bir şekilde belirleyebildiği kanısında olmadığım için “Merkez Bankası’nın faizi şuraya çıkarıldı-indirildi” demeyi tercih ediyorum. Merkez Bankası buna itiraz eder ve “Hayır, faizi biz dilediğimiz gibi ve gerekli gördüğümüz ölçüde artırıyoruz” derse o zaman şu basit soruyu sorarım:
“Hazirandan temmuza ne değişti de artışı 6.5 puandan 2.5 puana indirip sonra ağustosta bu kez 7.5 puana çıkardınız?”
Bu başka bir konu ama çok önemli olmakla birlikte bugünün konusu bu değil.
Ne amaçlanıyor, ne olabilir?
Faiz 5 puan artırılıp yüzde 30’a yükseltildi...
Peki, ne amaçlıyoruz şimdi bu artışla?
Önceliğimiz enflasyonla mücadele mi, yoksa yabancı girişini sağlamak mı?
Sora sora ilerleyelim... Enflasyonla mücadele için yüzde 30 yeterli bir oran mı? Buna evet demek mümkün mü?
Merkez Bankası geçen ay olduğu gibi bu ayın PPK metninde de enflasyonun yıl sonunda enflasyon raporundaki tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğini belirtiyor. O üst sınır yüzde 62. Hem zaten OVP’de yer alan tahmin yüzde 65. Kaldı ki yüzde 65’in de aşılacağı ve gerçekleşmenin yüzde 70-75 arasında olacağı tahmini ağır basıyor.
Şimdi aynı soruyu tekrar edelim; bu enflasyonla yüzde 30 faiz uyumlu mu, bu faiz yeterli mi?
“Daha yıl sonuna kadar üç toplantı var, faiz daha da artırılabilir” diyenler çıkacaktır. Acaba Merkez Bankası da öyle mi düşünüyor? Kim bilir...
O zaman sormazlar mı, “Temel amaç enflasyonu arkadan takip etmek mi, yoksa amaç enflasyonu önleyecek faizi belirlemek mi” diye...
Ve yine sormazlar mı, “Madem enflasyon çok hızlı gidiyor, agresif bir faiz artışı daha iyi olmaz mıydı” diye... Biz şimdi arkadan bakıyoruz:
“Enflasyon arttı mı, hadi faiz artıralım!”
Dolayısıyla bu faiz oranı enflasyonla mücadele anlamında işe yarar ama çok az işe yarar!
Öte yandan, bu faiz artışının yurt dışından döviz çekmeye yarayacak etki doğurabileceğini ifade eden Aktaş, Merkez Bankası’nın enflasyon hedefine dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ekonomi yönetimi dört PPK toplantısı yaptı ve faiz sırasıyla 6.5 puan, 2.5 puan, 7.5 puan ve 5 puan artırıldı.
Amaç belli ve hep vurgulanıyor:
-Enflasyonun ana eğilimini gerileteceğiz.
-Enflasyonu yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacağız.
-Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmaya devam edeceğiz.
Yüzde 5 bizim aylık hedefimiz!
Enflasyonda yıllık yüzde 5 hedefinin hangi yıl gerçekleşmesinin öngörüldüğüne ilişkin elimizde herhangi bir veri yok ama bu oranın en azından 2026 sonrasında beklenmesi gerektiğini biliyoruz. Çünkü 2026’da öngörülen Enflasyon yüzde 8.5. Demek ki yüzde 5’e ilişkin en erken yıl 2027.
Amaç böylesine net olarak ortaya konuluyor ama vade çok uzun; en erken 2027. Bizim şu sıralar hedefimiz zaten aylık enflasyonu yüzde 5’e indirebilmek. Yıllık yüzde 5 hedefinden o kadar uzağız ki...
Ama en azından kontrolden çıkmış görünen artışın durdurulması amaçlanıyor. Elbette bu yapılmalı...
Yapılmalı da, hedef aynıyken Türkiye’de aydan aya ne değişiyor da dört toplantıda dört faiz artırımı ve dört farklı oran görüyoruz?
Faizi niye zikzak çizerek artırıyoruz; bilen var mı? Hadi haziranda 8.5’te kalınamazdı ve bir artış gerekiyordu, adeta düz hesap yapalım dercesine 15’e çıkıldı.
Temmuzda nasıl görece bir iyileşme gördük ki artışı 2.5 puanda tuttuk?
Temmuz, faiz artışını hızla aşağı çekecek kadar iyiydi de ağustosta nasıl bir tehlike sezildi de birden 7.5 puan artış tercih edildi?
Peki eylül ayı; ya ağustosa göre daha iyi durumda olmalıyız ya da gidişat daha iyi görülüyor ki bu kez artış tercihi 5 puan oldu.” (Kısa Dalga)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.