Alman Dışişleri Bakanı'ndan Gazze için çağrı

Alman Dışişleri Bakanı'ndan Gazze için çağrı
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Balkanlar örneği vererek uluslararası toplumu Gazze konusunda sorumluluk almaya davet etti. Baerbock, Erdoğan'ın İsrail açıklamalarını da değerlendirdi.

2022/10/30/dw-serit.jpg

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Deutsche Welle'yle (DW) gerçekleştirdiği söyleşide, uluslararası toplumu İsrail ile Avrupa Birliği (AB) ve ABD'nin terör örgütü olarak kabul ettiği Hamas arasında devam eden çatışmalar sona erdikten sonra sorumluluk almaya çağırdı.

Uluslararası toplumun çatışmalar bitince artık iki devletli çözüm bağlamında Gazze'nin istikrarı için sorumluluk alması gerektiğini belirten Almanya Dışişleri Bakanı, "Güvenliğin sağlanabilmesi için uluslararası sorumluluğa ihtiyacımız var" dedi.

Yakın geçmişte uluslararası toplumun benzer bir sorumluluk aldığının altını çizen Baerbock, "Batı Balkanlar'daki korkunç savaşlardan bunu öğrendik. Orada da uluslararası toplum koruma amacıyla bir sorumluluk aldı. En ağır suçların işlendiği bir durum vardı ve bölgedeki aktörler tüm güveni kaybetmişti. Aynı şeyi (Ortadoğu'da da) görüyorum" dedi.

Almanya'nın ateşkes tartışmasına bakışı

DW'nin Jafaar Talk programının sunucusu Jaafar Abdul Karim'e konuşan Baerbock, uzun süreli bir ateşkese karşı çıkan Almanya'nın bu duruşunu da savundu ve önceliğin Gazze halkına insani yardım ulaştırılması olması gerektiğini vurguladı.

Ancak uzun süreli bir ateşkesin Hamas'a yeniden güçlenmesi için süre kazandıracağını savunan Almanya, ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği sadece Gazze'nin acil olarak ihtiyaç duyduğu yardımların geçişine imkân tanıyacak daha kısa "insani aralar" verilmesini istiyor.

"Bir ateşkes sağlanabilmesi için İsrail ve Hamas'ın birbirini vurmayı bırakmayı kabul etmesi gerekir. Bu da füze yağmuru sürerken İsrail'in artık kendini savunamayacağı anlamına gelir" ifadelerini kullanan Baerbock, "Hamas, İsrail'i haritadan silmek istediğini her gün açıkça ifade ediyor. Bu İsrail'i ortadan kaldırmak istediklerini gösteriyor. Ve böyle bir durumda İsrail kendi halkını korumak zorunda" dedi.

Baerbock, "Aynı zamanda Gazze'deki insanların öldürülmeyecekleri, temiz içme suyuna, ilaca erişebilecekleri güvenli yerlere sahip olmalarını sağlamak için mümkün olan her şeyi yapmak amacıyla uluslararası ortaklarımızla, Amerikalılarla ve birçok Arap ülkesiyle de çalışıyoruz. İsrail'deyken de amacım buydu. Gazze'deki insanların korunması gerektiğini açıkça İsrail hükümetine ifade etmek. Onların savaşı, İsrail'i yok etmek isteyen bir terör örgütü olan Hamas'la. Gazze'deki sivillerle, masum insanlarla, kadın ve çocuklarla, masum Filistinlilerle değil" diye ekledi.

Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve DW sunucusu Jaafar Abdul Karim

Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve DW sunucusu Jaafar Abdul Karim Fotoğraf: Ronka Oberhammer/DW

Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından sonra üç kez İsrail'i ziyaret etmişti.

"İsrail'e koşulsuz destek" eleşirilerine yanıt

İsrail'in en yakın müttefiklerinden biri olan Almanya, Gazze'deki savaşla ilgili tutumu nedeniyle hem yurt içinde hem de yurt dışında çeşitli çevrelerce eleştiriliyor. Söz konusu çevreler Alman hükümetini Gazze'deki duruma gözünü kapayıp İsrail'e koşulsuz destek vermekle suçluyor.

"Özellikle de Arap dünyasında Almanya'nın Holokost sonrası duyduğu suçluluk ve sorumluluk nedeniyle İsrail'e, uluslararası hukuku ihlal etsin ya da etmesin, açık çek verdiğini düşünen çok sayıda kişi olduğunu" aktaran DW sunucusunun bu konudaki eleştirilerle ilgili fikrini sorduğu Baerbock şu yanıtı verdi:

"Böyle düşünen insanlar beni rahatsız ediyor, çünkü bu bana dünyanın şu ana kadar gördüğü en kötü suç olan soykırımın bütünüyle görelileştirilmesi gibi geliyor. Benim ülkem, Almanya'daki Nazi rejimi, 6 milyon Yahudi erkek ve kadının ölümünden Avrupa'daki yüz binlerce Avrupalı'nın ölümünden sorumlu. Uluslararası toplum olarak yükümlülük altındayız ve uluslararası hukukun üzerine üzerine inşa edildiği temel de bu. Bu, İkinci Dünya Savaşı'ndaki korkunçluklardan çıkardığımız ders. Şimdi insanlar İkinci Dünya Savaşı'nın derslerinden bahsettiğimiz için eleştiriyor. Ancak uluslararası hukukun bir daha asla bir soykırım yaşanmasın diye üzerine inşa edildiği temel bu. Bu yüzden eleştirileri son derece rahatsız edici buluyorum."

Batı Şeria eleştirisi

Baerbock, İsrail hükümetinin işgal altındaki Batı Şeria'da sürdürdüğü yerleşim politikasını da eleştirdi.

Uluslararası hukuk uyarınca yasa dışı olan bu yerleşimlerle ilgili konuşan Baerbock, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik saldırılarını kınaması için çağrıda bulundu.

"İsrail Başbakanı yerleşimci şiddetini kınamalıdır" diyen Baerbock, sorumluların yargılanması gerektiğini ifade etti. Alman Dışişleri Bakanı, "Bu aynı zamanda İsrail'in güvenlik çıkarınadır. İsrail Batı Şeria'nın güvenliği bakımından, aynı zamanda bu bölgede gerilimin yükselmemesinin sağlanmasından sorumludur" dedi.

Baerbock Erdoğan'ın İsrail açıklamalarını da yorumladı

Baerbock, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya ziyaretinin ardından "İsrail'i terör devleti olmakla" suçlayan açıklamalarına devam etmesini nasıl değerlendirdiği sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Türkiye Cumhurbaşkanı'nın resmi ziyareti sırasında Şansölye (Olaf Scholz), İsrail'in var olma hakkını desteklemekle kalmadığımızı, bunun uluslararası toplum olarak, Avrupalılar olarak, sorumluluğumuz olduğunu çok ama çok açık bir şekilde ifade etti. Şu anda dünya çapında toplumlardaki genel havaya göre davranmak gibi güçlü bir dürtü yaşıyoruz. Bana göre şu an tam da siyasi sorumluluk sahibi herkesin kendine yanıt vermesi gereken bir andır: Duygulara teslim mi olacağım, yoksa zaten çivisi çıkmış olan bir dünyada bu korkunç savaşın İsrail ve Filistinlilerin güvenliği için mümkün olan en iyi şekilde sona erdirilmesini sağlama sorumluluğunu mu üstleneceğim? Biz Ortadoğu'nun güvenliğini, Almanya'nın bir sorumluluğu olarak görüyoruz. Bu dramatik durum karşısında bazen sadece bir milimetre ilerleme kaydetmemiz anlamına gelse bile elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız."

DW/CÖ,HT

Dünya