Ayhan Bora Kaplan soruşturması: Yüksek yargı mensubuna villa ve lüks araç aldı iddiası

Ayhan Bora Kaplan soruşturması: Yüksek yargı mensubuna villa ve lüks araç aldı iddiası
Yurt dışına kaçmaya çalışırken üzerinde yüksek miktarda para ile Esenboğa Havaalanı’nda yakalanan suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın üst düzey bir yüksek yargı mensubuna lüks araç ve Çayyolu’nda villa aldığı iddia edildi.

"Örgüt kurma", "kasten yaralama", "yağma", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "işkence" gibi suçlardan tutuklanan suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın, Emniyet’te polise bazı önemli bilgiler verdiği iddia edildi.

T24’den Tolga Şardan, yazısında “Başkent'te son on yıldır adı sıkça duyulan, siyasetçi, polis ve yargı mensupları ile bağlantıları olduğu iddialarıyla gündeme gelen Kaplan'ın ‘savcılık’ talimatıyla gözaltına alınması epeyce ismi huzursuz etti. Huzursuzluğun sebebi, bağlantılarının yavaş yavaş aydınlanacak olması elbette” derken, emniyet kulislerine göre Kaplan’ın resmi olarak kayıtlara geçmeyen ve “mülakat” adı verilen ifadesinde polise önemli bilgiler verdiğini aktardı.

Yüksek yargı mensubuna lüks villa ve lüks araç aldı iddiası

Şardan, soruşturma kapsamında edindiği bilgilerden bazılarını şöyle aktardı:

“Öncelikle, Kaplan'ın temasının bulunduğu üst düzeydeki bir yüksek yargı mensubuna bir süre önce bir villa ve bir lüks araç satın aldığı iddiası gündemde. Villanın Çayyolu'nda olduğu, lüks aracın ise Esenboğa Havalimanı yolundaki bir firmadan alındığı ifade ediliyor. Kaplan'ın lüks araç için ödediği paranın miktarı 450 bin lira olarak biliniyor. Bu paranın, aracın alındığı dönemdeki bedelinin yaklaşık yarısı olduğunu belirteyim. Aracın bedelinin firmaya ödenme biçimi ise; iddiaya göre yine Ankara'da faaliyet gösteren bir özel hastanenin sahibinin sekreteri üzerinden yapıldı.

Günümüzde hiçkimse hele ki böylesi yapıların içinde olanlar bir başkasına "kara kaşı ya da gözü" için villa / lüks araç almaz. Bu harcamalar, neyin karşılığında yapıldı?

Korumaların vurulması faili meçhul kaldı!

Bir başka iddiayı aktarayım.

Kaplan'ın, Ankara'nın gözde semtlerinden Gaziosmanpaşa'da "Albüm ve Tren" adlı gece kulübünü işlettiği günler. Buraya gelip giden kalbur üstü yargı mensubu, polis müdürü ve bürokratın sayısının belli olmadığı dönem. Bir gece geç saatlerde, Türkiye'nin yakından tanıdığı isimlerden Sadık Soylu'nun oğlu, eğlenmek amacıyla gece kulübüne geldi. Sadık Soylu; malum Süleyman Soylu'nun amca oğlu. Kapının girişinde Sadık Soylu'nun oğlu ile kapıdaki korumalar arasında tartışmada Soylu'nun oğlu dövüldü.

Takip eden günlerde, olaya karıştığı gerekçesiyle gece kulübünde çalışan korumalardan üçü, işyerinde ayağından vuruldu. İddiaya göre, tetiği çeken bizzat Kaplan'dı. Vurulan korumalar şikayetçi olmadı. İşin ilginç yanı silahlı yaralama olayı polis kayıtlarında "faili meçhul" olarak kaldı!

2019'daki telefon dinlemelerine rağmen neden soruşturma yapılmadı?

Devede kulak bile olamayacak bu olayların dışında tuhaf bir durum daha var.

Hafta sonunda Ankara Emniyeti'nce gözaltına alınan şüphelilerden bazılarına bazı telefon konuşmaları soruldu. Yeri gelmişken; Kaplan ve adamlarına yönelik başlatılan soruşturmanın içeriği, daha çok geçmişte yaşananlar ve faili meçhul kalmış olaylardan oluşuyor. Yani, dosya boş değil. Deliller mevcut. İşte bu delillerden bazıları söz konusu telefon görüşmeleri.

Örneğin bir şüpheliye yöneltilen sorulardan bir bölümü 2019'da kayda alınmış telefon görüşmelerinin tutanakları. Bu da 2019'da telefon takipleri yapıldığını gösteriyor.”

“Operasyon talimatı yukardan geldi”

Operasyon süreci hakkında da bilgiler aktaran Şardan, yazısında şunları belirtti:

“Söz konusu operasyonun gerçekleştirilmesi, adliye ve emniyette idari karara bağlı olsa da siyasi iradeyi unutmamak gerekiyor. Aldığım bilgilere göre; operasyon yapılması talimatı "yukarıdan" geldi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara Emniyeti, bir süredir dosya üzerinde çalıştı. Yeni delillere ulaşıldı. Savcılık talimatıyla Kaplan, Esenboğa'da gözaltına alındı. Yurt dışına kaçma olasılığı ise Kaplan'ın adamlarının kendi aralarında yaptığı telefon görüşmelerinden belirlendi. Kaplan çok zorunlu olmadıkça iletişimde bulunmuyor. Adamları Kaplan adına gerekli iletişimi sağlıyor.

Bu süreçte Kaplan'ın adamlarının, Kaplan'a ait iş yerlerinin yöneticilerinden "acil para lazım" şeklindeki taleplerinden yola çıkan polis, kaçış olasılığını değerlendirip perşembe gecesi Kaplan'ı havalimanında gözaltına aldı.” (Kısa Dalga)

Yazının tamamı

Gündem