Ayhan Çarkın'dan yeni itiraflar: "Ölüm listesi 54 değil 91 kişiydi"

Ayhan Çarkın'dan yeni itiraflar: "Ölüm listesi 54 değil 91 kişiydi"
Faili meçhullerle ilgili Ankara'da görülen davada 22 Nisan'da mütalaa beklenirken davanın sanıklarından Ayhan Çarkın yeniden itiraflarda bulundu.

Türkiye’de 90’lı yıllarda işlenen 19 faili meçhul cinayetle ilgili 20 Aralık 2013’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 18 kişi hakkında ‘cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek’ suçundan dava açılmıştı.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Aralık 2019’da sanıklar hakkında beraat kararı verdi. Bu karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nce 5 Nisan 2021’de bozuldu. Davanın 22 Nisan tarihli duruşmasında savcının mütalaa vermesi bekleniyor.

Davanın sanıkları şöyle: Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Ağar’ın eski danışmanı Korkut Eken, eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, eski özel harekat polisleri Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven ve Muhsin Korman.

İtiraflarıyla davanın açılmasını sağlayan Çarkın, geçtiğimiz günlerde başka bir cinayet davasında tutuklandı. Çarkın, tutuklanmadan önce artıGerçek'ten Seda Taşkın'a konuştu.

Çarkın, 22 Nisan’daki duruşmada yine “beraat kararı” verileceğini savundu. Çarkın kendisini “Katil” diye tanımladı.  Çarkın, avukatlar Faik Candan ve Avukat Yusuf Ekinci’nin ölümüne ilişkin yeni bir iddiada bulunarak, eski Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Ülkü Coşkun’a ilişkin de şunları ileri sürdü: 

“Bunun adresini, istihbaratını veren ve ölmesini isteyen de ilk defa söylüyorum bu ismi. Ankara’da Ülkü Coşkun denen savcı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısının odasına gittik. Bu iki avukatın adreslerini verdi. Fotoğraflarını gösterdi. Ankara Barosu’na kayıtlarını çıkardı. ‘Bu adamlar’ dedi. Bu adamlar öldü. Avukat Yusuf Ekinci alındı. Bürosundan çıktıktan sonra aşağı doğru sokağı dönerken alındı. O infazda benim elime uziyi verdiler. Ben taradım, ‘Hadi lan’ dedim. Taradım ama adamı taramadım. Çünkü midem kaldırmıyordu. Enver’e (Ulu) verdim. Midem kaldırmıyordu. Ayhan Akça, grup oradaydı. Oradan döndüm arkamı, orada infaz edildi.”

“İlk defa söylüyorum bunu. Söylemeyecektim. Ne zaman söylemişti, Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu. İlk defa onun ağzından bu ismi duyunca tam netleştirdim. Uğur Mumcu’nun katili Mehmet Ağar ve ekibidir. Buna Ülkü Coşkun denen adam da dahil.” 

'ÖLÜM LİSTESİ 91 KİŞİ'

Çarkın, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün 54 kişi olarak açıkladığı ölüm listesinin “91 kişi” olduğunu iddia etti.  Çarkın,, “Milli Güvenlik Kurulu’nda tavsiye kararı alınıyor. Bu tavsiye kararını resmi karar gibi uygulamaya koyuyorlar. Mehmet Ağar o zaman Emniyet Genel Müdürü. Mehmet Ağar’ın kararıyla 91 kişilik ölüm listesi geliyor. Gördüm çünkü. 91 kişilik ölüm listesi” dedi. 

Çarkın savcılık ifadesinde Candan cinayetini şu sözlerle aktarmıştı: “Faik Candan’ı bürosundan alan ekipte Ahmet Demirel, Ahmet Sakarya, Uğur Şahin, Sami Gece, Oğuz Yorulmaz, Sait Yıldırım, Ercan Ersoy, Ümit ve Lokman vardı. Biz araçla Konya yolundan istikametle Gölbaşı istikametine döndük, aracımızı park ettik. Ancak buraya bütün araçlarla birlikte gelmedik. Diğer ekipler daha önceden gelmişler ve biz geldiğimizde de infazı bitirmiş dönüyorlardı.

Biz cesedin başına gidip görmedik. Ahmet Sakarya, Sami Gece, Uğur Şahin, Lokman, Ahmet Demirel, Ninja, Ayhan Özkan, Ayhan Akça, Siirt grubundan isimlerini bilmediğim şahıslar vardı. Hava kararmıştı, akşam üzeriydi. Buralar (gösterdiği yeri kasıtla) o dönem boştu. Sadece fabrika vardı, Ahmet Sakarya burada Faik Candan isimli şahsı öldürdü.”

Çarkın, “Yeşil” kod isimli Mahmut Yıldırım’ın “yaşadığını” ileri sürerek, kendisiyle 2002 yılında görüştüğünü şöyle anlattı:

“Mahmut Yıldırım’la ilgili tek bir şey söyleyeceğim. Bana da geldi buraya. Dedi ‘Benim ekibe gelir misin?’. Dedim ‘İki tane silahım var Yeşil’. Şu kulenin dibinde oturduk. Akşam saat 11 gibi, yıl 2002 olması lazım. Ben de ‘İki tane silah, biri senin, biri benim. Sen veya ben ateş etmeyeceğim. Hemen kalk buradan git’ dedim. Yeşil inşallah bu dünyada yaşıyorsa ki yaşıyor. Hasta filan diyorlar. İnşallah gelir. Ona kurtulma şansı, benim öbür taraf işim. Ne var, ne yok anlatır. Yeşil çünkü kötü bir insan. Kötü.”


Çarkın, Aralık 2021’de öldürülen sanık eski özel harekât polisi Ziya Bandırmalıoğlu’na ilişkin şunları söyledi:

“Ziya konusunda yönlendirme var mı kesin bilmiyorum. Ama varsa da mutlaka. Ziya çünkü önemliydi. Benden çok çok önemli polisti. Ben konuş dedim onlara. Benim bu konuştuklarım, 100 dilim baklava var, bir dilimi. İnan 99 dilimi onlarda. Ayhan Özkan, Ayhan Akça, Enver Ulu. Ben öyle yapmadım.

Çarkın sözlerine şöyle devam etti:

“Anneleri, akrabaları Galatasaray Lisesi önünde bekliyor. Çok gittim oraya, çok seyrettim onları. Hep kendimi onların yerine koydum. Adaleti yerine getir ya. Benim cezamı ver ki benim yüreğim soğusun. Benim cezamı ver. Ben kendimi ayırdım artık. Bir katilim. Katil oldum. Anneler Galatasaray Lisesi önünde. Her hafta cop yiyorlar, gaz yiyorlar. Senelerdir oradalar. Aşağılanıyor, hakaret görüyorlar. Oradaki iki kişinin katili, bir tanesinin de şahidiyim."

HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Gündem