AYM’den “yabancı gelin” kararı: Sınır dışı ederken aile bağlarına dikkat

AYM’den “yabancı gelin” kararı: Sınır dışı ederken aile bağlarına dikkat
Yüksek Mahkeme, evlilik birliği olmadan bir Türk vatandaşından çocuk dünyaya getiren Kazakistanlı genç kadının sınır dışı edilmesinin hak ihlali olduğuna karar verdi. Mahkeme, “sınır dışı edilmesi meşru olabilir ama henüz kurulmamış olsa bile aile hayatına saygı duyulması gerekirdi” diyerek yargılamanın yenilenmesine hükmetti.

Kamuoyu, Türkiye’de bulunan yabancıların sınır dışı edilmesini tartışırken Anayasa Mahkemesi’nden sürpriz bir “yabancı gelin” kararı geldi. Yüksek Mahkeme, evlilik birliği olmadan bir Türk vatandaşından çocuk dünyaya getiren Kazakistanlı genç kadının sınır dışı edilmesinin hak ihlali olduğuna karar verdi. Mahkeme, “sınır dışı edilmesi meşru olabilir ama henüz kurulmamış olsa bile aile hayatına saygı duyulması gerekirdi” diyerek yargılamanın yenilenmesine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi’nin 16 Mart’taki kararı, İstanbul’da yaşayan Kazakistan vatandaşı Aısulu Aldenova’nın sınır dışı edilmesi sürecine ilişkin yaptığı bireysel başvuru sonucunda verildi.

Karardaki bilgilere göre; 1990 doğumlu Aısulu Aldenova’ya 17 Ocak 2017’de kısa dönem ikamet izni verildi. Aldevova bu süreçte E.Ü. isimli bir Türk vatandaşı ile tanıştı ve aralarında duygusal ilişki başladı. Bu birliktelik sırasında Aısulu Aldenova hamile kaldı. Genç çift evlilik kararı aldı ve nişanlandı. Aldenova ülkesine giderek “evlenme ehliyet belgesi” aldı. Aldenova bu süreçte İstanbul’da bir restoranda kaçak işçi olarak çalışmaya başladı. Bu durum yapılan denetimler sırasında tespit edilerek tutanak tutuldu.

İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi bu tutanağa dayanarak Aldenova’nın çalışma izni olmadığı gerekçesiyle sınır dışı edilmesine karar verdi; 30 gün içinde de “Türkiye’yi terke davet” edildi.

DOĞUM YAPTIĞI GÜN TEBLİGAT

Aısulu Aldenova, İstanbul Valiliği’nin bu kararının iptali için dava açtı. Aldenova, E.Ü. ile nişanlı olduklarını, bu birliktelikten hamile olduğunu, yakın zamanda da bebeklerinin dünyaya geleceğini, nitekim evlenmek için ülkesinden evlenme ehliyeti belgesi alıp geldiğini, sınır dışı edilme kararı nedeniyle resmi evlilik işlemlerini yapamadıklarını belirtti.

Kazakistan vatandaşı Aldenova, ülkesine geri gönderilmesi halinde ailesi ve toplum tarafından dışlanacağını, böylelikle aile hayatına saygı hakkının ve kötü muamele yasağıyla yaşam hakkının ihlal edildiğini savundu.

İstanbul 1. İdare Mahkemesi, İstanbul Valiliği’nin sınır dışı etme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle Kazakistanlı gelinin davasını reddetti. Mahkeme’nin kesinleşmiş kararı 13 Mart 2018’de Aısulu Aldenova’ya resmen tebliğ edildi. Tesadüftür ki Aldenova o gün, evlilik birliği dışında hamile kaldığı bebeğini dünyaya getirdi.

DENGE KRİTERLERİ

Aısulu Aldenova bu süreçten sonra her ne kadar resmen evli olmasalar da aile hayatının kurulduğunu da öne sürerek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

Anayasa Mahkemesi, usul yönünden bir eksiklik görmediği başvuruyu, “aile hayatına saygı” kapsamında değerlendirdi. Mahkeme kararının bu bölümünde iki gencin evli olmasalar bile aile hayatının kurulmuş olduğunu, “Başvurucu ve bebeği ile Türk vatandaşı E.Ü. arasında yakın kişisel bağın var olduğu değerlendirilmiş, Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında başvurucunun mevcut aile hayatı olduğuna kanaatine varılmıştır” tespitiyle benimsedi.

Bu nedenle İstanbul Valiliği’nin kararının “aile hayatına müdahale” oluşturduğunu belirleyen Yüksek Mahkeme bu tespitinden sonra müdahalenin meşruluğunu ve orantılılığını tartışmaya başladı.

Mahkeme öncelikle, kaçak işçi olarak çalışan Aısulu Aldenova’ya yapılan bu müdahale ile kamu düzeninin korunmasının amaçlandığını ve Valiliğin sınır dışı etme kararının bu yönüyle meşru bir amaç olduğunu kabul etti. Mahkeme bu aşamadan sonra “bu meşru amaçla” “aile hayatına saygı hakkı” arasında orantılı bir dengenin kurulup kurulmadığını tartışırken şöyle dedi:

“Devletlerin, yabancıların uluslar arası hukuktan kaynaklanan ülkeye giriş yapmasını ve ikamet etmesini kontrol etme ve gerektiğinde ülkedeki yabancıları sınır dışı etme konusunda geniş takdir yetkileri bulunmaktadır. Bununla birlikte sınır dışı edilen yabancının ülkede güçlü ailevi bağlara sahip olduğu durumlarda aile hayatı ile sınır dışı işleminin uygulanması bağlamında gözetilen kamusal menfaat arasında adil bir denge kurulması gerekmektedir.”

Anayasa Mahkemesi’nin, verilecek sınır dışı etme kararında sadece o kişinin değil, kişinin ilişkili olduğu diğer kişi veya kişilerin çıkarlarının da gözetilmesi gerektiğini savunduğu kararındaki şu ifade de dikkat çekti:

“Belirtilen ölçütlere riayetle bir sınırlandırma yapılıp yapılmadığının tespiti için müdahale teşkil eden önlemin temelini oluşturan meşru amaç karşısında bireye düşen fedakarlığın ağırlığının gözönünde bulundurulması, kamunun veya kimi zaman başka bireyin menfaati ile müdahalenin süjesi olan bireyin menfaati arasında adil bir dengenin kurulup kurulmadığının belirlenmesi gerekmektedir.”

BU GEREKÇELER SINIR DIŞI İÇİN YETERLİ DEĞİL

Aısulu Aldenova’nın Türkiye’de yaşadığı sürece kamu düzenini bozacak bir eylemi ya da davranışının olduğuna yönelik herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığının altını çizen Yüksek Mahkeme, İdare Mahkemesi’nin, İstanbul Valiliği’nin sınır dışı etme işlemini yerinde bulan kararında Aldenova’nın, “aile hayatına saygı” kapsamındaki iddialarının tartışılmadığına vurgu yaptı.

Anayasa Mahkemesi, Aldenova’nın sınır dışı edilmesinin hak ihlali oluşturduğunu şu cümlelerle kararına yansıttı:

“İdari işlemin (sınır dışı edilme kararı) başvurucunun aile hayatı üzerinde doğuracağı etkiler bakımından bir inceleme ve dengelemenin İdare Mahkemesi tarafından yapılmadığı, aile hayatına saygı hakkı bakımından ilgili ve yeterli bir gerekçe sunulmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak, başvurucunun sınır dışı edilmesi ile ilgili idari ve yargısal süreçte ortaya konulan kararların gerekçelerinin aile hayatına saygı hakkı bağlamında yeterli olmadığı, kamu düzeninin korunması hususundaki kamusal menfaat ile başvurucunun aile hayatına saygı hakkı arasında bir dengeleme yapılmadığı gibi kararlarda yer verilen unsurların da bu dengelemeye imkan verecek ayrıntı ve açıklıkta olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”

YARGILAMA YENİLENECEK

Anayasa Mahkemesi Aısulu Aldenova’nın uğradığı hak ihlalinin ancak yargılamanın yenilenmesi yoluyla giderilebileceğine karar verdi. Yüksek Mahkeme bu nedenle Aldenova’nın, İstanbul Valiliği’nin sınır dışı etme kararına karşı açtığı davanın yeniden görülmesi için dosyayı İstanbul 1. İdare Mahkemesi’ne gönderdi.

Özel Haber