Ayşe Özgecan'ın ölümünde 'delil karartma' şüphesi

Ayşe Özgecan'ın ölümünde 'delil karartma' şüphesi
Usta ailesinin avukatı Ezgi Aybüke Dizlek, "Delillerin karartıldığı şüphesi kuvvetle muhtemel. Sehpada olduğu söylenen telefon ertesi gün yatağın arkasında kırık ve poşetin içinde saklanmış bir şekilde çıkıyor. Olayda ihmaller ilk olay anına müdahalede oldukça fazla" dedi.

Zonguldak'ta 2 yıl önce sevgilisine ait 8'inci kattaki evin terasından atladığı öne sürülen 28 yaşındaki Ayşe Özgecan Usta'nın ölümüyle ilgili süren dava kapsamında, sevgilisi Bartu Can Akkışla'nın (35) yaşadığı dairede keşif yapıldı. Tanıkların ve olay yerine ilk gelen polislerin yeniden ifadesinin alındığı keşifte baba Kenan Usta, delillerin karartılabilmiş olacağını öne sürerek, kızının ertesi gün kırık halde bulunan telefonunda deliller olabileceğini söyledi.

Olay, 5 Şubat 2021'de İncivez Mahallesi Binbaşı Tahsin Sokak'ta meydana geldi.

Ayşe Özgecan Usta, Ankara'dan Zonguldak'ta yaşayan erkek arkadaşı Bartu Can Akkışla'nın yanına geldi.

İddiaya göre, Usta'nın kısa süre içinde evlenme isteğine Akkışla olumsuz karşılık verince tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Usta, iddiaya göre, Akkışla'ya "Kendimi atacağım" diyerek terasa çıktı.

8'inci kattaki dairenin terasından düşerek ağır yaralanan Usta, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Bartu Can Akkışla hakkında intiharı öngörebileceği ancak engellemediği gerekçesiyle "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

2 yıl sonra olay yerinde keşif

Zonguldak 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, olayın gerçekleştiği apartmanda keşif yapılması kararlaştırıldı. Mahkeme heyeti, bugün ölümün meydana geldiği siteye giderek dairede incelemelerde bulundu.

Keşfe, Ayşe Özgecan Usta'nın ailesi ile taraf avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Bartu Can Akkışla keşfe katılmadı.

Keşif sırasında olay tarihinde eve girerek inceleme yapan polis ekiplerinin ve mahkemede dinlenen tanıkların olay yerinde yeniden ifadeleri alındı. Olay yeri tutanakları ile iddialar karşılaştırıldı.

"Kırık olarak bulunan telefonda deliller olabilir"

Kenan Usta, kızının olay günü bulunmayan ertesi gün kırık halde bulunan telefonunda deliller olabileceğini söyledi.

Soruşturma aşamasında delillerin karartılmış olabileceğinden endişe duyduğunu ifade eden Usta, "Şahidin birisi 'Sadece belinden aşağısı gözüküyor' diyordu. Ama yapılan ölçümlere göre kendi izlenimim belinden aşağıya değil de belinden daha yukarısının aşağıya sarktığını,önceki savcının bize belirttiği gibi iki omzundan tuttuğunu fakat ayaklarının trabzana bastığını, burada öyle bir trabzan olmadığını, omuzlardan tutulduğu zaman ellerinin kol bileklerine gelemeyeceğini, geldiğini düşünsek bile aşağıya sarkmanın hemen hemen 2 metre 40 santim civarında olduğunu onun da hemen hemen alt balkon demirlerine kadar yaklaşıp uzandığını ben kendi gözlerimle tespit ettim. Benim kızım 1 metre 73 santim boyunda. 40 santimetre kolu gelse 2 metre 10 santim, şahsın da kolları aşağı sarksa 2,5 metre gibi bir ölçüm var. Bel altından daha fazla yerin aşağıya sarktığını görüyoruz duvardan sonra" dedi.

Delil karartma şüphesi

Kenan Usta'nın avukatı Ezgi Aybüke Dizlek, olayın meydana geldiği evde ve çevredeki konutlarda keşif yapıldığını belirterek, "Olay yeri incelemeye gelen polisler, olaya ilk müdahale ettikleri anda karşılaştıkları tabloyu hakime izah etmeye çalıştılar. Sanık mahkemeye verdiği ifadede, olay anında Özgecan'ın ikinci telefonunun sehpanın üstünde olduğunu söylemesine rağmen olay yeri incelemede ve asayişte görev alan polislerin hepsi sehpada telefonu görmediklerini beyan ettiler. Onun dışında olayın başından beri söylüyoruz. Delillerin karartıldığı şüphesi kuvvetle muhtemel. Bu hususta gerekli şikayetleri ilgili birimlere zaten yaptık. Sehpada olduğu söylenen telefon ertesi gün yatağın arkasında kırık ve poşetin içinde saklanmış bir şekilde çıkıyor. Olayda ihmaller ilk olay anına müdahalede oldukça fazla" diye konuştu. (DHA)

Kadın