Babacan: Dönülmez akşamın ufkundayız

Babacan: Dönülmez akşamın ufkundayız
Babacan, "Türkiye bir yol ayrımına geldi. Dönülmez akşamın ufkundayız artık. İktidar ortaklarının, ülkenin meselelerini düşünmek yerine ‘50 1 yanlış oldu’ diyerek seçim hesaplamalarına gömülmelerinden anlıyoruz. Ne zaman ki bir iktidar, sorunların çözümüne değil de koltuğu garantileyecek hesaplamalara kafayı takar; işte o zaman artık o iktidarın vakti dolmuştur" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Çorum’da partisinin İskilip ilçe kongresinde konuştu. Babacan’ın gündeminde ekonomi vardı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iş insanlarına yönelik sözlerine tepki gösteren Babacan, "İş insanlarına fırça atıyor. Yatırım da talimatla olmaz, bunu da öğrenmesi gerekecek. Çok çarpık bir zihniyetle karşı karşıyayız. Koskoca ülkeyi, kadınıyla, genciyle, iş insanıyla birlikte, partisinin il teşkilatı zannediyor. Partisine verdiği talimatlar gibi ülkeyi yöneteceğini sanıyor. Yatırım; güvenle, hukukla, demokrasiyle olur. Ülkede iş insanları arasında ‘çökmek’ tabiri kullanılıyor. Yatırımcılar her an varlıklarına çökülme riskini duyuyorlarsa, yatırım yapmazlar" dedi.

Babacan konuşmasında özetle şunları dedi:

“Sağda solda düşman aramaya gerek yok. Sağda solda lobi aramaya da gerek yok. Bugün ekonomide dibe batışımızın sebebi, bu kötü yönetimdir. Sayın Erdoğan’dır. Bugünkü ekonomik tablonun, yoksulluğun, yokluğun lobisi Beştepe’dedir. Yine o bilim dışı teorisini tekrarlamış. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ demiş. Gerçek tez şu: Erdoğan sebep, yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon, sonuç. İki kere iki dört kadar net.

Sosyal medyada birinci sırada tartışılan konu ‘Dolar 11’ ve Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu. Bütün ülkenin kilitlenip ‘Merkez Bankamız ne yapacak’ diye bakıyor. Dünyada böyle bir şey yok. Bu ülkenin Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı’nın elinde oyuncağa dönüştü.

Madem faiz kötü bir şey, neden sıfırlamıyorsunuz? Neden faizi sıfıra indirmiyorsunuz? Öyle nas deyip de insanların gönül dünyasına, vicdanına, kalbine bir dokunup kaçıp gitmek yok. İşte Amerika’da sıfır. Avrupa’da eksi. Madem nas diyorsunuz; neyi bekliyorsunuz? İndirin sıfıra. Kötü kötüdür. Kötünün azı çoğu olmaz.

Sayın Erdoğan ‘Gelişmiş ülkeler en büyük krizi yaşıyor’ diyor. Hangi ülkeymiş? Hangi ülkede asgari ücretin satın alma gücü bu kadar düştü? Hangi ülkede emekliler bu kadar perişan? Dünyada paranın en bol olduğu dönemlerden birinden geçiyoruz. O gelişmiş ülkeler dediği ülkeler, vatandaşlarına pandemi döneminde karşılıksız destek verdi. Bizde faizli kredi verildi. Kredi üstüne kredi, faiz üstüne faiz bindirildi. Lafa gelince faize çok karşı.

İş insanlarına fırça atıyor. Yatırım da talimatla olmaz, bunu da öğrenmesi gerekecek. Çok çarpık bir zihniyetle karşı karşıyayız. Koskoca ülkeyi, kadınıyla, genciyle, iş insanıyla birlikte, partisinin il teşkilatı zannediyor. Partisine verdiği talimatlar gibi ülkeyi yöneteceğini sanıyor. Yatırım; güvenle, hukukla, demokrasiyle olur. Ülkede iş insanları arasında ‘çökmek’ tabiri kullanılıyor. Yatırımcılar her an varlıklarına çökülme riskini duyuyorlarsa, yatırım yapmazlar.

Türkiye bir yol ayrımına geldi. Dönülmez akşamın ufkundayız artık. İktidar ortaklarının, ülkenin meselelerini düşünmek yerine ‘50 1 yanlış oldu’ diyerek seçim hesaplamalarına gömülmelerinden anlıyoruz. Ne zaman ki bir iktidar, sorunların çözümüne değil de koltuğu garantileyecek hesaplamalara kafayı takar; işte o zaman artık o iktidarın vakti dolmuştur. Acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle, bugünkü iktidarla en kısa sürede vedalaşacağız. Türkiye’yi hızla huzura, barışa ve adalete götüreceğiz.”

Ekonomi