Babacan: "Erdoğan, 'Gelin, parlamenter sistemi konuşalım' diyebilir

Babacan: "Erdoğan, 'Gelin, parlamenter sistemi konuşalım' diyebilir
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, kendisine  Kılıçdaroğlu ve Akşener'e "Erdoğan bakıyor ki parlamenter sistem kazanıyor. 'Niye 50 1 peşinde koşalım? Gelin, parlamenter sistemi konuşalım' diyebilir. Böyle bir ihtimale hazır olalım" dediğini aktardı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, cumhur ittifakı içinde yer almayacaklarını söyledi. Babacan, kendisine  "Hayırlı olsun"a gelen Kılıçdaroğlu ve Akşener'e "Erdoğan bakıyor ki parlamenter sistem kazanıyor. 'Niye 50 1 peşinde koşalım? Gelin, parlamenter sistemi konuşalım' diyebilir. Böyle bir ihtimale hazır olalım" dediğini aktardı.

halktv.com.tr'den İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtlayan Babacan, AK Parti iktidarı için "Maç çoktan bitti, uzatma dakikaları var. Uzatmaları dört dakika daha uzattırabilir miyiz; bunun çabası içindeler. Beyhude çaba" dedi. Babacan, özetle şunları söyledi:

"Millet İttifakı'na dahil olacak mısınız?

Bugün için bir kararımız yok. İleride olabilir de olmayabilir de. Parlementer sistemde diyelim uzalaştık. Geçiş süreci nasıl işleyecek? İttifakı o çalışmaların seyri belli eder.

İki ittifaka eşit mesafede misiniz?

Cumhur İttifakı'nda yer almayız. Onlar başkanlık sistemi istiyor.

Erdoğan kararını değiştirirse?

Sert bir 'U' dönüşü yapması lazım. Yapar mı? Yapabilir. Onun için bizler ne diyoruz? Sadece sistem değişikliği yetmez. Ülkeyi yöneten zihniyetin değişmesi lazım. Topyekün bir iktidar değişikliği lazım.

Hayırlı olsun'a geldiklerinde bu riski Kılıçdaroğlu ve Akşener'e söyledim. "Erdoğan bakıyor ki parlamenter sistem kazanıyor. 'Niye 50 1 peşinde koşalım? Gelin, parlamenter sistemi konuşalım' diyebilir. Böyle bir ihtimale hazır olalım." (dedim.)

2018'den önceki dönemi düşünelim. Parlementer sistem varken Tayyip Bey'in isteyip yapamadığı bir şey var mıydı? Meclis'e talimat verip çıkartamayacağı kanun var mıydı? Eski sistemde başkanlık sistemini defacto yürütüyordu. Anayasa dğeişikliğiyle, yaptığına hukuk kılıfı geçirildi. Hukuk kılıfına uyuyor mu? Canı istemezse gene uymuyor. Sistem değişmeli, ama bu iktidar mutlaka değişmeli. Çünkü bu şekilde yönetmeye alışmış, bürokrasiyi kendisine sadık insanlarla donatmış bir zihniyet var. İstediğiniz kadar sistemin adını değiştirin, şeklini değiştirin, adam aynı adam, kadro aynı kadro.

Kürt sorununda çözümü kastederek, şöyle dediniz: "Sorun varsa ilgili herkes ile görüşülmesi gerektiğini biliyoruz" dediniz. 'İlgili herkes' derken kimleri kastediyorsunuz?

Kim varsa. Adres olarak meşru demokratik siyaset zeminini işaret ettim. Bu zeminde siyasi partiler var. Siyasi parti olmayan aktörler, bu işe kafa yormuş kuruluşlar, dernekler, düşünce kuruluşları ve düşünürler var. Herkesle konuşuruz. Kimseyle konuşmaktan çekinmeyiz.

Kırmızı çizginiz var mı?

Meşru siyaset zemininde kırmızı çizgi yok.

PKK ve İmralı'yı hariç tutuyorsunuz.

Kürt sorunu ile PKK'yı aynı torbaya koyduğumuzda iş yürümüyor. Çözüm Süreci ile ilgili bir değerlendirme yapmamız gerekirse en önemli konu, vatandaşların temel hakları ile terör örgütünün yaptıklarını ve yapmayacaklarını aynı müzakere masasında al-ver meselesi haline getirmekti.

Bu hataydı.

Bu hataydı tabi. Olmadı, yürümedi. Terör örgütüyle mücadeleyi ayırmamız gerekiyor. Tabi ki, elinde silah varsa, sizin de elinizde silah olacak. Ama diplomasi önemli. Siyasi diyalog önemli. Bölgeyle diyalog önemli. PKK sadece Türkiye'de yok ki. İran, Irak ve Suriye'de var. Bu ülkelerle görüşüyor olmak lazım. Her ne ise iddiaları, iddialarının varlık sebebi neyse ortadan kaldırmak lazım."

SÖYLEŞİNİN TAMAMI

Gündem