Babacan: Erdoğan, randevu vermediği, meydanlarda yuhalattığı Mehmet Şimşek’ten medet umuyor
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gündemdeki konulara dair değerlendirmelerde bulundu.
FOX TV’de İlker Karagöz’ün sunduğu Çalar Saat programına katılan Babacan, Türkiye’ye kaynak getireceklerini ve enflasyonu 2 yılda tek haneye indireceklerini söyledi. Babacan, kamuoyunda 128 milyar dolar olarak bilinen Merkez Bankası satışlarının 250 milyar doları aştığını da ileri sürdü.
“En geç 2 yılda enflasyonu tek haneye indiririz”
Millet İttifakı’nın iktidara gelmesi durumunda ekonomi politikalarını anlatan Babacan, “Şu andaki hükûmet iş başında kalmaya devam ederse, daha yüksek banknot üretmeye mecbur kalırlar. Enflasyonu durdurma imkânları yok. 200 TL’nin 10 doların altına düşmesi enflasyonun yüksekliğini gösteriyor. Bu kafayla giderlerse 500’lük, 1000’lik banknot çıkarmaya ihtiyaç duyabilirler ama iş başına geldiğimizde hiçbirisine ihtiyaç olmaz. Sert bir frenle enflasyonu kontrol altına alırız. En geç 2 yılda enflasyonu tek haneye indiririz. En zor şartlarda dahi biz bunu gerçekleştiririz. Enflasyonla mücadele bir irade meselesi” dedi.
“Kılıçdaroğlu’nun tahmini emniyetli; 300 değil, 500 milyar dolar gelir”
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “10 yılda 300 milyar dolar yatırım olacak” dediğini hatırlatan Babaca, “Bu, kötümser, en emniyetli taraftan yapılmış bir tahmin. 10 yılda 300 değil, 500 milyar dolar rahat gelir Türkiye’ye” ifadesini kullandı.
Babacan, şöyle devam etti:
“Sayın Erdoğan, yaptığı büyük projelerle övünüyor. O büyük projelerin parasını kim buldu? Hazine’nin başında kim vardı? Yollarla, köprülerle, havaalanlarıyla övünüyor ya, o paraları kim buldu? Ali Babacan ve ekibinin bulduğu kaynaklarla yaptı o projeleri. Onunla hava atıyor.
“Büyük projeler ülkemiz için gurur kaynağıdır. Daha da güzel olmalı. Hızlı tren değil, çok hızlı tren gelmeli. Türkiye en iyisine layık ama hepsi için kaynak gerekiyor. Ülkede kaynağı bulacak olan da bizleriz. 20 bankanın iflas ettiği yokluk döneminde dünyanın her yerinden ve Türkiye’nin kendi içinden kaynak bulduk. Yine buluruz. Büyük projelere kaynak gerekiyor. Bunun da (İstanbul-Ankara arası süper hızlı tren) kaynağını bulamazlar. Bunu da biz yaparız. Daha da güzelini yaparız. İstanbul-İzmir’i de yaparız. Önce güven lazım. Güven yoksa kaynak bulunamaz. Güven de adalet ve hukukla oluşacak.”
“Varlık Fonu’nu kapatacağız”
Varlık Fonu’nu kapatarak Konut Finansmanı Kurumu’nu (KFK) kuracaklarını bildiren Babacan, bunun Türkiye’deki bütün konut piyasasının finansmanı için yeni bir sistem olacağını söyledi. Babaca, “Konut piyasasının finansmanı için sürekli uygun kaynaklı kredi bulmanın formülü budur” dedi.
“Keçiören’de otururken insanların halinden anlardı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Keçiören’de bir apartman dairesinde otururdu. Komşuları vardı, insanların halinden anlardı. Külliyeye taşınınca toplumdan koptu” diyen Babacan, şöyle devam etti: “Etrafındaki bir küme insan daha iyi arabalara biniyor, milyon dolarlık villalarda, yalılarda yaşıyor. Etrafına bakıyor; ‘Türkiye şahlanıyor’ diyor. Halbuki şahlananlar bir avuç zengin. Toplumun büyük kısmı yoksulluk çemberinde. Özellikle Türkiye’de orta direk çöktü. Sayın Erdoğan çökertti.”
Erdoğan’ın kişi başı millî geliri 10 bin 600 dolara çıkartmakla övündüğünü, ancak 2013’te 12 bin 500 dolar olduğunu kaydeden Babacan, “‘2023 hedefimiz 25 bin dolar’ dedik. 2023’tet 25 bin dolara çıkması gereken millî geliri 10 bin 600’e çıkartmakla övünüyor. İnsanın içi acıyor. Millî gelir niye bir türlü artamadı? Yoksulluk niye arttı? Çünkü tek bir kişi kendi küçük dağarcığıyla ülkeyi yönetmeye çalışıyor. ‘Ben ekonomistim’ demekle olmuyor. Bu sorunları çözmek için güçlü kadrolar lazım. İşi bilen ve dürüst yöneticilerle çalışmak lazım” diye konuştu.
“128 değil 250 milyar dolar”
Satın alma gücünün düştüğünü belirterek, “Bunun tek sebebi, kötü yönetim” diyen Babacan, Merkez Bankası’nın arka kapıdan satışlarına dair ise şunları belirtti:
“Bir 128 milyar dolar hikayesi var. Merkez Bankası’nın arka kapısından satılan gizli satış 250 milyar doları aşmış durumda. Doları, arka kapıdan harıl harıl döviz satarak tutuyorlar. Diyelim ki arabanın deposunda benzin bitmiş. 5 litre bir yerden, 10 litre bir yerden benzin koyuyorsunuz, biraz daha gidiyor. Türkiye ekonomisi böyle yürüyor. ‘Bilmem şu kadar Katar Emirinden, veliaht prensten’ diye diye depoda sıfırladıkları benzini sağdan soldan bulduklarıyla götürmeye çalışıyorlar. Ama aynı arabanın benzin yakması gibi, buldukları dövizi Merkez Bankası’nın arka kapısından satıyorlar.”
“Meydanlarda yuhalattığı Mehmet Şimşek’ten medet umuyor”
Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi için hazırlık yaptığını söylediği Mehmet Şimşek’in mazisine dair de açıklamalarda bulundu:
“Sayın Mehmet Şimşek’in bakanlık dönemini hatırlayalım. Özellikle ben ayrıldıktan sonra çok zor dönemler yaşadı. İstediklerini yapamadı. Bakanlık döneminde Sayın Erdoğan’dan randevu istedi, aylarca görüşemedi. Sayın Erdoğan o kadar panik ki benim yıllar önce Londra’da tanıştırdığım, bizim ekibimize kattığım Sayın Şimşek’ten medet ummaya başladı. O kadar panikte. Bir zamanlar sistemden uzaklaştırdı, meydanlarda yuhalattı. Ben tanıştırdım, 2007 seçimlerinde milletvekili seçildi, kabineye girdi. 2017-2018’e kadar da sistemde kaldı, Berat Albayrak ile devir teslim yaptılar. Sistemdeki son arkadaşımız da ayrılınca ülkenin geldiği durumu görüyoruz.” (Kısa Dalga)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.