Babacan: Merkez Bankası'nın elinde kalan tek enstrüman "Gecelik faiz"
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Merkez Bankası’nın elinde bir tane enstrüman kaldı. Döviz rezervi eksi 52 milyar dolara düştü. Döviz rezerviyle artık kuru kontrol edecek imkân kalmadı. Geriye bir tek gecelik faiz kaldı. O da artık dişli sıyırdı. Mekanikçiler, makineden anlayanlar ya da en azından araba kullananlar bilir; dişli döner de ama sıyırdı mı çevir boşa. Araba gitmez. Şimdi bizim Merkez Bankası da artık Erdoğan’ın talimatlarıyla sonunda dişli sıyırmış durumda. Ne yapsalar fayda etmiyor. Faizi indiriyor, piyasa faizi yükseliyor. Faizi indiriyor, kur fırlıyor. Artık ellerinde hiçbir kontrol enstrümanı kalmadı" diye konuştu.
Babacan, Aydın’da il başkanlığı binası açılışında konuştu. Babacan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
"DURUN, BU NE COŞKU: Geçtiğimiz gün Ankara’da gezerken bazı vatandaşlarımız bazı eleştirilerini dile getirdi. Tabi biz gezerken etrafımızda kameralar var. Biz hiç böyle blokaj falan uygulamıyoruz. Ambargo uygulamıyoruz. ‘Sarı kartın var mı yok mu’ diye bakmıyoruz. İsteyen herkes bizi takip ediyor, izliyor, videoya çekiyor. Tam bir özgürlük alanında biz çalışıyoruz. Bu vatandaşlarımızla olan bazı diyalogları da partili medya baktık ki büyük bir coşkuyla köpürtüyor, paylaşıyor, yayıyor. Bizi hiç haber yapmayan televizyon kanalları haber yapmış. ‘İyi dedim hiç olmazsa bu kanalları izleyenler bu vesileyle DEVA Partisi’nin kurulduğundan da haberdar oldu’ dedim. Şimdi ben onlara soruyorum bu partili medyaya. ‘Durun, bu ne coşku’ diyorum. Partili basın mensuplarına seslenmek istiyorum. Biz sizin partinizin liderine benzemeyiz. Bizim tüm vatandaşlarımız bize ‘şıp’ diye ulaşır. Çünkü biz sokaktayız. Bize sevgisini ve desteğini ifade eden vatandaşımızı da bizi eleştiren tepkisini dile getiren vatandaşlarımızı da her zaman dinlemeye devam edeceğiz.
KOSKOCA BİR ÜLKEYİ AÇIK HAVA CEZAEVİNE ADETA ÇEVİRDİLER: Kendilerine bir hayal dünyası oluşturup bir hayal medyası oluşturup onunla bu toplumdan gerçekleri gizleyebileceklerini zannediyorlar. Bizlerle ilgili de yaygın olmayan kanaatleri yaygınmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Tweet yazanları tutuklattırıyorlar bu ülkede. Koskoca bir ülkeyi açık hava cezaevine adeta çevirdiler ve millet korkudan ağzını açmaya korkuyor. AK Parti Genel Başkanı 40 yılda bir dışarı çıkıyor artık. O da korumaları aşıp yanına yaklaşan birisi er keza ‘açım’ o da ‘abartma’ diyor. Milleti azarlıyor.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN MERKEZ BANKASI’ DEĞİL ‘ERDOĞAN’IN MERKEZ BANKASI: Merkez Bankası’nın faiz kararı açıklandı. Düzeltmek lazım bu faiz kararı Merkez Bankası’nın falan değil Sayın Erdoğan’ın faiz kararı. Zaten baktık ki uluslararası basın ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Merkez Bankası’ diye değil ‘Erdoğan’ın Merkez Bankası’ diye haber yapmış. Bağımsız bir Merkez Bankası kalmadı. Gece yarısı kararlarıyla başkanı, başkan yardımcıları mevsimlik işçiye çevrilen bir kurumun artık bağımsızlığı ve itibarı olmaz. Erdoğan’a rağmen Merkez Bankası’nın artık bir karar alması söz konusu olmaz olamaz.
BİLENE, TUTABİLENE AŞK OLSUN: Merkez Bankası geçen ayki bir puanlık indirimden sonra bu ay da gecelik, haftalık politika faizlerini iki puan daha indirdi. Bakın bu faiz Merkez Bankası’nın aldığı faizdir. Yani Merkez Bankası aldığı faizi indirdi. Hemen arkasında, ilk etapta dolar kuru 8,30’dan 9,30’a çıktı son bir ay içerisinde. Dünden bugüne kadar da 9,30, 9,40, 9,50 sabah baktım 9,60 gidiyor. Nereye kadar gideceğini bilene tutabilene aşk olsun.
EN MUTLU OLANLAR FAİZİ ALAN İNSANLAR: Hazinenin borçlanma faizleri bir ay içerisinde yüzde 17,5’ten yüzde 20,5’e çıktı. Hazinenin 10 yıllık borçlanma faizi tam üç puan arttı. Üstelik bu faiz hazinenin verdiği faiz. Devletin ödediği faiz. Merkez Bankası’nın düşürdüğü faiz, Erdoğan’ın düşürdüğü faiz gecelik, haftalık politika faizi ve Merkez Bankası’nın aldığı faiz. Öbürü bu milletin bu devletin bütçesinden ödediği faiz. Sonuçta Sayın Erdoğan’ın tabiriyle Merkez Bankası’nın faiz indirimden herhalde en mutlu olanlar faizi alan insanlar.
DÜN TÜRKİYE’Yİ KARA PARA VE TERÖRÜN FİNANSMANI MESELESİNDE GRİ LİSTEYE ALDI: FATF diye bir kurum var, kuruluşunda bizim de emeğimiz var. Uluslararası özellikle kara para, terörün finansmanıyla ilgili konularda izleme kurulu. Kendi paydaşı olduğumuz, konsensüsle destek vererek kurdurduğumuz kurum dün Türkiye’yi kara para ve terörün finansmanı meselesinde gri listeye aldı. Beyaz listedeydik, gri listeye alındık. Bir sonraki kademe kara liste. Gri listeye alınan ülkelere sermaye akışı yavaşlar. Gri listeye alınan ülkeler ileride daha zor durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Kendi vatandaşına şeffaf olmayan, hesap vermeyen hükûmet maalesef Türkiye’nin uluslararası alanda da itibarını zedeleyecek çok işler yapıyor. Bu da başlı başına ekonomimiz açısından yeni bir risk unsuru olarak listeye girdi.
ERDOĞAN’IN TALİMATLARIYLA SONUNDA DİŞLİ SIYIRMIŞ DURUMDA: Merkez Bankası’nın elinde bir tane enstrüman kaldı. Döviz rezervi eksi 52 milyar dolara düştü. Döviz rezerviyle artık kuru kontrol edecek imkân kalmadı. Geriye bir tek gecelik faiz kaldı. O da artık dişli sıyırdı. Mekanikçiler, makineden anlayanlar ya da en azından araba kullananlar bilir; dişli döner de ama sıyırdı mı çevir boşa. Araba gitmez. Şimdi bizim Merkez Bankası da artık Sayın Erdoğan’ın talimatlarıyla sonunda dişli sıyırmış durumda. Ne yapsalar fayda etmiyor. Faizi indiriyor, piyasa faizi yükseliyor. Faizi indiriyor, kur fırlıyor. Artık ellerinde hiçbir kontrol enstrümanı kalmadı."
(ANKA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.