Babacan'dan Erdoğan'a tepki: "Kağıt dediği hukuk. Kadın haklarını katillerin insafına mı barakacağız?"

Babacan'dan Erdoğan'a tepki: "Kağıt dediği hukuk. Kadın haklarını katillerin insafına mı barakacağız?"
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kongredeki “Kadın hakları öyle kağıtlarla korunmaz vicdanla korunur” sözlerine tepki gösterdi. Babacan, "Kağıtlar dediği hukuk, kural, anayasa. Siz eğer anayasaya, yasalara, kurallara kağıt parçası gözüyle bakarsanız o ülkede hukukun üstünlüğü olmaz. Biz ülkede kadın haklarını katillerin insafına mı bırakacağız?" diye sordu.




Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kongredeki “Kadın hakları öyle kağıtlarla korunmaz vicdanla korunur” sözlerine tepki gösterdi. Babacan, "Kağıtlar dediği hukuk, kural, anayasa. Siz eğer anayasaya, yasalara, kurallara kağıt parçası gözüyle bakarsanız o ülkede hukukun üstünlüğü olmaz. Biz ülkede kadın haklarını katillerin insafına mı bırakacağız?" diye sordu.

Babacan, Mersin’de Erdemli İlçe Kongresinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tavsiyede bulunan Babacan, "Bakın kafanıza esince yapacağınız işleri ben size söyleyeyim. Mesela şöyle bir gidin halkın arasına karışın. Şu 50 araçlık 100 araçlık konvoylardan inin, şöyle çarşıya pazara inin, vatandaşın halini hatırını durumunu sorun" diye konuştu. 

Babacan özetle şunları söyledi:

"KEYFİ BİR KARAR: Gece yarısı karanlıkta Merkez Bankası Başkanı’nı değiştirdiler. Taraflı Cumhurbaşkanı tek imza ile gecenin bir yarısında o kararı almış Resmi Gazete’de yayınlamış. Ve gerçekten pervasız bir şekilde bunu sanki çok normal bir şeymiş gibi söylüyorlar. Bir de ne diyorlar. ‘Aldığı kararın nedenini kendisi açıklar’ diyorlar. Bugün baktık bir konuşma yaptı. Öyle kararın nedenini falan açıklamıyor. Çünkü keyfi bir karar. Ama keyfi kararların bu memlekete zararı olur.

KONVOYLARDAN İNİN, VATANDAŞA HALİNİ SORUN: Merkez Bankası değişti de ne oldu? Ciddi bir güven ve belirsizlik oluştu Türkiye’de. Taraflı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçildiğinden bu yana üçüncü büyük döviz krizini yaşıyor şu anda ülke. Siz Merkez Bankası’na kafanıza göre müdahale ederseniz, böyle keyfi hareket ederseniz işte böyle bir problem çıkar. Aslında buradan ben Sayın Erdoğan’a seslenmek isterim. Bakın kafanıza esince yapacağınız işleri ben size söyleyeyim. Mesela şöyle bir gidin halkın arasına karışın. Şu 50 araçlık 100 araçlık konvoylardan inin, şöyle çarşıya pazara inin, vatandaşın halini hatırını durumunu sorun. Özellikle esnafa dönüp, ‘Destekten ne haber? Biz destek açıklayıp duruyoruz. Aldınız mı alabildiniz mi bu desteği?’ diye bir sorun bakalım ne cevap alacaksınız?

KAFALARINA ESMİYOR: Kafalarına nedense Kanal İstanbul’dan vazgeçmek esmiyor. Kafalarına kaybettikleri belediyelerle uğraşmaktan vazgeçmek esmiyor. Kafalarına nedense üreticinin, çiftçinin maliyetini düşürüp, kârını nasıl arttırırım diye düşünmek esmiyor. Bu milletin doğmamış çocuklarını bile borca batırdılar ve kafalarına nedense bu milletten bir özür dilemek bile esmiyor. Kadın haklarını koruyan bir sözleşmeden gece saat 02:00’de çıkmasını biliyorlar, ama kafalarına ‘Şimdi bu potansiyel katiller acaba bundan cesaret alır mı?‘ diye esmiyor. Ne esiyor kafalarına, anca bir Merkez Bankası Başkanı’nı görevden alıp yenisini atamak esiyor.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TEPKİSİ: Bugün de Sayın Erdoğan diyor ki konuşmasında ‘Kadın hakları öyle kağıtlarla korunmaz vicdanla korunur’ diyor. Diyorum ya zihniyet. Kağıtlar dediği hukuk, kural, anayasa. Siz eğer anayasaya, yasalara, kurallara kağıt parçası gözüyle bakarsanız o ülkede hukukun üstünlüğü olmaz. O ülkede hukuk devletinden bahsedilemez. Kadına şiddeti tabii ki hukuk ile koruyacağız. Kadına şiddete cüret edenin eli yanacak. Biz ülkede kadın haklarını katillerin insafına mı bırakacağız? Ne demek vicdanla korunur? Tabii ki vicdan sahibi olmak önemlidir, ama bu ülkede kadına şiddet var mı var. Aile içi şiddet var mı var. Kadın cinayetleri bütün ülkeler arasında çok miktarda Türkiye’de oluyor mu oluyor. Siz nasıl böylesine önemli bir konuyu suçluların insafına bırakırsınız. Devlet niye var. Hukuk niye var. Anayasa niye var. Yasalar niye var. Suçlu hak ettiği cezayı bulsun diye var."





ANKA

Gündem