Bakan Kirişci'den 'gıda krizi' açıklaması: Provokatif amaçlı birtakım girişimler oldu geri püskürtüldü

Bakan Kirişci'den 'gıda krizi' açıklaması: Provokatif amaçlı birtakım girişimler oldu geri püskürtüldü
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, gıda krizi ile ilgili ''Almış olduğumuz tedbirler sayesinde hamdolsun ülke olarak marketlerimizde bir ürünün kıtlığı yaşanmadı. Provokatif amaçlı, maksadı farklı olan birtakım girişimler oldu ama onlara ilişkin de anında almış olduğumuz aksiyonlarla, bunlar da geri çevrildi. Tabir yerindeyse püskürtülmüş oldu" dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Aksaray'da tarım sektörü temsilcileriyle bir araya geldi.

Bakan Kirişci'nin konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"GIDA MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ OLDU"

"Türkiye'de ve dünyada eş zamanlı olarak önce pandemi ve daha sonra da Rusya-Ukrayna savaşı ki bu arada iklimle ilgili yaşanılan birtakım problemler ve zorluklar nedeniyle, tarım ve tarıma bağlı olarak da gıda önem arz eder ve öne çıkar hale geldi. Artık gıda konusu, bir milli güvenlik meselesi haline geldi. Bu milli güvenlik meselesi olduğunu o kendine tırnak içerisinde yendiğini zannettiğimiz ülkelerin bir anda bir gıda milliyetçiliğine işi çevirdiklerini gördük. Kapıları kapattılar. İhracatlar, yasaklar getirdiler. Bundan kaynaklı olarak da bir panik havası oluştu. Rusya-Ukrayna savaşı adeta bunun tabiri yerindeyse bunun tuzu biberi oldu. Çünkü pandemi sürecinde bozulan gerek üretim ve ama üretimi sağlayacak olan tedarikte zincirde ciddi kırılmalar oldu. O dönemde kendi sağlığını önceleyen dışımızdaki ülkelerin üreticileri tarlaya, bağa, bahçeye, ahıra, ağıla, kümese gitmezken bizim eli öpülesi üreticilerimiz hiçbir imtina etmeden kendilerini her zaman olduğu gibi bu adadıkları coğrafyaya ve aziz milletimize üretme konusunda ürün yetiştirme konusunda feda ettiler.

"MARKETLERİMİZDE KITLIK YAŞANMADI"

Burada elbette Sayın Cumhurbaşkanımızın da o süreçte çalışabileceklerine dair çalışabilmelerine imkan sağlayan bir takım izinleri de bu konuda bir kenara atılamayacak kadar önemliydi ve kıymetliydi. Bu ülkenin üreticileri bu süreçlerde de üretmeye devam etti. Almış olduğumuz tedbirler sayesinde hamdolsun ülke olarak marketlerimizde bir ürünün kıtlığı yaşanmadı. Provokatif amaçlı, maksadı farklı olan birtakım girişimler oldu ama onlara ilişkin de anında almış olduğumuz aksiyonlarla bunlar da geri çevrildi. Tabir yerindeyse püskürtülmüş oldu.

"SU ZENGİNİ ÜLKE DEĞİLİZ"

'Türkiye, her şeyden önce bir su zengini bir ülke olmadığını kabul edecek. Biz şu anda bulunmuş olduğumuz Aksaray'da 334 milimetre yıllık yağış ortalamasına sahibiz. Türkiye ortalaması 574 milimetre. Ama bu 574 milimetre keşke homojen olsaydı. Artvin'de 2 bin 500 milimetre. Konya bölgesinde, Aksaray'ın da içinde yer aldığı bu bölgede 250, 300, 350 milimetre. Bizim böyle efelenmemizin, böyle bonkör davranıyor olmamızın hiçbir bize bir faydası yok. Biz kendi kısıtlarımızı iyi bilmek durumundayız. Biz diyeceğiz ki; biz su zengini bir ülke değiliz. O halde suyu en verimli, en tasarruflu şekilde kullanmak durumundayız.

"TOPRAK ZENGİNİ DEĞİLİZ"

Biz toprak zengini ve mera zengini bir ülke değiliz. Bizim bundan dolayı topraklarımızı ve mera alanlarımızı mutlak suretle korumamız gerekir. Orman konusunda daha iyi durumdayız. Orman alanlarımızı yapmış olduğumuz ağaçlandırmalar çerçevesinde alan olarak da, ağaç olarak da artırıyoruz; ama bizim tekrar söylüyorum, tarım arazileri, meralar, bunlarla ilgili çok dikkatli, çok özenli olmamız gerekir.'' (DHA)

Politika