Baskın Oran'ın yazılarına sansür: Adı geçmeyen de başvurdu, 'incinen' de...

Baskın Oran'ın yazılarına sansür: Adı geçmeyen de başvurdu, 'incinen' de...
Prof. Dr. Baskın Oran'ın Agos'ta kaleme aldığı üç yazısı erişim engeli kararı aldırılarak sansürlendi. Erişim engeli kararları ne Oran'a ne de Agos'a tebliğ edildi. Erişim engelleri, yazıda adı dahi geçmeyen bir kişinin, Osmanlı Ocakları'nın ve yazıda sadece yaptığı açıklama aktarılan bir kişinin başvurusu üzerine alındı.

Prof. Dr. Baskın Oran’ın Agos Gazetesi’nde yıllar önce kaleme aldığı yazılar, erişime engellendi. Ancak erişim engeli kararları Agos’a bildirilmedi.

Oran, eski yazılarını ararken sansürlendiğini fark etti. Oran’ın avukatı Oya Aydın, sansürlenen her 3 yazı için de erişim engeli kararına itiraz etti.

Adının bile geçmediği yazıyı sansürletti

Prof. Dr. Oran’ın sansürlenen yazılarından biri 1 Ocak 2016’da Agos’ta yayımlanan “Müslümandan pedofil çıkmaz! R. T. Erdoğan’ın Yazılmamış Anıları – Fasıl 23" başlıklı yazısıydı. Oran, yazısında tüm basın organlarında yer alan FBI tarafından bildirilen bir çocuk pornosu haberini değerlendirdi. Oran’ın yazısında hiç kimsenin adının geçmemesine rağmen, Edirne Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan başvuru üzerine yazıya erişim engeli kararı verildi.

Tebliğ edilmeyen erişim engeli kararına yapılan itirazda şunlar kaydedildi:

“Bu yazıda hiçbir biçimde isme yer verilmemektedir. Dünyanın her yerinde, bir rektör yardımcısının böyle bir ithamla karşılaşması haber değeri taşır. Buna rağmen müvekkil hiçbir biçimde söz konusu olayda tüm haberlerde yer aldığı halde adı geçenin ismine yer vermemiştir. Kaldı ki verse bile basın özgürlüğü çerçevesinde haber değeri olan ve kamu yararı bulunan böyle bir bilginin paylaşılması engellenemez. Özellikle eğitim kurumlarında çalışanlarla ilgili bu tip iddialar son derece önemlidir.”

Sadece basın açıklaması yapanın sözleri aktarıldı yine de sansürlendi

Prof. Dr. Baskın Oran’ın 5 Haziran 2015 yayımlanan, “Erdoğan İçin Ahlaki Ve Uluslararası Durum Tespiti" başlıklı yazısı, Rami Karaali’nin başvurusuyla sansürlendi. Söz konusu yazıda Karaali’nin adı sadece yaptığı açıklamadaki sözlerinin aktarılmasıyla geçti.

Bursa 6. Sulh Ceza Hakimliği’ne verilen itiraz dilekçesinde “Bu yazıda hiçbir biçimde adı geçenin kişiliğine, kişilik haklarının ihlali anlamına gelebilecek hiçbir ima dahi bulunmamaktadır. Sadece, kendisi tarafından yapılan bir basın açıklamasına değerlendirme yapılmaksızın bir cümleyle yer verilmiştir. Kaldı ki verse bile basın özgürlüğü çerçevesinde haber değeri olan ve kamu yararı bulunan durumlarda bundan daha fazlasının paylaşılması da engellenemez” ifadelerine yer verildi.

Dilekçede, erişim engeli kararının yazının yayımlanmasından 6 yıl sonra alındığı belirtildi ve “Mahkemenin gerekçesinde, yasayı alıntılayıp somut hiçbir değerlendirme yapmaksızın onlarca haberle birlikte ve aynı tek cümlelik gerekçeyle; ‘yazı içeriklerinde başvuran Ömer Rami Karaali'nin itibar ve saygınlığı ile kişilik haklarını ihlâl eder mahiyette yayın yapıldığı anlaşılmakla, ...’ İÇERİĞE ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE karar vermiştir. Oysa söz konusu yazıda kişilik haklarını ihlal edecek en ufak bir ibareye yer verilmemektedir. Mahkeme, değişik nitelikteki onlarca yazıyı birbirinden ayırt etmeksizin, son derece özensiz biçimde tek bir cümlede değerlendirerek erişimin engellenmesi kararı vermiş, müvekkilin yazısına neden erişimi engelleme kararı verdiğini somut olarak açıklamamıştır” denildi.

Osmanlı Ocakları ‘incinmiş’!

Prof. Dr. Baskın Oran’ın karar tebliğ edilmeden sansürlenen bir diğer yazısı ise 21 Aralık 2016’da yayımlanan “Rus Büyükelçisi Suikastının Öğrettikleri ve Hatırlattıkları" başlığını taşıyordu. Yazının sansürlenmesini talep eden ise Osman Ocakları Derneği’ydi.

Prof. Dr. Oran, söz konusu yazısında, Rusya Büyükelçisi Karlov’un Ankara’da bir polis tarafından öldürülmesini değerlendirdi. Oran yazısında, büyükelçiyi öldüren polisin, Polis Okulu Yıllığı’nda Osmanlı Ocakları’nın ambleminin birebir benzeri önünde fotoğraf çektirdiğini hatırlattı ve polislerin milliyetçi bir anlayışla eğitilmesine dikkat çekti.

Osmanlı Ocakları adı yazıda başka şekilde geçmedi ancak dernek yönetimi yazıdaki ifadeleri “aşağılayıcı” kabul ederek, yazının erişime engellenmesini istedi. Kararı veren Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği’ne verilen itiraz dilekçesinde “İncitici dahi olsa AYM ve AİHM kararları gereği, basın özgürlüğü çerçevesinde haber değeri olan ve kamu yararı bulunan böyle bir bilginin paylaşılması engellenemez” ifadeleri kullanıldı.

Sulh ceza mahkemeleri sansür aracı

Baskın Oran’ın avukatı Oya Aydın, kişilik hakları ihlali bahanesiyle her hangi bir haberde adı geçen herkes soluğu sulh ceza hakimliklerinde aldığını belirterek şunları söyledi: “Nedense ve nasılsa hiç bir haklı gerekçe olmaksızın bu talepler anında kabul ediliyor. Başvurunun üzerinden ilgili haber sitelerinin haberlerini okuyacak kadar zaman geçmeden anında hızla erişim engellenmesi kararları kopyala yapıştır biçiminde veriliyor. Özellikle belli kesimden insanların bu kararları çok daha kolay aldıkları açıkça görülüyor. Sulh ceza hakimlikleri inanılmaz büyük bir sansürün aracına dönüşmüş durumdalar. Üstelik bu kararları tebliğ etmedikleri için bir çok kişi habere veya yazısına sansür uygulandığının dahi farkında değil.” (Kısa Dalga)

Özel Haber