Bolivya Milletvekili Tancara: Halk öfkelenirse ordu durduramaz

Bolivya Milletvekili Tancara: Halk öfkelenirse ordu durduramaz
Bolivya Çokuluslu Devleti Milletvekili Zacarias Laura Tancara, darbe girişimi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

EKİN ULUĞ

Kısa Dalga - Bolivya’nın başkenti La Paz’da 27 Haziran’da, Bolivya Ordusu içinden bir grup yönetimi darbe yoluyla ele geçirmeye çalıştı. Ordu içindeki diğer gruplar, polis ve halkın tepkisiyle başarısız olan darbe girişiminin sonucunda darbenin lideri General Juan Jose Zuñiga tutuklandı. Bolivya Çokuluslu Devleti Milletvekili Zacarias Laura Tancara, darbe girişimi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Hükümet Sarayı’nın kapısı tankla kırıldı

Tancara, darbe girişimi sırasında Bolivya Meclisi’nin de bulunduğu Murillo meydanında olup bütün yaşananlara tanık olduğunu belirtti ve girişimin nasıl geliştiğini şöyle anlattı: “Bolivya saatiyle öğleden sonra 15.00 civarındaydı. Bir anda tanklar ve çok sayıda asker Murillo Meydanı'nda belirdi. Halk bu kadar çok asker ve tankın meydanda olmasına şaşırmıştı. General Zuñiga, Hükümet Sarayı’na zorla girmek istedi. Buna karşılık alt rütbeli subaylar ve polis içeriden kapıları kapattılar. Zuñiga’nın emrindeki kuvvetler ise tankla hükümet sarayının kapısını kırdı.”

Hükümet sarayının kapısı kırıldıktan sonra Bolivya Çokuluslu Devleti Başkanı Luis Arce’nin de dahil olduğu bir grup siyasetçinin meydana inerek General Zuñiga’yı ve emrindeki askerleri geri çekilmeye zorladığını anlatan Tancara, darbenin halkın örgütlülüğü sayesinde başarısız olduğunu belirtti. “Darbe haberi yayılır yayılmaz Bolivya İşçi Merkezi ulusal grev ilan etti. Bolivya halkı gerçekten çok örgütlü ve aynı zamanda sosyal örgütlerine çok bağlı. Ayrıca halk diğer ülkelerde de olduğu gibi, bir darbe istemiyor. Bir diktatörlükte yaşamak istemiyorlar. Demokratik bir devlette yaşamak, her vatandaşın özgür olduğu bir düzen istiyorlar. Vatandaşlar kendiliğinden harekete geçip Murillo Meydanı’na gelip demokrasiyi savundular. Tıpkı 70'lerde ve 80'lerde darbe yaşandığında yaptıkları gibi. O dönemde de darbe çok tepki çekmişti ve bu sayede 80'lerde demokrasi yeniden kazanıldı.

2019’da da bir darbe yaşandığını hatırlatan Tancara, “Jeanine Áñez ve Luis Fernando Camacho tarafından gerçekleştirilen 2019 darbesi sonunda şu anda birçok albay ve subay hapiste, bazıları hüküm giymiş durumda, bazıları ise tutuklu olarak yargılanmayı bekliyor.” dedi. 27 Haziran’da darbeci güçlerin başında bulunan General Zuñiga’nın konuşmasına dikkat çeken Tancara, “General Zúñiga'nın Palacio Quemado'da yaptığı konuşmada Luis Fernando Camacho, Jeanine Áñez ve 2019'daki darbeyi yöneten tüm subayları serbest bırakacağını söylemesi çok önemli. 2019'da yaşanan çatışmalar sonucunda birçok kardeşimiz hayatını kaybetti. Anayasal düzen bozuldu ve devletin ekonomik kaynakları zarar gördü. Bu nedenle, bu tür kişilerin gerekli cezayı alması gerekiyor, çünkü ulusal sınırlar içinde bir emsal oluşturulmalı ki bir daha hiç kimse bu tür eylemlere kalkışarak ülkenin demokrasisine zarar vermesin ve aynı zamanda ülkemizin uluslararası alandaki imajını kötüleştirmesin.” ifadelerini kullandı.

Bu darbe 2019’un devamı mı?

General Zuñiga’nın darbe girişimi öncesinde Bolivya Eski Devlet Başkanı Evo Morales aleyhinde yaptığı açıklamalar hatırlatılarak “Bu darbe 2019 darbesinin devamı mıdır?” şeklindeki soruya Bolivya Milletvekili Tancara, iki darbenin farklı özellikleri olduğunu söyleyerek şu açıklamayı yaptı: “2019'daki darbe sağ radikal gruplar ve sağ partiler tarafından yönetildi. Bugün ise darbeyi tetikleyen iktidar hırsı, ülkedeki sorunları bir grup askerle çözme, üniformalarla iktidarı ele geçirme arzusu gibi görünüyor. General Zuñiga 30 yıldan fazla süredir orduda bulunan bir asker. Hafta başında gazeteci Jimena Antelo ile bir görüşme yapıyor. Görüşmede, eski başkan Evo Morales’in adaylığı ile ilgili bir soruya ‘Anayasa'yı savunacağını ve demokrasiyi koruyacağını, gerekirse eski Başkan Evo Morales'i tutuklayacağı’ cevabını veriyor. Bolivya'nın Anayasası'na göre, askerler kişisel veya kurumsal olarak devlet meseleleri hakkında konuşamazlar çünkü bir komuta zinciri vardır ve bu zincirin başı Başkan Luis Arce Catacora'dır. Bu hatalı ifadelerinden sonra, Başkan ve Savunma Bakanı, General Zúñiga'yı görevden almaya karar verdiler. Biz, General Zuñiga’nın görevden alınacağını anladığı için böyle bir işe giriştiğini düşünüyoruz. Kendisi öfke ile hareket etti. Böyle yaparak aile onurunu ve ait olduğu kurumu lekeledi.”

“Eski Başkan Morales 2025’te aday olamaz”

Eski Başkan Evo Morales’in 2025’te gerçekleşecek seçimlerdeki adaylığı hakkında ne düşündüğüne ilişkin soruya ise Tancara, “2016'da Bolivya'da bağlayıcı bir referandum yaptık. Bu referandum, Evo Morales'in yeniden aday olup olmamasıyla ilgiliydi. Bir grup evet, bir grup hayır dedi ve o zaman hayır kazandı, yani 2016'da Evo Morales'in yeniden aday olmasına hayır denildi. Daha sonra, 2019 seçimlerinde, İnsan Hakları Interamerikan Mahkemesi'ne başvuruldu ve yeniden aday olmanın bir insan hakkı olduğu belirtildi. Bu yolla, Evo Morales 2019'da aday oldu. Bunun sonucunda ise bir darbe oldu ve seçim sonuçlarına (Morales’in kazandığı) hile karıştığı söylendi, ancak şu ana kadar hiçbir hile kanıtlanmadı. Sadece o zaman ve hala OAS'nin başında olan Luis Almagro'nun açıklamalarıyla kaldı. 2023'te ise anayasa kararıyla, yeniden aday olmanın bir insan hakkı olarak değerlendirilemeyeceği, anayasanın sadece iki dönem başkanlık hakkı tanıdığı, üçüncüye gidilemeyeceği tekrar onaylandı. Morales’in 2025’te adaylığı dördüncü dönem bir adaylık anlamına geliyor. Bu da General Zuñiga’nın karşı çıktığı şeydi.”

bolivya.jpg

“Bolivya halkının galip geleceğinden eminiz”

Darbe girişimi başarılı olsaydı Bolivya’yı nasıl bir geleceğin beklediğine yönelik soruya Tancara, “Eğer bu darbe girişimi başarılı olsaydı, şu anda Devlet Başkanı Luis Arce Catacora görevde olmayacaktı. Kendisi demokratik yollarla, halkın %55'ten fazlasının oyuyla seçilmiştir. Şu anda ülke genelinde gösteriler olurdu çünkü dün Bolivya İşçi Merkezi ve diğer örgütler zaten gösteri çağrısı yapmıştı ve şu anda toplumsal bir karışıklık içinde olurduk. Bolivyalılar, özellikle La Pazlılar, mücadeleci ve cesur insanlardır. Bu durumda halk orduya karşı gelirdi. Böyle bir durumda ise Bolivya halkının galip geleceğinden eminiz, çünkü halk öfkelendiğinde, ordu onları durduramaz.” cevabını verdi.

“Sosyalizme doğru hareket bir kırılganlık içinde”

Tancara, darbe girişiminin yaklaşan 2025 seçimlerini nasıl etki edeceğini öngördüğüne ilişkin soruya ise kendisinin de üyesi olduğu iktidardaki Sosyalizme Doğru Hareket Partisi’nin (MAS / Movimiento Al Socialismo) bir kırılganlık içinde olduğunu ifade ederek cevap verdi. Tancara, “Darbe girişiminin seçimlere zarar vermeyeceğini öngörüyoruz fakat bu girişim bize topluma verdiğimiz taahhüdü yeniden teyit etmemiz gerektiğini öğretti. Milletvekilleri olarak ilk önce devletin anayasasına saygı göstermeli ve ayrıca bu topraklarda yaşamın demokrasi içinde olması gerektiğini vurgulamalıyız. Sadece milletvekilleri değil, halkın da bir hukuk devletinde ve demokrasi içinde yaşama düşüncesine sahip olması gerekiyor. Şu anda yeniden teyit etmemiz gereken en önemli şey budur. Geleceğe, 2025'e bakmalıyız; Bolivya Çokuluslu Devletinin yeni bir cumhurbaşkanının olması gerekiyor. Sandık yoluyla ve demokratik bir şekilde seçilmiş olmalı." ifadelerini kullandı.

Şimdiki Başkan Luis Arce ve Eski Başkan Evo Morales’in Sosyalizme Doğru Hareket Partisi’nde bir bölünme yaratıp yaratmadığına ilişkin soruya cevabında bölünmenin varlığını kabul ederek başlayan Tancara, “Daha evvel bahsettiğim zayıflık bu bölünmenin sonucu olarak var. Böyleyken Bolivya'da yaşanan bu durumun kurtarıcısı olmak isteyen eski ordu komutanı General Zuñiga gibi kişiler ortaya çıkabiliyor. Bu zayıflığı yaratan her iki tarafın da düşüncelerinden ve pozisyonlarından arınması ve ayrıca gelecekte bu bölünme konusunda daha fazla düşünmesi gerekiyor. Şükürler olsun ki darbe girişimi gerçekleşmedi ancak bu olay bizi önlem almaya zorlamalı.”

“Ülkemizi arka bahçesi gören devletler siyasetimize nüfuz etmeye çalışıyor”

Darbe girişiminde Amerika Birleşik Devletleri’nin veya başka bir devletin rolü olup olmadığını da değerlendiren Tancara, "Her zaman gelişmiş ülkelerin ve zamanında bizi arka bahçe olarak gören bu ülkelerin bizi hep gözetleyeceğini düşüneceğiz. Çünkü 60’lı 70’li yıllarda neredeyse tüm zenginlikleri bizden aldılar. Bugün görüyoruz ki, özellikle ABD'nin gösterdiği ilgi, Bolivya'daki dünyanın en büyük lityum rezervine yöneliktir. Bu rezerv, Uyuni'de bulunan rezervdir. Bu yüzden ABD'nin Bolivya'nın siyasetine müdahale etme isteği olduğunu söyleyebiliriz. Bunu nasıl yapıyorlar? Yerel halklar aracılığıyla, farklı sosyal örgütlerin ve politikacıların liderlik ettiği bağlantılarla. Şu anda var olan şey bu ilgidir. Bu nedenle onlar Bolivya siyasetine nüfuz etmeye çalışıyorlar. Bu iddia gerçekten uzak değil. Soruşturma sonucunda sorumlular belirlenecektir."

“Filistin ile dayanışma içindeyiz”

Geçtiğimiz nisan ayında İstanbul’da düzenlenen Latin Amerika Ve Karayip Devletler Topluluğu (CELAC) Konferansı’na katıldığını belirten Tancara, konferans sırasında İsrail’in Filistin topraklarını işgalini de gündeme getirdiklerini hatırlatarak “Bu savaşın ardında da ABD’nin Filistin topraklarındaki zenginliğe, özellikle petrole göz dikmesi olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden, bu işgal ve kıyım son bulsun diye Filistin ile dayanışma içindeyiz. Dahil olduğumuz bütün organizasyonlarda Ortadoğu barışına yönelik pozisyon alıyoruz.” dedi. (Haber Merkezi)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Özel Haber