Bu hastalık uzun ayrılığı kaldırmıyor; pandemi nedeniyle görme kayıpları arttı

Bu hastalık uzun ayrılığı kaldırmıyor; pandemi nedeniyle görme kayıpları arttı
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aylin Ardagil, müdahale edilmezse görme kayıplarına neden olan sarı nokta hastalığının tedavisinde pandemi nedeniyle ciddi şekilde aksama yaşandığını söyledi. Ardagil, "Ne yazık ki sarı nokta hastalığı uzun ayrılığı kaldırmıyor. O yüzden takipleri aksatmamak lazım" dedi.

Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aylin Ardagil, merkezi görmeyi etkileyen bir retina hastalığı olan sarı noktanın özellikle 50 yaşından sonra ortaya çıktığını belirterek, belirtileri ve tedavi yöntemlerini anlattı.

Doç. Dr. Ardagil, "Sarı nokta herkeste bulunan görme merkezini ifade eden anatomik bir bölgedir. Kendisi yarım milimetre çapında bütün keskin görmeden sorumludur. Keskin görmeden kastım okuma yapmak, insanların yüzünü seçmektir. İşte bunlar hep sarı nokta sayesinde olur" diye konuştu.

Sarı nokta hastalığının genelde yaşa bağlı ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Ardagil, "Yaşa bağlı sarı nokta hastalığı daha çok 50 yaşından sonra görülür. Çünkü yaşla birlikte retinadaki hücrelerde işlev bozukluğu ortaya çıkıyor. İnsanlarda 80 yaşından sonra hastalık yüzde 30 sıklığında bulunur. Kuru ve yaş tip olmak üzere sarı nokta hastalığının 2 tipi vardır. Genelde hastaların yüzde 90'nında kuru tipi görülür. Yaş tipi az görülür ama daha hızlı ilerler, yıkıcıdır, dramatik sonuçlar doğurur" ifadelerini kullandı.

Görme bulanıklığı, siyah leke oluşumu başlıca belirtileri

Hastaların görme bulanıklığı ve göz merkezinde siyah leke oluşumu gibi şikayetleri olduğunu aktaran Doç. Dr. Ardagil, "Siyah leke oluşmadan önce de şekillerde kırıklıklar ortaya çıkmaya başlar. Kuru tip sarı nokta hastalığında çok net bir tedavi yoktur. Yakın zamana kadar vitamin takviyeleriyle sarı noktanın büyümesini, görmenin azalmasını engellemeyi hedefliyorduk. Aynı zamanda vitamin takviyeleriyle kuru tip sarı noktanın yaş tipe dönüşmesini engelliyorduk. Yaş tip sarı nokta hastalığında göz içi enjeksiyonlar uyguluyoruz. Bu enjeksiyonlar ilk başta ayda bir, sonra gerek görürsek devam ediyoruz" dedi.

Yeni bir tedavi yöntemi bulundu

Hastalığın ilerlemeden müdahale edilmesinin önemine değinen Doç. Dr. Aylin Ardagil, "Şu anda yeni bir tedavi yöntemi ortaya çıktı. Valeda isimli cihazla belli dalga boylarıyla ışın tedavisi uyguluyoruz. Işın tedavisiyle retinadaki hücreleri bir nevi uyararak daha işlevsel bir hale getirmeyi hedefliyoruz. Valedayı her hastaya uygulamıyoruz, kurup tip sarı nokta hastalığı olacak, görme kaybı ileri seviyede olmayacak, çünkü kurtarılacak sağlam bir dokunun olması lazım. O nedenle hastalık ilerlemeden hastaların başvurması lazım. Sağlıklı hastalara da mutlaka yılda bir kez göz muayenesi öneriyoruz" diye konuştu.

Yaş, genetik etmenler ve sigara başlıca risk faktörleri

Hastalığın risk faktörlerinin en başında yaşın geldiğini söyleyen Doç. Dr. Ardagil, "Onu genetik ve sigara izliyor. Beslenme bozuklukları da kolesterol, obezite de risk faktörleri arasındadır. Erken teşhis ve tedavi çok önemli, böylece görmeyi uzun süre koruyabiliyoruz" ifadelerini kullandı.

Hastaların görme düzeyi yüzde 1'e kadar düşebiliyor

Tamamen körlük halinin olmadığını belirten Doç. Dr. Ardagil, "Hastalık nedeniyle hastaların görme düzeyi yüzde 1'e kadar düşebiliyor. Tamamen körlük söz konusu değil retinada bir miktar görme gerçekleşiyor ama merkez tamamen harap olabiliyor. İnsanlar günlük aktivitelerini çoğunlukla bu merkez sayesinde gerçekleştiriyor. Pandemi sürecinde sarı nokta hastalarımızın takibi ciddi şekilde aksadı. Hastalarda geri dönülmez şekilde hasarlar oluştu. Bu sorunu yaz aylarında da yaşıyoruz. İnsanlar yazlığa ya da memleketine gidiyor, ciddi takip sorunu yaşıyoruz. 6 ay sonra geri dönüyorlar, geldiklerinde geri döndürmesi zor hasarlar gerçekleşmiş oluyor. Ne yazık ki sarı nokta hastalığı uzun ayrılığı kaldırmıyor. O yüzden takipleri aksatmamak lazım" dedi. (DHA)

Sağlık