Buldan: Asıl tehlike AKP-MHP'nin dayattığı savaş politikaları
Meclis'te partisinin grup toplantısında konuşan Buldan, savaşların büyük bir yıkım olduğunu belirtirken, 'AKP-MHP savaş zihniyeti'nin iktidarın bekası için olduğunu dile getirdi.
Buldan, "Hakların ortak geleceği açısından asıl tehlike AKP-MHP'nin dayattığı savaş politikalarıdır" ifadesini kullandı.
HDP eş başkanının açıklamasından satır başları şöyle:
* Ne yazık ki savaş can almaya devam ediyor. Antep'in Karkamış ilçesi başta olmak üzere hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılar için acil şifalar diliyorum. Tüm kayıpların acısını yüreğimizde en derinden hissettiğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Savaş en büyük yıkımdır, felakettir ve acıların en tarifsizi savaşlarda yaşanır. Savaş süreçlerinde bütün bu mağduriyeti hem biz kadınlar, biz anneler çok daha derinden yaşarız ve hissederiz.
'Savaş zihniyetini herkes görmeli'
* İktidarın bekası için canları ve yaşamı hiçe sayan AKP-MHP'nin savaş zihniyetini herkes görmelidir. Kaybedeceğini gören AKP-MHP ittifakı siyasi ömrünü uzatmak için seçim kampanyasını savaş politikaları ile başlatmış durumdadır. Kuzey ve doğu Suriye sivil yerleşim bölgelerine yönelik olarak gerçekleştirilen hava operasyonu ve saldırıların hemen öncesinde Taksim'de yaşanan karanlık patlama kesinlikle tesadüf değildir. Ortada elbette ki aydınlatılması gereken yığınla soru işareti vardır.
* Bu karanlığı açıklığa kavuşturmak yerine savaş siyasetine sarılan iktidara çok net bir şekilde söylemek isterim ki bu oyunlar tutmayacaktır. AKP-MHP iktidarının iddia ettiği gibi kuzey, doğu Suriye'deki demokratik yönetim modeli Türkiye için bir tehdit değildir. Hakların ortak geleceği açısından asıl tehlike AKP-MHP'nin dayattığı savaş politikalarıdır. Kuzey ve doğu Suriye halklarına, Kürt halkına, kadınlara yaşattığınız bu savaştan ve yıkımdan size asla bir iktidar çıkmayacaktır.
* Bu iktidarın yarattığı çıkar savaşlarının bir tek insanın canına dahi mal olmasına asla izin vermeyelim. Demokratik, ortak bir geleceğin inşası için gücümüzü ve irademizi mutlaka ama mutlaka birleştirelim. HDP, bu konu başta olmak üzere bütün bu savaşlar, çatışmalar ve şiddetler karşısında üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır ve her zamanki gibi kararlıdır. ‘Savaşa hayır’ diyorum.
* İki hafta üst üste Grup Toplantısı'nı yapmamın sebebi, bu haftanın 25 Kasım'a geliyor olmasından kaynaklı. Bir kez daha 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Haftası'nda bütün kadın arkadaşlarıma, katledilen kadınları anarak; şiddete uğrayan, baskı gören, mağdur olan tüm kadın arkadaşlarımı da selamlayarak kadın haftasında konuşmak üzere bir kez karşınızda olduğumu belirtmek istiyorum.
'Saçımızız teliyle direneceğiz'
* Erkek rejimlerin gücüne yaslanılarak katledilen Jina Mahsa Amini ve Nagihan Akarsel şahsında bütün kadınları saygıyla ve özlemle anmak istiyorum. Yine dün kaybettiğimiz Plaza de Mayo Anneleri'nden Bona Fini'yi mücadelesine olan sonsuz saygı ve minnetimle anmak istiyorum. Biz kadınlar ve HDP olarak onlara sözümüz var, adalet ve eşitlik sözümüz var. Kadın mücadelesini başarıya ulaştırma sözümüz var. Onların onurlu mücadelesini yaşatmaya ve yükseltmeye devam edeceğimizi de bir kez da belirtmek istiyorum.
* Yaşamımızla, mücadelemizle direneceğiz sevgili kadınlar. Siyasetimizle, sözümüzle, kalemimizle direneceğiz. Yürüyüşlerimizle, halay ve danslarımızla, zılgıtlarımızla direneceğiz sevgili kadınlar. Beyaz tülbentlerimizle, allı morlu şallarımızla ve saçımızın teliyle direneceğiz sevgili kadınlar. Kadınlar olarak bulunduğumuz her yerde jin, jiyan, azadi (Kürtçe: Kadın, yaşam, özgürlük) demeye devam edeceğiz.
* İran'da Jina Masha Amini'nin katledilmesi ile kadın düşmanı molla rejimine karşı başlatılan büyük toplumsal mücadelenin biz kadınlar açısından yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirtmek istiyorum. Bilinsin ki bu mesele sadece İranlı kadınların değil tüm dünya kadınlarının ortak sorunudur. İran'da başlayan demokratik direnişi, insanlık dışı uygulamalar ile baskılamaya çalışan molla rejimi iyi bilmelidir ki kadınların haklı mücadelesi karşısında hiçbir fermanın hükmü yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun kadınlara uygulanan hiçbir zulmü kabul etmedik, etmeyeceğiz. En karanlık anda dahi kadınların aydınlattığı yol halkın yakasına ve koltuklarına sıkı sıkıya sarılmış diktatörleri alaşağı etmektedir, edecektir.
* AKP-MHP erkek iktidarı, savaş, çatışma ve kutuplaştırma siyasi ile toplumu teslim almaya çalışmaktadır. Bu politikaların sonucunda tüm topluma açlığı, yoksulluğu, geleceksizliği dayatmaktadır. Bu erkek politikalar, kadınlar için ağır ekonomik sorunlardır aynı zamanda. Aynı zamanda geçim derdidir, işsizliktir, sömürüdür, şiddettir, yaşamın tehdit edilmesidir. Kadınlar her gün sokaklarda, evlerde, işyerlerinde katledilirken bu iktidar kadın katliamlarını önlemek yerine kadınlara karşı savaş açmıştır. Kadın mücadelemizi hedef haline getirerek yargılamaya çalıştıklarını da örneklerini paylaşacağım.
* İstanbul Sözleşmesi'ni kaldıran da kadın kurumlarını kapatan da yargısıyla kadın katillerini serbest bırakan da bu kadın düşmanı iktidardır. Bu iktidarın kadınların özgür iradesini teslim almak için peş peşe yeni cezaevleri açmıştır. Bu cezaevlerinde çıplak arama dahil her türlü insanlık dışı işkence, keyfi uygulamalar rutin hale gelmiştir. Bütün bu saldırıların amacı elbette ki birdir. O da kadın mücadelesini etkisizleştirmektir.
'Bütçeye şerh koyacağız'
* Meclis'te bütçe görüşmeleri devam ediyor. İçerisinde kadının adının dahi neredeyse geçmediği bu bütçeye şerhimizi en güçlü şekilde koyacağız. Erkeklerin, savaşın bütçesine karşı toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe istediğimizi her platformda dile getireceğiz. Bu kapsamda HDP Kadın Meclisi olarak 30 Ekim'de Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçe Çalıştayı'mızı her kesimden, her yaştan, her görüşten kadınla bir araya gelerek başarılı bir şekilde gerçekleştirdik.
* Kadının görünmeyin emeğini güvence altına alacağımızı belirtmek istiyorum. Kadın yoksulluğunu ve yoksunluğunu sonlandıracak her türlü ekonomik tedbiri HDP olarak alacağımız belirtmek istiyorum. Sağlıktan eğitime, barınmadan ulaşıma kadınların güvenceli istihdamına kadar her alanda kadınlar için pozitif ayrımcı bir programı hayata geçireceğiz HDP olarak.
* Kadınların alın terinin bir tek damlasını dahi talancı erkek ekonomi düzenine yedirmeyeceğiz. Buradan size bir kez daha söz veriyoruz. Bu da yetmez, bugüne kadar biz kadınların emeğinden, yaşamından çaldıkları bütün kazanımlarımızı misli ile bu erkek düzeninden geri alacağız. Tarihin başından beri eşit ve adil bir yaşamın kilit rolünde biz kadınlar varız. Kadın demek; özgür, eşit bir gelecek demektir. Biz bu geleceği kurmaya kesinlikle kararlıyız.
* Kimsenin şüphesi olmasın ki Türkiye'yi tek adamlara teslim etmeyeceğiz sevgili kadınlar. Kadınlar olarak bu ülkeyi biz kadınlar yöneteceğiz. 2023 seçimlerine damgayı biz kadınlar vuracağız. Biz kadınlar, kendimizi seçeceğiz; biz kadınlar kendimizi yönetecek olanları seçeceğiz. Jin, jiyan, azadi demeye devam edeceğiz. Barış için insan hakları ve adalet için jin, jiyan, azadi demeye devam edeceğiz. Direnişleri ile diktatörlükleri sallayan tüm dünya kadınları ile beraber jin, jiyan, azadi diyorum." (ANKA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.