Büro-İş: Yediler, içtiler, hesabı bize ödetecekler

Büro-İş: Yediler, içtiler, hesabı bize ödetecekler
Büro-İş Sendikası, iktidarın açıkladığı “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” ile ilgili açıklama yaptı. Sendika Başkanı Alay Hamzaçebi, “IMF bile bu kadar vicdansızlık yapmadı. Yediler bitirdiler hesabı bize ödetecekler. Kim yediyse hesabı onlar ödesin. İktidarı buradan uyarıyoruz. Memurdan uzak dur. Haklarımıza dokunma. Buradan kamu çalışanlarına da sesleniyoruz. Gelin hep birlikte alanlarda mücadele edelim, kazanılmış haklarımıza sahip çıkalım” dedi.

Büro-İş Sendikası, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in dün açıkladığı “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”ni protesto etti. Sendika önünde yapılan açıklama için kurulan kürsüye, üzerindeki "yandaş, tarikat, faiz, mülteci, müteahhit, saray" yazılı hortumların bağlı olduğu "bütçe" yazılı kutu kondu. Sendika Başkanı Alay Hamzaçebi, şunları söyledi:

“Memur yoksulluk ile boğuşuyor, sosyalleşmeyi çoktan unuttu. Elimizde kalan sayılı sosyal tesisleri de öncekiler gibi anlaşılan birilerine ucuz ucuz peşkeş çekecekler.

"Ev kiraları kamu görevlilerinin maaşları üzerindedir"

Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in açıkladığı son rakamlara göre açlık sınırı 19 bin 980 liraya, yoksulluk sınırı 58 bin 205 liraya çıkmış. Birçok yerde ev kiraları kamu görevlilerinin maaşlarının üzerindedir. Son yıllarda başta büyükşehirler olmak üzere tatil beldelerinde ev kiralarında meydana gelen fahiş artışlar, kamu görevlilerinin bu şehirlerde çalışmalarını imkânsız hale getirmiştir. Yüksek kiralar nedeniyle büyükşehirlerde kimse çalışmak istemiyor. Bu şehirler sürgün şehri olmuştur. Memurun barınma sorunu artarak devam etmektedir. Kamu lojman kiralarının nispeten daha uygun olması bir nebze memurun barınma sorununa çözüm olmaktadır. Lojman sayısı artırılacak yerde elden çıkarılması kamu hizmetlerini aksatacak ve verimini olumsuz etkileyecektir.

"Bu paket pandemi ve deprem ile süslenerek ajitasyon yapmaktadır"

Anayasa’nın ilk dört maddesinde bulunan sosyal devlet ilkesini bu iktidar fiilen Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi ile ortadan kaldırmış olacak. Öte yandan hükümet, bu paketi pandemi ve deprem ile süslenerek ajitasyon yapmaktadır. Kılıf baştan uyduruluyor. Dertleri söz verdikleri seyyanen zammı emeklilere vermemek, 3600 ek gösterge verilmesi gerekenlere vermemek, kira desteğini vermemek, giyim yardımını vermemek, memur ve emekliye TÜİK’in uydurulmuş enflasyon oranları ile düşük zam vermek için hükümet şimdiden kendine yol yapıyor. 11 trilyon 89 milyar TL’lik bütçede memurun kazanılmış hakları çerez parası sayılır. IMF bile bu kadar vicdansızlık yapmadı. Yediler bitirdiler hesabı bize ödetecekler. Kim yediyse hesabı onlar ödesin. İktidarı buradan uyarıyoruz. Memurdan uzak dur. Haklarımıza dokunma. Buradan kamu çalışanlarına da sesleniyoruz. Gelin hep birlikte alanlarda mücadele edelim, kazanılmış haklarımıza sahip çıkalım.

"Memurun servisinin kaldırılmasını ve giyim yardımının kesilmesini kabul etmiyoruz"

Servis hizmeti toplu taşımadır. Büyükşehirlerde ulaşım sorunu her geçen gün artmaktadır. İşe gelip gitmeler saatlerce zaman alacak, yakıt masrafı artacak. Evden işe, işten eve giderken bile yorgun gidilmiş olacak. Bu durum iş verimini olumsuz etkileyecek, trafik yoğunluğuna sebep olacak. Ayrıca engelli çalışanların da mağduriyeti artacak. Bir yandan bakanlar, bakan yardımcıları, danışmanları, bürokratlar, onlarca korumalar ve araçlar aile boyu savurganlık sürerken, diğer taraftan memurun servisinin kaldırılmasını ve giyim yardımının kesilmesini kabul etmiyoruz. Anayasa ile korunan ve kanun hükmünde olan toplu sözleşme ile kazanılan servis hakkımıza ve giyim yardımımıza dokundurtmayız.

"Kamu görevlilerimiz emekli olmak istemiyor"

Kamuda personel açığı zaten had safhaya ulaşmış bulunmaktadır. Bu durum kamu hizmetlerini olumsuz etkilemekte vatandaşı da mağdur etmektedir. Artan nüfusa mevcut personel ile hizmet vermek her geçen gün zorlaşmaktadır. Öte yandan emekli maaşlarının düşüklüğü nedeniyle kamu görevlilerimiz emekli olmak istemiyor, sağlığı elveren 65 yaşına kadar çalışmayı tercih ediyor, elvermeyen adeta sürünerek hayatta kalmaya çalışıyor. Taşeronlaştırmaya bir an önce son verilerek memur eksiği acilen tamamlanmalıdır. Aylık bağlama oranları yüzde 80’e yükseltilerek bütün ek ödeme, seyyanen zam, tazminat ve benzeri ödemeler emekli keseneğine sayılmalıdır.”

Hamzaçebi, paketi açıklayan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz’a şu soruları yöneltti:

"Diyanet İşleri Başkanı başta olmak üzere hatta aile fertlerine tahsisli lüks makam araçları kullanılmaya devam edilecek mi? Döviz üzerinden geçiş garantili, tünel, otoyol, köprüler, hastaneler neden kamulaştırılmıyor? ‘Hizmet içi eğitimler sadece kamu tesislerinde yapılacak, otellerde yapılmayacak’ diyorsunuz. Laik, demokratik, Cumhuriyet’e karşı (ÇEDES) ve diğer projeler kapsamında gerici cemaatlere, tarikatlara, vakıf ve dernekler aktarılan paralar kesilecek mi? Mültecilere milyarlarca dolar aktarmaya devam edecek misiniz? Sözlü mülakatlar kaldırılacak sözü verdiniz. Hem sözünüzü tutma adına hem de oldukça masraf gerektiren mülakatları kaldıracak mısınız?" (ANKA)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Ekonomi