ByLock'un lisans sahibi David Keynes tahliye edilmiş

ByLock'un lisans sahibi David Keynes tahliye edilmiş
ByLock’un lisans sahibi David Keynes'in geçen hafta sessiz sedasız tahliye edildiği ortaya çıktı.

FETÖ'nün kullandığı şifreli haberleşme programı ByLock'un lisans sahibi David Keynes Keynes'in 9 Haziran 2021 tarihinde saat 10.20'de İstanbul Havalimanı'na gelip, gözaltına alınmış ve  4 Haziran'da çıkarıldığı İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce  tutuklanmıştı. Keynes hakkında  hazırlanan iddianamede  "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edilmişti. 

David Keynes hakkındaki ilk duruşma, 6 Ekim'de İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Savunmasını yapan Keynes'in, tutukluluk incelemesi ise 3 Kasım'da yapıldı. Mahkeme, sanık hakkındaki delillerin büyük oranda toplandığı, sanığın soruşturma ve kovuşturmaya maruz kalacağını bilerek kendiliğinden yurt dışından geldiği, kaçma şüphesinin bulunduğuna dair somut bir olgunun bulunmadığı, ayrıca hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması ihtimalinin bulunması ve tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak tahliyesine karar verildi. Mahkeme, Keynes hakkında yurt dışına çıkış yasağı da koydu.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Pehlivan, Keynes'in tahliyesini duyurduğu yazısında özetle şu bilgileri aktardı:

"Türkiye’ye geldiğini ve tutuklandığını haftalar sonra öğrenebildik. Hapisten çıktığını da ilk ben yazıyorum: 

ByLock’un lisans sahibi David Keynes geçen hafta sessiz sedasız tahliye edildi. 

Ayrıntılara geleceğim ama önce... 

4 Mart’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe verildi. ABD’de yaşayan David Keynes itirafçı olmak istiyordu. 

Amerikan vatandaşıydı, kimliğindeki “Alpaslan Demir” ismini değiştirmişti. Örgütün haberleşme programı ByLock’un lisans sahibi olmasını, yazılımcısı Atalay Candelen’in bir “oyununa” bağlıyordu. Candelen, kendi kredi kartının yurtdışı harcamasına kapalı olduğu gerekçesiyle, ByLock’u Keynes’in adına lisanslamıştı. Doğru mu bilinmez ama iddiası bu yöndeydi. 

Dedim ya, Keynes’in avukatı Abdurrahman Bayramoğlu bundan sekiz ay önce savcılığa başvurdu. Müvekkili Keynes’in Türkiye’ye gelip bildiklerini anlatmaya hazır olduğunu belirtiyordu. O dilekçede şu cümle çok çarpıcıydı: 

“Daha önce birçok kez girişimde bulunmasına rağmen, kendisinin ifadesinin alınması konusunda ilgili makamlar duraksama gösterdi ve dolayısıyla bu mümkün olmadı.” 

Daha da ileri bir iddia vardı. Duruşma tutanağından öğreniyorum ki... 

David Keynes adına bir yakalama kararı dahi yoktu. Tüm işlemler eski adı olan Alpaslan Demir üzerinden yürütülüyordu. Yani ByLock’un lisans sahibi ABD pasaportuyla Türkiye’ye girse kimsenin haberi de olmayacaktı! Tarih: 9 Haziran 2021. 

Keynes, savcılığın bilgisi dahilinde ABD’den yola çıktı ve Almanya’dan aktarmalı bir şekilde İstanbul Havalimanı’na indi. Polisler, ByLock’un lisans sahibini uçakta gözaltına aldı. Günler süren sorgulamalardan sonra FETÖ üyeliğinden tutuklandı, Silivri Cezaevi’ne konuldu. 

Tüm Türkiye Keynes’in geldiğini ve itirafçı olduğunu ancak iddianame yazılınca öğrendi. İlk duruşma 6 Ekim’deydi. Keynes, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak tahliye edilmeyi bekliyordu. Ancak hakkında tutukluluğa devam kararı verildi. 

Aradan yaklaşık bir ay geçti... 

Savcılık artık Keynes’in tahliyesini talep ediyordu.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi tutukluluk durumunu incelemek için toplandı. Karar yazıldı: Delillerin toplanması, kendi ayağıyla ABD’den gelmiş olması, kaçma şüphesinin bulunmaması ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma ihtimali gerekçe gösterildi. Evet, ByLock’un lisans sahibi Keynes, yurtdışına çıkış yasağı konularak 3 Kasım’da cezaevinden çıkarıldı. 

Hani, David Keynes’in ABD’den dönmeden önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçe var ya...  İşte Keynes’in ilk itirafları üç sayfalık o kâğıtta başlıyordu. Ve bakın, yargılandığı davanın klasörlerinde olan o dilekçede ne yazıyordu:

“1990 yılında Ankara Siyasal’ı kazandım. İlk dönemin ortasına kadar o zaman cemaat adı verilen örgütün evinde kaldım. Ev imamı olan ve şu anda örgütün Birleşmiş Milletler’deki davalarını organize eden eski hâkim Talip Aydın ile anlaşamadığımdan ayrılıp kendi evime İstanbul’a döndüm. Diğer evde (ayrıldığı evi kastediyor) Prof. Çağrı Erhan, eski TRT Haber Dairesi Başkanı ve Eyüp’ten tanıdığım olan Ahmet Böken ve şu anda kaçak olarak İngiltere’de yaşayan Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros vardı.” 

Bu itirafta örgütle bağlantılı dört isim geçiyor. Talip Aydın ve Tarık Toros firarda, Ahmet Böken ise cezaevinde.  Peki, ya Prof. Çağrı Erhan? Neden itiraflardaki onun ismi hiç ama hiç haber olmadı?  Yanıt biyografisinde mi gizli?  Uzatmadan söyleyeyim: Prof. Çağrı Erhan, şu an Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi.  Aynı zamanda Altınbaş Üniversitesi Rektörü de olan Prof. Çağrı Erhan’a ulaştım. Kendisine Keynes’in “örgüt evi” itiraflarını aktardım ve şu iki soruyu sordum:

1- David Keynes’in ifadeleri hakkında neler söylemek istersiniz?

2- Size bu konuda herhangi bir soruşturma açıldı mı ve savcılığa ifade verdiniz mi? 

Prof. Erhan’ın yanıtı şu oldu:  “Böyle bir soruşturmadan haberim yok. İçeriğini bilmediğim için yardımcı olamayacağım.” 

YAZININ TAMAMI

Gündem