ByLock'un lisans sahibi Keynes, ABD'de verdiği ifadeyi, savcılıkta "düzeltti"
FETÖ’nün haberleşme ağı olan ByLock programının lisans sahibi David Keynes’in (Alpaslan Demir) 9 Haziran’da Türkiye’ye gelerek polise teslim olduğu ve 14 Haziran’da tutuklandığı ortaya çıkmıştı. Keynes hakkında, “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
İddianameye göre; Keynes henüz ABD’de iken 26 Ekim 2016 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar’ın makamını telefonla aradı. Uçar ile Keynes arasındaki telefon konuşması, tutanak altına alındı. Tutanak, iddianameye de konuldu. Tutanağa göre Keynes, şunları söyledi:
"DDK'DA GÖREV YAPAN TALİP'LE GÖRÜŞTÜRDÜ"
“ByLock denilen programı, Atalay Candelen isimli arkadaşım yazdı. Kendisi Porlant State Üniversitesi Bilgisayar Bölümü’nden mezun, bilgisayar mühendisidir ve Faruk Bayındır'ın ortağıdır. Bana, gazeteci İsmail Saymaz'a da açıkladığım şekilde gelerek, ‘ByLock isimli programı Apple Store yükleyelim’ dedi ve benim kredi kartı bilgilerimi aldı. Benim bilgilerimle bu program Apple Store yüklendi. Ayrıca başka kredi kartı bilgileriyle Google Play’e de yüklediğini söyledi.
Ben bu konuyla ilgili birkaç kez Türk yetkili makamlarına bilgi vermek istedim, ancak muhatap bulamadım. En son Kars Üniversitesi öğretim üyelerinden Mehmet Karabayır'a durumu söyledim. O da beni, Devlet Denetleme Kurulu’nda görev yapan Talip'le görüştürdü. Ona bu olaylardan, 2016 yılı mayıs ayında bahsettim. Ancak yine bir şey çıkmadı.”
Tutanağa göre Keynes, “Bana güvence verirseniz gelip ifade vermek istiyorum” dedi. Savcılık ise Keynes’e, adliyelerin halka açık olduğu, gelip istediği konuda belge ve bilgi verebileceği söylendi. Keynes’e ayrıca New York'ta ve Washington'da bulunan yetkili ataşelerle görüşebileceği bilgisi verildi. Keynes, ayrıca şunları söyledi:
“Devletle ters düşmek istemiyorum. Bu programı FETÖ’cü terör örgütü mensuplarının kullanması benim bilgim haricidir. Alt tabakadan tanıdığım birkaç cemaatçi arkadaşım vardır. Programın medyada çok konuşuluyor olması ve kullananların örgüt üyeliğinden tutuklanması beni tedirgin etti. Türk yetkili makamlarına da bilgi ve belge vermek istiyorum.”
"MUHTEMELEN YANLIŞ ANLAŞILARAK..."
Keynes’e, 13 Haziran 2021 tarihli sorgusunda, savcılıkla yaptığı telefon görüşmesine ilişkin bu tutanak da soruldu. Keynes, şu yanıtı verdi:
“Tutanak içeriğini, bazı bölümler hariç kabul ediyorum. Ben en son 10 Ağustos 2016’da Atalay Candelen ile görüştükten sonra, olanları anlatabilmek ve kendimi temize çıkartmak için Türkiye'de birilerine ulaşmaya çalışıyordum. Amerika'da tanıştığım, 2012 yılına kadar irtibatım olan Kars Üniversitesi öğretim üyelerinden Mehmet Karabayır’a ulaşarak durumu anlattım. Kendisi de Devlet Denetleme Kurumu’nda görev yaptığını söylediği eniştesi Talip'e bu durumu bayramda anlatacağını söyledi. Bayramdan sonra Mehmet Karabayır’ı aradığımda, kendisine hatırlatmadığım için görüşmeyi unuttuğunu söylemişti. Ben de kendisine tepki göstermiştim. Her ne kadar tutanakta benim Talip Aydın ile görüştüğüm şekilde yazılmışsa da muhtemelen telefonda yanlış anlaşılarak bu şekilde yazılmıştır.”
(SİNAN TARTANOĞLU/ANKA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.