Çay üreticileri: "Çayda kota ve kontenjan kaldırılsın"

Çay üreticileri: "Çayda kota ve kontenjan kaldırılsın"
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 4 lira olarak açıklanan çayın taban fiyatını yetersiz bulan üreticiler, kota ve kontenjan uygulaması nedeniyle topladıkları çayı taban fiyatının altında fiyatla özel sektöre satmak zorunda kalıyor.

Açıklanan taban fiyatı yetersiz bulan çay üreticileri, kota ve kontenjan uygulaması nedeniyle topladıkları çayı taban fiyatının altında fiyatla özel sektöre satmak zorunda kalıyor. Hopalı üretici Yılmaz Hacımuratoğlu, "Özel şirketler fırsat bilerek devletin verdiği fiyatın çok çok altında bizden çay almaya çalışıyorlar. Çayda kotanın ve kontenjanın kaldırılmasını istiyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaş çay taban fiyatını 4 lira olarak açıkladı. ÇAYKUR, birinci sürgün döneminde yaş çay alım kotasını dekar başına 600 kilogram olarak açıkladı. Ancak şimdilerde dekar başına çay alımı 15 kilograma kadar düştü. Çayını normalde bir hafta içerisinde toplayan üretici kota karşısında hasat süresini uzatmak zorunda kaldı. Çay üreticileri kota ve kontenjan nedeniyle topladıkları çayın ellerinde kaldığını belirterek düşük fiyatlardan özel sektöre “muhtaç” kalmaktan dertli. Çay üreticileri yaşadıkları sıkıntıları ANKA Haber Ajansı’na anlattı.

"ÇAY SEZONU SIKINTILI BAŞLADI"

Çay taban fiyatlarının yukarı çekilmesi gerektiğini belirten Rize Fındıklı’dan çay üreticisi Murat Alişan, şunları söyledi:

“Bu yıl çay sezonu sıkıntılı başladı. ÇAYKUR’un taban fiyatını düşük açıklamasının ardından kontenjana geçilmesi, üreticiyi mağdur etti. Özel sektör fiyatları tamamıyla aşağı çekti. Sıkıntılarımız büyük. Acilen çay taban fiyatlarının yukarı çekilmesini, özel sektörün bu fiyat üzerinden alım yapmasını, gerekirse üreticilerin bu fiyattan özel sektöre satmamasını talep ediyoruz.”

“NEREYE VERECEĞİMİZİ ŞAŞIRDIK HER ŞEYİ KOTA YAPTILAR”

Çay üreticisi bir kadın ise, “Bu çayı nereye vereceğimizi şaşırdık. Her şeyi kota yaptılar. Kontenjanı da düşürdüler, veremiyoruz” dedi.

“TABAN FİYAT DÜŞÜKTÜ ÖZEL SEKTÖR BUNU DA FIRSAT BİLDİ”

Hopa’nın Başoba köyünden Yılmaz Hacımuratoğlu, kota nedeniyle özel şirketlerin düşük ücretlerde çay alımı yaptığını anlatırken sözlerine şöyle devam etti:

“Devletin açıkladığı çay taban fiyatını aslında çok düşük bulduk. Şimdi daha kötüsünü yaşamaktayız. Çayda kota ve kontenjan nedeniyle, topladığımız çayları fabrikaya veremiyoruz, elimizde kalıyor. Özel şirketler fırsat bilerek devletin verdiği fiyatın çok çok altında bizden çay almaya çalışıyorlar. Uzun vadeler veriyorlar. Çayda kotanın ve kontenjanın kaldırılmasını istiyoruz. ÇAYKUR, çay emekçilerinin alın teriyle bugüne getirildi. ÇAYKUR’un Katar’a peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz”

"ÖZEL ŞİRKETLERE MAHKUM EDİLDİK"

“Bu bizim emeğimiz, bundan başka alın terimiz, kazanç kapımız yok” diyerek ÇAYKUR’un üreticileri özel sektöre mahkum ettiğini söyleyen Serpil Hacımuratoğlu, “ÇAYKUR 17 Mayıs’ta çay sezonunu açtı. Ancak iki gün sonra kontenjan uygulayarak insanları özellere mahkum etti. Özeller ÇAYKUR’un bu politikalarından kaynaklı devletin açıkladığı 4 lira fiyatın altında 2 lira 80 kuruşa çay alıp insanların emeğini sömürüyor” dedi.

"ÇAYKUR HALKINDIR"

Emeklerini peşkeş çektirmeyeceklerini söyleyen Serpil Hacımuratoğlu, “İktidar hiçbir zaman üreticiyi, kaale almıyor. Kendi yandaşlarına destek veriyor. Bu bizim emeğimiz, bundan başka alın terimiz kazanç kapımız yok. Bunu da kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. ÇAYKUR halkındır” diyerek mücadele edeceklerini söyledi.

"HAKKIMIZI ALACAĞIZ"

Özel sektöre mahkum edildiklerini belirten Serpil Yenigül ise çayını “1 lira 80 kuruşa” veremediğini-tarlada beklediğini anlattı. Yenigül, “Bizi özel sektöre peşkeş çekmesinler biz üreticiyiz. Hakkımızı alacağız” dedi.

KAHVECİ: ÜRETİCİ KEYFİ FİYAT POLİTİKALARINA MECBUR KALIYOR

İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ziraat Mühendisi Ergin Kahveci de çaydaki bu sorunun yıllardır yaşandığını, ÇAYKUR’un 600 kilogramlık açıkladığı kotanın şimdilerde 15 kilograma düştüğünü, üreticinin çaresizce özel şirketlere satış yamak zorunda kaldığını anlattı. Hükümetin çayda planlama ve politika izlemediğini belirten Kahveci ANKA’ya şunları söyledi:

“Geçen hafta yaş çay fiyatı açıklaması yapıldı. 3 lira 87 kuruş normal alım fiyatı. 13 kuruşta prim fiyatı açıklandı. Yani toplam 4 lira olarak açıklandı. Ancak çay piyasaları bir hafta sonra buna olumsuz tepki verdi. Bu yıllardan beri bizim izlediğimiz ve gördüğümüz bir durum. Şu an piyasa 2 lira 80 kuruşa dahi yaş çay alıyor. Ortalama ise 3 lira 40 kuruş civarlarında seyrediyor. Yani her hâlükârda ÇAYKUR’un açıklamış olduğu fiyatın yüzde 15- 20 gerisinde bir fiyat işliyor.

“TOPLANAN ÇAYIN BEKLEME ŞANSI YOK, BİR HAFTA İÇİNDE FABRİKAYA ULAŞMALI”

Bu fiyat üzerinden bizim söyleyebileceğimiz tek şey yaptığınız iş regülasyon, politika değil, sadece fiyat açıklamaktır. Açıklanan 600 kilogram kota ve günlük 15 kilogramlara düşen alım fiyatı üreticinin çaresiz bir şekilde özel şirketlere satış yapmak zorunda kalmasını getiriyor. Özel sektör ise bu avantajı çok iyi kullanıyor ve istediği keyfi fiyatlara ürünü alıyor. Çünkü toplanan yaş çayın bekleme şansı yok. Bir hafta içerisinde fabrikaya ulaşması lazım. Üretici geri kalan 300 kiloyla 500 kilo arasındaki ürününü de ayrıca satamayacağı için zorunlu olarak çay fabrikalarına mecbur kalıyor ve onların keyfi fiyat politikalarına mecbur kalıyor. Bu durumda sizin yaptığınız iş bir planlama değil.”

SARIBAL: BU FİYATI DÜZENLEYECEK OLAN HÜKÜMET VE ÇAYKUR'DUR

CHP Tarım Politikaları Genel Başkan Başdanışmanı, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, şunları söyledi:

“Çay hasadı başladı. Yaklaşık 200 bin üreticinin bir buçuk milyon ton civarında yaş çay hasat ettiğini biliyoruz. Üretim hasadı başladığından itibaren fiyat 4 lira olarak açıklandı. Ama bu fiyat 2 lira 70 kuruşa düşmüş durumda ve bir yıl sonra parası ödenmesi koşuluyla. Üretici ciddi anlamda mağdur. Çiftçinin talebi şu kontenjan kaldırılsın, kota kaldırılsın. Günlük hasat ettiğimiz çayı verebilelim ve elde ettiğimiz fiyat ÇAYKUR’un açıkladığı fiyatın altında olmasın çünkü ÇAYKUR üretilen yaş çayın ancak yarısını alabiliyor. Özel sektöre de bunun farkında yarısından fazlasının çiftçinin kendisine getireceğini biliyor ve fiyatı yere vuruyor. Bu fiyatı düzenleyecek olan hükümet ve ÇAYKUR’dur.” (ANKA/DİLAN KUTLU)

Ekonomi