CHP Sözcüsü Yücel'den erken seçim mesajı

CHP Sözcüsü Yücel'den erken seçim mesajı
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, "Halk erken seçim isterse buna kimse dayanamaz. Buna kimse direnemez. Erken seçim halk istediği zaman olacak" dedi.

Kısa Dalga - CHP Manisa İl Danışma Kurulu, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel'in katılımıyla gerçekleştirildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sitesi'nde gerçekleşen danışma kurulu toplantısına CHP Sözcüsü Yücel'in yanı sıra CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa Milletvekilleri, CHP'li ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve partililer katıldı.

ANKA'nın haberine göre toplantıda konuşan Deniz Yücel, şunları kaydetti:

''Cumhuriyet Halk Partisi olarak 47 yıl sonra birinci parti olduğumuz 14 büyükşehir ve 11 il olmak üzere toplam 420 belediyenin kazanıldığı bir seçimden sonra danışma kurulu toplantımızı yapmak için sizlerle bir aradayız. Konuşacağız, tartışacağız. Birbirimizi eleştireceğiz. Birbirimizi anlayacağız ama bu salondan hep birlikte kol kola, omuz omuza ve güçlenerek ve birbirimizin eleştirilerinden beslenerek çıkmayı bileceğiz. "Başaramaz, yapamaz" dediler. "Şu kadar il, şu kadar ilçe kayıp edilir" dediler. Ama ne oldu? Değişim. Cesur siyasetin, gençlere, kadınlara güvenmenin halkın gündemiyle ilgilenmenin halktan kopuk değil halkla iç içe, kol kola, omuz omuza siyaset yapmanın sonucunda 31 Mart 2024 başarısının temelleri de 2019 yerel seçimlerinde atıldı. O gün ittifak vardı, 2024'te seçimlere tek başımıza girdik. Hani birileri diyordu "ya özü başımıza" özü başımıza girdik ve bu başarıyı özü başımıza kazandık. Hiçbir zaman bozan taraf olmadık. Hiçbir zaman yıkan taraf olmadık. Bizi kavgaya çekmek istediler, uymadık. Muhalefete, muhalefet etmedik. Ne dedik? Türkiye İttifakı dedik. Peki kimdir bu Türkiye İttifakı?

"Sokağa rağmen siyaset yapılmaz"

10 bin lirayla ayın sonunu getirmeye çalışan emeklilerdir. 17 bin lira asgari ücretle çocuk okutmaya çalışan annedir, babadır. Çalışarak iflas eden çiftçidir. Kredi borcunu ödeyemediğim için iflas eden esnaf, ailesi okutamadığı için işsiz kalan üniversiteyi bırakan genç, atanmayan öğretmendir. Yoksulluk sınırının altında yaşayan memurdur. Şehit ailelerimizdir, gazilerimiz. Türkiye İttifakı'nda bize destek veren tüm vatandaşlarımızın ortak bir özelliği var. O da hepsi vatanını, milletini, bayrağını, ülkesini seven, Türkiye'yi seven insanlardır. 2019'da kazanılan İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Mersin yanında 2024 seçimlerinde Bursa'yı Balıkesir'i, Manisa'yı, Kütahya'yı, Denizli'yi, Afyon'u, Uşak'ı ve daha nice illeri kazandık. Adıyaman'ı, Kilis'i kazandık. Bunları neden anlatıyorum? Elbette övünmek için değil. Siyaseti doğru okumak lazım. Sokağa rağmen siyaset yapılmaz. Biz ne yaptık? Sokağın sesini dinledik. Sosyolojiye rağmen siyaset yapılmaz. Biz ne yaptık? Sosyolojiye uygun siyaset ürettik. Elbette bu başarıda herkesin payı var. Hayat pahalılığı altında ezilen emeklilerin, asgari ücretlilerin, işçinin, emekçinin, çiftçinin, esnafın payı var. Kadınların ve gençlerin payı var. Örgütlerimizin payı var. 2019'da göreve gelen ve her biri birer başarı hikayesi yazan belediye başkanlarımızın payı var. Ama bu başarının bir de mimarı var. Göreve geldiği günden beri gençliğiyle, enerjisiyle, heyecanıyla motivasyonuyla herkesi kucaklayan şeffaf ve hesap veren yönetim anlayışıyla ittifaksız girdiğimiz bu seçimde bu tarihi başarıyı ilmek ilmek ören genel başkanımız sayın Özgür Özel bu başarının mimarıdır.

"İktidar olacağız"

Bundan sonra ne yapmışız? Başarılar güzel, başarıları anlatmak güzel ama bundan sonra ne yapacağımızı da en az o başarılar kadar önemli. Bir kere herkesi kucaklayacağız. Kimseyi dışlamadan, kimseyi ötekileştirmeden, bu ülke insanları inançları nedeniyle etnik kimlik ve kökenleri nedeniyle siyasi görüşleri nedeniyle, yaşam tarzları nedeniyle ötekileştiren, ayrıştıran siyaset anlayışından çok çekti. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bizim üç tane kırmızı çizgimiz var. Birincisi kurucumuz, kurtarıcımız değişmez önderimiz Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk. Bizim kırmızı çizgimizdir. İkincisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü. Vatanımız ve cumhuriyetimizin, o anayasamızın ilk dört maddesinde sayılan kurucu nitelikli değişmez maddeler. Üçüncüsü, bağımsızlığımızın sembolü rengini şehitlerimizin kanından alan al bayrağımız. Bunlar bizim kırmızı çizgilerimiz, bunların dışında her görüşü dinleriz. Her görüşe saygılıyız. Her şeyi konuşabiliriz. Demokrasi konuşmak, tartışmak, uzlaşmak, orta üretmek demek. Biliyorsunuz bir taraftan ülkenin normalleşmesi için birtakım adımlar atıyoruz. Bir taraftan da hem parlamentoda hem de sahada, sokakta en sert şekilde muhalefet etmeye devam ediyoruz. Ülke normalleşmeli çünkü kamplaşmanın, kutuplaşmanın, ayrışmanın bu ülkeye, bu millete faydası yok. En sert şekilde muhalefet etmeye devam ediyoruz. Çünkü iktidar olacağız.

"Halk erken seçim isterse buna kimse dayanamaz"

Bir erken seçim tartışması sürüyor. Ben hep şunu söylüyorum; 3 ay önce seçimden çıktık. İnsanlar belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini seçtiler. Yerel yöneticileri seçtiler. Şimdi o belediye başkanlarının hizmet etme zamanı. Bugün erken seçimi konuşmuyoruz ama belki de bir sene sonra önümüzdeki sene bunu ciddi ciddi konuşacağız. Genel Başkanımız bu konuda çok net ifadeler kullandı. Genel başkanımız dün noktayı koydu. Bizim milletvekili sayımız ülkeyi erken seçime götürmeye yetmiyor. Ama iktidar, ülkeyi bu şekilde yönetmeye devam ederse, halkın sorunlarına gözünü, kulağını kapatmaya devam ederse, halkın sorunları, omuzlarındaki yük daha da artarsa işte o zaman bu iktidar erken seçim yapmak zorunda kalır. Halk erken seçim isterse buna kimse dayanamaz. Buna kimse direnemez. Erken seçim halk istediği zaman olacak. Biz istiyoruz ki hemen olsun, önümüzdeki hafta olsun. Ama dediğim gibi orada parlamentodaki çoğunlukla alınması gereken bir karardır. (Haber Merkezi)

Politika