Siyaset bilimciler ve taban tartışıyor... CHP'de değişim tartışmaları: Ne kadar ve nasıl?

Siyaset bilimciler ve taban tartışıyor... CHP'de değişim tartışmaları: Ne kadar ve nasıl?
CHP'de değişim tartışmaları hakkında konuşan Prof. Dr. Tosun, "Seçmenlerin de değişim ihtiyacı içinde olduğu söylenebilir" derken, Kulat ise "Tartışmaların büyükşehirlerde yerel seçimleri kaybettireceği endişesi var" dedi.

ESRA TOKAT


CHP’de değişim tartışmaları seçimlerin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun öncülüğünde başladı.

İmamoğlu’nun başkanlığındaki CHP'de üst düzeylerde görev yapan kurmayların zoom toplantısının kaydının bir kısmının YouTube üzerinden sızdırıldı. CHP'de üst düzeyde görev yapan isimlerden Engin Altay, Onursal Adıgüzel, Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Muharrem Erkek ve Gökhan Günaydın toplantıda yer aldı.

İmamoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklama sızdırılan videoyla ilgili konuşmuş ve "Partimizin mevzuları partililerle konuşulur. Partinin yöneticileri, üyeleri ile, eski - yeni milletvekilleri ile, ilçe, il başkanları ile konuşulur. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Bu ve benzeri belki 200'ye yakın toplantımız olmuştur. Bugün bile buna benzer toplantılarımız var. Hiçbir gizli saklı tarafı yok. Partimizle ilgili mevzuları partimizin yetkilileri ile konuşuyoruz, konuşmaya devam edeceğiz. Sızdırılmasını araştırıp bakacağız. Sağlıklı karar çıkması için de yapılan her işlemi takip edeceğiz" demişti.

Yüzde 78,5 'değişim' demişti

Öte yandan İmamoğlu, değişim çağrısının tabanda nasıl karşılık bulduğunu öğrenmek için anket yaptırmış ve anket sonucunda CHP seçmeninin yüzde 78,5’inin değişim istediği tespit edilmişti.

İmamoğlu’nun yaptırdığı "CHP'de Değişim Araştırması Seçmen Raporu"na göre, CHP seçmeninin yüzde 21,5'i de değişim fikrine karşı çıktı. "Kılıçdaroğlu size 'CHP Başkanlığı görevine devam edeyim mi, yoksa bırakayım mı' diye sorsa ne yanıt verirsiniz?" sorusuna yüzde 72.5'i "Bırakmasını söylerim" dedi. "CHP Genel Başkanı'nın kim olacağını belirleyecek olsaydınız görevi kime verirdiniz?" sorusuna ise CHP seçmeninin yüzde 55.3'ü İmamoğlu'nu, yüzde 22.9'u Özel'i, yüzde 21.8'i Kılıçdaroğlu'nu söyledi.

İmamoğlu, Özel ve Yavaş anketlerde öne çıkıyor

Asal Araştırma tarafından yapılan bir ankette de "Şayet Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlıktan ayrılır/ istifa ederse kimi CHP Genel Başkanı olarak görmek isterseniz?" sorusu yöneltildi. Ankete katılanların yüzde 31.6'sı bu soruya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yanıtını verdi. Bunu yüzde 15.5 ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş cevabını verenler takip etti. CHP Grup Başkanı Özgür Özel yanıtı ise yüzde 8.4 ile üçüncü sırada yer aldı.

PM'de saflar belli oldu: Yarı yarıya

CHP’de 23 Temmuz’da yapılan PM’de (Parti Meclisi) ise parti örgütlerinde görevden almalara karşı itirazlar tartışılmış ve yapılan oylama sonucunda ret oyları 28 ile 35 arasında değişmişti. Bu da PM üyelerinin yaklaşık yarısının genel merkezin karşısında konumlanması olarak yorumlanmıştı.

Kılıçdaroğlu 'değişim değil, yenilenme' demişti

Tüm bu değişim tartışmaları hakkında ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “CHP'nin değişime değil, yenilenmeye ihtiyacı var. Yenilenme konusunda örgütün beklentilerini de alıp tüzüğümüzü değiştirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

CHP'deki değişim tartışmalarını Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun ve MAK Araştırma'nın sahibi Mehmet Ali Kulat Kısa Dalga için değerlendirdi.

Tosun: 'Partilerin yönetimleri sorumlu tutulur'

CHP’deki değişim tartışmalarını taban açısından değerlendiren Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun, seçmenlerin tavrını izlemek için sosyal medyayı, anketleri incelediğini belirtti ve “Tüm bunlara baktığımda seçmenlerin de değişim ihtiyacı içinde olduğu söylenebilir genel olarak. Çünkü kim ne derse desin 2023 seçimlerinde, hem genel seçimler hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçmenlerin beklediği sonuçlar alınamadığı için bu tür seçim yenilgilerinde genel olarak partilerin yönetimleri sorumlu tutulur” dedi.

gulgun-erdogan-tosun.jpg
Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun

'Şeffaf bir şekilde cereyan ediyor'

Böylece partilerin yönetimlerinde tepeden tırnağa, en üst kadrolarından PM, MYK gibi bütünü kapsayacak şekilde bu sorumlu kadroların değişiminin beklentisinin ortaya çıkacağını ifade eden Tosun, “Bunu da doğal karşılamak gerekir” dedi.

Yapılan Zoom toplantılarını bütün bu sürecin bir parçası olarak değerlendirdiğini ifade eden Tosun şunları söyledi:

“Anket çalışmaları da aynı şekilde. Çünkü seçmene sormak, seçmene inmek ve görüşünü almak lazım. Tabi ki parti içindeki parti elitleri düzeyinde de bir değişim ya da yenilenme arayışı ile ilgili görüş alışverişleri olabilir. Bazı ortaklıklar ya da ortak görüşler etrafında toplanmalar olabilir. Önümüzde yerel seçimler var, yerel seçimlerin stratejilerini belirleme konusunda fikir alışverişleri olabilir."

“Bunlar aslında şeffaf bir şekilde kamuoyunun gözü önünde cereyan ediyor. Çünkü bu Zoom toplantısının yapıldığı bilgisi eğer toplantıyı yapanlar tarafından talep edilmeseydi ya da istenmeseydi sızmayabilirdi. Demek ki ‘biz böyle toplantılar yapıyoruz, bakın parti için bir yenilenme ve yeniden siyaset üretme kapasitesini ve güçlendirme anlamında kendi aramızda fikir alışverişi yapıyoruz’ mesajını da veriyor bu. Hem toplantıyı yapanlar açısından hem de CHP’nin genel parti kimliği açısından da zararlı olduğunu düşünmüyorum, tam tersi yararlı olduğunu düşünüyorum."

'Hemen hemen tüm siyasi partilerde lider egemenliği altına girmiş bir parti sistemi var'

“Çünkü Türkiye’de aslında son dönemde neredeyse hemen hemen tüm siyasi partilerde çok fazla lider egemenliğinde ve kişilerin hegemonyası altına girmiş bir parti sistemi var. Bu bütün partiler için geçerli. Evet liderlik kültü bizim siyasi kültürümüzde oldukça önemli ama liderlik kültünün partinin diğer organlarını delegelerini, içindeki diğer yapıları görmezden gelmeyecek şekilde dizayn edilmesi ve onların partilerin yerel teşkilatlarının da sürecin içine sokularak görüşlerinin alınması anlamında parti içi demokrasinin tabana yayılması çalışmalarının daha da genişletilmesi gerektiğini düşünenlerdenim.”

Kulat: ‘AK Partililere bile sorsanız olumlu yanıt alırsınız’

MAK Araştırma'nın sahibi Mehmet Ali Kulat ise değişim tartışmaları kapsamında yapılan anketlere değinerek konuyu değerlendirdi:

“Vatandaşa ‘Değişim istiyor musunuz?’ sorusunu AK Partililere bile sorsanız, seçimi kazanan partinin seçmenine olumlu yanıt alırsınız. Çünkü değişim insana hep iyi gelir. İnsanların hoşuna gider, İnsanlar kendi hayatlarının her bölümünde değişim isterler, değişik yerler değişik kıyafetler isterler. Kısacası değişim insani bir beklentidir. Dolayısıyla kamuoyu araştırmacısı arkadaşlarımız sorularını sorarken ‘Değişim istiyor musunuz?’ diye sorarsanız çok yüksek oranlar çıkar karşınıza. Bu CHP’ye mahsus değil. Bütün partiler için aynı çıkar.”

mak.jpg
MAK Araştırma'nın sahibi Mehmet Ali Kulat

‘Tartışmaların büyükşehirlerde yerel seçimleri kaybettireceği endişesi var’

“Son 15-20 gün içerisinde 10’a yakın ilin belediye başkanı veya ilçe belediye başkanları birbirlerine rakip insanlarla görüştü. Bunlar genelde de büyük şehirler. Eskişehir, İzmir, Balıkesir, Denizli, Aydın, Muğla gibi şehirlerden bahsediyorum. Bu şehirlerde öncelikli olarak değişim ifadesinden ziyade hem seçmende hem de CHP’li belediye başkanlarında ya da başkan adaylarında bu tartışmaların çok ciddi bir şekilde uzaması durumunda yerel seçimleri kaybettireceği endişesi var.”

‘Eğer çok hızla bu tartışmalar sonlandırılmazsa...’

“Değişim olmalı ama seçim çok yakın. Bu değişimin tartışmaları yerel seçimi perdeleyen bir hal almış durumda. Bu durum CHP’nin yerel seçim sonuçlarına ciddi bir şekilde negatif etki edecek. Eğer çok hızlı bu tartışmalar sonlandırılmazsa, ya değişim ya da yenilenme ile. Çünkü bu tartışmalar nedeniyle seçmen yerel seçimlere odaklanamıyor. Tam tersi rakipleri olan AKP, MHP gibi Cumhur İttifakı bileşenleri ise ilk defa bu kadar hazır bir seçime giriyorlar.”

‘Sayın Erdoğan en kolay seçimlerine giriyor, bunu herkesin öncelikli olarak değerlendirmesi gerekir’

“Ekonominin bu kadar kötü olmasına, hayat pahalılığının alıp başını gitmiş olmasına, insanların pek çok sosyal yaşama dair şikayetleri olmasına rağmen sayın Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerine hayatının en zor seçimine girmişti, yerel seçimlere ise hayatının en kolay seçimleri olarak giriyor. Bunu herkesin öncelikli olarak değerlendirmesi gerekir. CHP’de bir değişim olması, sadece genel başkanlık değil parti yapısının, tüzüğünün, işleyişinin, politikalarının değişimini beklemek vatandaşın talep hakkıdır. Bu talep olabilir. Bu talep haklı da olabilir belki ama asıl olan şudur. Seçime çok az zaman kaldı.”

‘Değişim çok kıymetli bir kelimeyken çok kaybettiren bir kelimeye dönüşebilir’

“Zaman olarak seçime şu kadar ay kalmıştır ifadesini bilerek kullanmıyorum. Seçime sadece 2 ay kalmıştır. Çünkü Ağustos ayını Türkiye tatilde geçirir, Eylül ve Ekim ayında ne konuşulursa konuşulur. Kasım’da Türkiye seçim havasına tamamen girmiştir adaylar büyük ölçüde bellidir artık. Geri kalan 3 ay yani Aralık, Ocak, Şubat Türkiye’de belediyeler açısından kar küreme aylarıdır. Belediye hizmetleri konuşulamaz, iklimle uğraşılır. Bundan dolayı da CHP’nin seçimi kaybetmeye gitmesine neden olacak bir süreçten bahsediyoruz. Değişim çok kıymetli bir kelimeyken zamanlama olarak kullanıldığında çok kaybettiren bir kelimeye dönüşebilir.”

Yurttaşlar ne diyor?

CHP’deki değişim hakkında yurttaşlar ise farklı fikirlere sahip. Kimileri değişim fikrini desteklerken kimileri yerel seçime gidilerken yapılan bu tartışmaların doğru olmadığı kanaatinde. CHP’nin Kılıçdaroğlu başkanlığında çok ciddi atılımlar yaptığını söyleyen bir yurttaş, “Sağ cenahın yıkamaz dediği birçok şeyi kırdı. Sağ seçmenin önceden gelen alışkanlıkları var, CHP’ye ister istemez şartlı bakıyor. Dolayısıyla bu güven kırıklığının kırılması için CHP’nin çok radikal kararlar alması gerekiyor. Kılıçdaroğlu tarafından bir nebze kapı aralandı. Sağ seçmen az da olsa bu seçimlerde meyil etti” dedi. Ancak aynı kadroların çok uzun bir süre devam etmesinin CHP’de bir sorun olduğunu belirten yurttaş şöyle konuştu:

‘CHP’nin artık genç kadrolara ihtiyacı var’

“CHP’nin artık genç kadrolara ihtiyacı var. Eskiler bir kenara çekilmeseler bile tecrübelerini aktarabilirler. CHP ciddi manada bazı şeylerden sıyrılmalı artık. 20 yıldır aynı kadrolar. Değişen bir şey yok. Hep aynı sirkülasyon devam ediyor. Yeni, atak, halkın düşüncelerine değer veren, çağa ayak uydurabilen bir sürü insanlar var. Bu insanlara CHP’de ve diğer partiler için de geçerli. Gençlik ümitsiz, gençlik yarını göremiyor, gençlik bir şeyler istiyor ama elde edemiyor. Bunun için partilerin hani ‘adalet, adalet’ diyorlar ya önce kendi içerisinde adalet olmalı partinin. Dolayısıyla parti içerisinde çabalayan, gelişmesi için gayret gösteren, emek sarf eden ama bir şey elde edemeyen onlarca insan var. O insanların önü açılmalı. O insanların beklentilerine kısmen cevap verilmeli ki o insanlar fikir üretmeye, gelecek adına bir şeyler ortaya koyabilmeli.”

Bir başka yurttaş ise değişim tartışmalarının olumlu sonuçlanacağını düşünmediğini belirtti ve şöyle konuştu:

"CHP'de bir değişimin olması zorunlu gibi geliyor ama ne yöne olacağı, olumlu mu olumsuz mu olacağı konusunda net değilim. Daha doğrusu olumsuz olacağı yönündeyim. İçinden çıkacak değişimdeki figürlerin de aslında CHP içinden kadrolar olduğunu, bu yüzden radikal, bambaşka bir değişim olacağını düşünmüyorum. CHP'nin sağcılaşma stratejisini bırakıp cumhuriyetin kuruluş ilkelerine dönerek hareket etmesi en büyük ümidim ama beklentilerim yüksek değil."

Gündem