CHP'de toplantı öncesi Kılıçdaroğlu'ndan açıklama: Fırtınanın tam gözündeyiz

CHP Parti Meclisi 16 Mayıs Pazartesi günü “adalet” gündemiyle toplanacak.

Genel Merkezde yapılacak toplantı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sunuşu ile başlayacak. Daha sonra Canan Kaftancıoğlu hakkındaki ceza kararı dahil son yıllarda iktidarın artan antidemokratik ve hukuk dışı uygulamaları ele alınacak. Adalet konusunda kamuoyuna verilecek mesajlar tartışılacak.

Toplantıda seçim güvenliği de ele alınacak.

Gündemin bir başka maddesi ise Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) hazırladığı, 1003 sayfalık rapor.

Kılıçdaroğlu’nun Merkez Bankası'nı ziyaretiyle başlayan rapor, AK Parti hükümetinin uyguladığı tarım, ekonomi ve enerji politikalarına karşı yürütülen mücadele ve CHP’nin çözüm önerilerini içeriyor.

KILIÇDAROĞLU’NUN SUNUŞU

Ülkenin büyük bir toplumsal sarsıntının ortasında olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

“Fırtınanın tam gözündeyiz. Türkiye, halk ile bağını tamamen koparmış, bir avuç çeteye hizmet etmeyi tercih eden Saray yönetiminin yarattığı derin krizlerle ve sorunlarla yüzleşiyor. 84 milyon yurttaş, bütün bir halk dert içinde. Bugün ülkemizde bir avuç kişi dertsiz ama 84 milyonun derdi var.

Hep birlikte çıktığımız yolda, 84 milyonun sesi olmak için mücadele ediyoruz. Yoksulluğa mahkum edilenler, karanlıkta bırakılanlar, adaletsizliklere maruz kalanlar, kirasını ödeyemeyenler, evine ekmek götüremeyenler, sofrasına et koyamayanlar için kavga ediyoruz.

Dostlarımızla birlikte bir yola çıktık. Halkımızı aydınlığa çıkarma yoludur bu. Bu yolun sonunda halkımız ile birlikte, azim ve kararlılıkla mutlaka aydınlığa ulaşacağız. Kolay olmayacak, çetin bir kavga vereceğiz ama umutsuzluğa yer yok. Çünkü gecenin en karanlık anı, şafağa en yakın andır!

“SARAYLI EŞKIYA HOLDİNGLER”

Zengini daha zengin, fakiri daha da fakirleştiren bu sistem artık miadını doldurdu.
Yıllardır Saraylı eşkıya holdinglerin cepleri dolacak diye halkın elektrik gibi, gıda gibi temel hakları gasp edildi. 2021 yılında ülkemizde 4 milyona yakın abonenin elektriği faturalarını ödeyemedikleri için kesildi. Beşli çeteler paralarına para katarken milyonlar faturalarını ödeyemez hale getirildi.

Elektriği kesilenlerin, karanlığa mahkum edilenlerin sesi olabilmek için bir hak arama mücadelesine giriştim. Aç gözlü politikacıların yarattığı bu karanlığa karşı milyonlarca hanenin yaşadıklarına dikkat çekmek için elektrik faturamı ödemedim ve bir hafta boyunca evimde karanlıkta oturdum. Elektriği kesilen aileleri ziyaret ettim, onların sesine kulak verdim.

Zenginlerin daha zengin, fakirlerin daha fakir olduğu; fakirin cebinden alınıp zenginin cebine konulduğu bu düzen artık can çekişiyor. Neoliberalizm artık can çekişiyor. Neoliberalizm, hiç kimse olarak görülenlerin, sıradan insanların öfkesine yenilmek üzere. Artık imkansız görünen düşüncelerin zamanı geldi.

"ADALETSİZLİKLERE BAŞKALDIRMAK ZORUNDAYIZ”

Günümüzde devletler fakirleşen vatandaşın temel ihtiyaçlarını koruma altına almakla yükümlüdür. 21.yüzyılda temel ihtiyaç harcamalarına masraf gözüyle bakılamaz. Halkın temel hakları da aç gözlü çetelere, holdinglere bırakılamaz. Faturalarını ödeyemeyecek kadar yoksullaşmış, işe, aşa, eğitime dahi adil bir şekilde ulaşamayan bir toplum huzurlu olamaz. Devleti yönetenler zenginlikleri adaletli dağıtmak zorundadır.

Demokratlar olarak adaletsizliklere başkaldırmak zorundayız. Sosyal adaleti tesis etmek için, elektrik gibi temel insan hakkına giren ekonomik alanlara kamucu bir anlayışla yaklaşacağız.

Karanlıkta kalanların sesi olmaya devam edeceğiz, ta ki hep beraber aydınlığa çıkıncaya dek.

Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği Türkiye’yi kuracağız.

Saray’ın yarattığı ekonomik buhran milyonları açlıkla ve derin yoksullukla sınıyor. TÜİK’in makyajlı verilerinde dahi %70’e varan enflasyon, %90’a varan gıda enflasyonu ve hayat pahalılığı artık sosyal bir soruna dönüştü. Fiyatlar ateş pahası. Mutfaklar yangın yeri. Açlık sınırı daha bu yılın ikinci ayında asgari ücreti geçti. Halkın yaşadığı ağır gerçeklik ortada. Saray’ın atanmış Tarım Bakanı ise “Türkiye’de aç ve açıkta kimse yok, herkesin karnı tok” diyebiliyor. Bu açıklama Saray’ın ve atanmış memurlarının halktan ne derece koptuğunu bir kez daha gösterdi.

ÇOCUKLAR YETERSİZ BESLENİYOR

Milyonlarca hane sofrasına et koyamıyor. Çocuklar yetersiz besleniyor. Oysa bütün aileler, bütün anneler çocuklarının iyi beslenmesini, yatağa karınları tok ve huzurlu bir şekilde girmelerini ister.

Makyajlı enflasyon verileriyle milyonlarca insanın aldığı maaşa göz koyan TÜİK’e, ihtiyaç olduğu halde yüz binlerce öğretmenin atamasını yapmayan veya siyasi aidiyete göre atama yapan Milli Eğitim Bakanlığı’na gittiğim gibi, çocuklarımızın beslenme hakkına sahip çıkmak için de Et ve Süt Kurumu’na gittim.

Beşli çeteye verilen imkanların, beşli çeteye verilen dolarların en azından binde biri bu ülkenin yoksul aileleri için harcansa hiçbir çocuk yatağa aç girmez. Saray’ın yok ettiği sosyal devletin gereği de budur.

Et ve Süt Kurumu’nu, onun kaynaklarını peşkeş çektikleri için çocuklar yatağa aç giriyor. Dostlarımızla beraber iktidar olduğumuzda Et ve Süt Kurumu çiftçinin ve üreticinin yanında olacak. Başta çocuklarımız olmak üzere tüm ülkenin gıda güvenliğini sağlamak için beşli çeteleri değil, çiftçimizi ve üreticimizi destekleyeceğiz. Çiftçiye, üreticiye kanuni hakkı olan desteği tam ve zamanında ödeyeceğiz. Çiftçimizi ithal girdi maliyetinden kurtaracağız, mazotundan vergi almayacağız, üretim için kullandığı elektriği ücretsiz vereceğiz. Stratejik planlamayla, ithalatı değil üretimi teşvik edeceğiz. Bu ülkeden açlığı ve yoksulluğu silip atacağız.”

Kılıçdaroğlu sunuşunda Aile Destekleri Sigortası, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ve 6’lı masada alınan kararlarla ilgili de bilgi verecek.