CHP'li Kılıç: 6 ayda kadın cinayetleri kapsamında 24 çocuk öldürüldü

Kısa Dalga - CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, "Erkeklerin aile katliamlarında bu kapsamda öldürdüğü çocukların yaşının 2'ye kadar düştüğü görülüyor" dedi.

Kılıç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında "Kadın Cinayetlerinde Öldürülen Çocuklar" raporunu açıkladı.

"Her yıl artarak devam eden ve önlenemeyen kadın cinayetleri maalesef geldiğimiz bu günlerde bambaşka bir boyuta erişmiştir. Erkekler artık sadece kadınları değil çocuklarını da öldürüyorlar" diyen Kılıç, şunları söyledi:

"Yaptığımız incelemeye göre sadece 2024 yılının ilk 6 ayında bu kapsamda cinayet sayısı 24 olarak belirlenmiştir. Erkeklerin kadın cinayetleri kapsamında öldürdüğü çocukların yaşı 2’ye kadar düşmektedir. 2024 yılının ilk 6 ayında işlenen kadın cinayetleri kapsamında, 2 yaşında bir çocuk, 3 yaşında 3 çocuk, 4 yaşında 2 çocuk, 5 yaşında 3 çocuk, 6 yaşında 3 çocuk, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 15, 16 yaşlarında birer çocuk öldürülmüştür. Katliamlarda erkekler, 26, 29, 30 ve 31 yaşlarındaki yetişkin çocuklarını da öldürmüştür.

Bu cinayetlerde kaybettiklerimizin 17’sinin faili babaları olmuştur. 2’sinin faili, çocukların babaları olduğunu iddia eden kişiydi. Biri, annenin dini nikahla beraber yaşadığı kişi, biri ise annenin evli olduğu erkekti. Bir fail, annenin eskiden birlikte yaşadığı erkek, bir fail dede, bir fail ise yakın akraba. Bu rakamlar genelde erkeklerin kadınlardan intikam almak için kendi çocuklarını da öldürdüklerini ortaya koymaktadır. Yaptığımız araştırmaya göre, bu cinayetlerden 3’ü erkeklerin ayrı yaşadıkları eşleriyle barışmak için yaptıklarını iddia ettikleri görüşmelerde gerçekleşmiştir. Bir cinayetin faili hakkında ise kadın tarafından tedbir kararı alınmıştır. Ancak boşanma kararı da tedbir kararı da katliamın önüne geçememiştir."

"Cinayet araçlarının çoğu ateşli silahlar"

Cinayet araçlarının çoğunun ateşli silahlar olduğuna dikkat çeken Kılıç, şöyle devam etti:

"Maktullerin 14’ü tabanca, 2’si av tüfeği ile öldürülmüştür. 4’ü bıçaklanarak, 4’ü ise boğularak, hayatını kaybetmiştir. Cinayet mahalli genel olarak ev içi ya da evin önündeki sokaktır. Cinayetlerin kadınların yaşadıkları evlerde ve tabancayla işlenmiş olması, cinayetlerin büyük bölümünün planlı olduğunu göstermektedir. Fail kadının yaşadığı eve planlı bir şekilde gitmiş, giderken de yanına ateşli silah alarak, cinayeti planlamıştır.

Cinayetlerin medyaya aktarılış şekli ise bu gerçekliği yansıtmamaktadır. Faillerin, maktullerin evlerine silahla gidip, planlı bir şekilde işledikleri toplu cinayetler; medyada 'cinnet hali' ya da 'öfke hali' olarak lanse edilmeye çalışılmıştır.

Medyada 'cinnet hali' olarak ele alınan bu toplu cinayetler maalesef iktidar tarafından da istisnai durumlar olarak ele alınmaktadır. Oysa rakamlar bize toplu cinayetlerin, aynı kadın cinayetleri gibi istisnai ya da münferit vakalar değil, gayet sistematik olduğunu göstermektedir."

"12 kadın çocuklarıyla birlikte öldürüldü"

Her ay 4 kişinin, haftada 1 kişinin toplu cinayetlere kurban gittiğini vurgulayan Kılıç, şunları kaydetti:

"Bugün kadın cinayetlerine neden olan hangi önlenemez sorun varsa, çocuk cinayetlerinin nedeni de budur. Zira öldürülen çocuklar, kadın cinayetleri kapsamında öldürülmüştür. 12 kadın çocuklarıyla birlikte, 1 kadın da cinayet anında yanında bulunan yeğeni ile birlikte öldürülmüştür, 2 kadın ise çocukları katledilirken yaralanmıştır. Diğer çocuklar ise annelerine yönelik tehdit kapsamında öldürülmüştür. Çocuklar genel olarak annelerini korumaya çalışırken ya da anneleri için yardım isterken öldürülmüşlerdir.

Öldürülen 24 kişiden 20’si annelerinin yanında öldürülmüştür. Bu da asıl hedefin kadınlar olduğunu göstermektedir. 1 çocuk teyzesinin yanında, teyzesiyle birlikte öldürülmüştür. 3 çocuk ise alıkonuldukları babaları tarafından, annelerinin çocuklar hakkında tedbir kararı çıkardığı gerekçesiyle öldürülmüştür. Burada da kasıt kadına karşıdır.

Bu rapor, kadın cinayetlerinin yerini artık toplu aile katliamlarının aldığını ortaya koymaktadır. Artık kadın cinayetlerinin yanında çocuk cinayetlerini de konuşmak zorunda kaldığımız bir noktaya gelmiş bulunmaktayız." (Haber Merkezi)