CHP’li Öztrak'tan 'değişim' açıklaması: Biz ne yapacaksak ayrılarak değil, birleşerek yapacağız

CHP’li Öztrak'tan 'değişim' açıklaması: Biz ne yapacaksak ayrılarak değil, birleşerek yapacağız
CHP Sözcüsü Faik Öztark, “Bu süreci yönetmek bir tek Genel Başkanımızın değil, tüm Cumhuriyet Halk Partililerin birlikte görevidir. Yapmamız gereken, Halil İbrahim sofralarında birleşerek, mücadeleye yorulmadan devam ederek, değişimin sadece bir gün değil, bir hayat boyu süren bir süreç olduğunu bilerek bu süreci yönetmektir. İsimler değişir, kişiler değişir önemli olan birleşen gücü tahkim etmek, zulmün karşısında hep birlikte durup mücadele etmektir” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu toplantısı, parti genel merkezinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

CHP Sözcüsü Faik Öztark, toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Konuşmasının büyük kısmını ekonomiye ayıran Öztrak, seçimlerin ardından başlayan “değişim” tartışmalarına dair de değerlendirmelerde bulundu.

Öztark, Merkez Yönetim Kurulu toplantısının gündeminde TÜİK’in açıkladığı Haziran ayı enflasyon rakamları, hayat pahalılığı ve artan gelir adaletsizliği, memur ve emekli maaşlarında yapılacak ayarlamalar, para ve maliye politikalarında devam eden belirsizlik, bölge ülkeleriyle ilişkilerdeki gelişmeler, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili hazırlıklar ve başlayan kongreler süreci bulunduğunu söyledi.

Yüksek enflasyona dikkat çeken Öztrak, “Vatandaşını varlığını aşıran, parasını sızdırıp götüren en sinsi ve adaletsiz vergi olan enflasyon, sadece mutfağın bereketini kaçırmıyor, milletin enerjisini tüketiyor, ekonomimizi ve çok daha önemlisi ülkenin huzurunu içten içe kemiriyor” dedi.

Öztrak, “’Faiz sebep, enflasyon netice’ safsatasıyla, enflasyon canavarını milletin üstüne salan çakma ekonomist, ülkenin dövizlerinin dibine darı ekti. İşler durma noktasına geldi. Şimdi acil döviz bulma ve enflasyonu düşürme sorumluluğunu bir zamanlar dolandırıcılıkla suçladığı ama piyasaların kendisinden daha fazla güvendiği bir eski bakana ve Amerika’dan ithal bir Merkez Bankası Başkanına vermiş gibi yaparak pansumanla, aspirinle işi seçimlere kadar idare etmeye çalışıyor. Başarısız olduğunda da yaşanacakların vebalini atadığı bu iki günah keçisine yıkarak kurtulmaya çalıştığı anlaşılıyor” dedi.

Enflasyon rakamlarında TÜİK’in açıklaması gereken bir konu olduğunu dile getiren Öztrak, “Nisan ayında 5 lira 72 kuruş olan doğalgaz fiyatı Mayıs’ta bedava olunca “sıfıra” düşmüştü. Şimdi yeniden doğalgaz paralı oldu. Ama TÜİK’in tabelasında görünen fiyat 0,43 kuruş. 25 metreküp doğalgaz bedava verilse bile doğalgaz fiyatı nasıl bir kuruş bile etmiyor?” diye sordu.

“Verdiğinden çok daha fazlasını enflasyonla geri alacak”

Şubat ayında yaşanan deprem gerekçe gösterilerek bir torba yasayla vergilerin artırıldığını ifade eden Öztrak, “Deprem Şubatta oldu, vergileri seçimden sonra geliyor. Ama bunların hepsi de yılın ikinci yarısında fiyatlara yansıyacak. Bütün bunlar ve tabi ücret ve maaşlarda yapılacak artışlar dikkate alındığında turpun büyüğünün heybede olduğunu anlaşılıyor. Anlaşılan bu hükümet, verdiğinden çok daha fazlasını enflasyonla çalışanlardan geri almaya kararlı” dedi.

“Maaş artışında önümüzdeki dönem enflasyonu da dikkate alınmalı”

TÜİK’in enflasyon rakamlarını düşük gösterdiğini söyleyen Öztrak, “Bu rakamlar, memurun ve emeklinin maaş ve aylıklarının TÜİK eliyle gaspının devam ettiğini ortaya koyuyor” dedi.

Öztrak, şöyle devam etti:

“Diğer taraftan, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun son toplantısının özet tutanaklarında ‘Enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü risklerin canlı olduğu’ belirtiliyor. Bu gelişmelerin ışığında, maaş ve aylıklara sadece ilk 6 aydaki enflasyonu telafi edecek bir zam yapmak zaten TÜİK makyajının ezdiği emekçileri ve emeklileri önümüzdeki 6 ayda da sürecek yüksek enflasyona ezdirmek demektir. Bu çerçevede, memurların ve emeklilerin maaşlarında yapılacak artışta sadece ilk altı aydaki kaybın telafisi değil önümüzdeki dönem için öngörülen enflasyon ve refah payı dikkate alınmalıdır.”

Son Para Politikası Kurulu toplantısının tutanaklarında, kurul üyeleri başkan hariç aynı olmasına rağmen “Enflasyon hedefinden uzaklaşıldığı, para politikasının etkin olmadığı, ekonomik istikrarın tehdit altında olduğu ve piyasa mekanizmalarının işlevselliğinin bozulduğunun” belirtildiğini aktaran Öztark, şöyle konuştu:

“Gerçekten pes doğrusu. Mevcut dediğiniz çerçevenin etkin kullanılmayan para politikasının sahibi kim? Bu işin sorumlusu önceki başkan Kavcıoğlu ise kendisi BDDK’da başkanlık koltuğunda oturuyor. Sorumlu Cumhurbaşkanıysa o da Sarayında koltuğunda.”

“Haziran’da KKM nedeniyle milletin sırtına binecek yük 190 milyar lira”

Hükümetin bütçede yama tutmayacak kadar büyük delikler açtığını kaydeden Öztark, Kur Korumalı Mevduat’ın bir kara delik olduğunu ifade etti. Öztrak, “23 Haziran haftası itibariyle Kur Korumalı Mevduatta biriken döviz cinsinden garanti verilmiş mevduatın büyüklüğü 2 trilyon 719 milyar lira ile rekor seviyeye ulaştı. Yapılan hesaplamalara göre sadece Haziran ayında Kur Korumalı Mevduat nedeniyle bütçe ve Merkez Bankası üzerinden milletin sırtına binecek yük 190 milyar lirayı aşacak” dedi.

“Bütçe açığı para basarak finanse edilecek”

Öztrak, bugün Mecils’e sunulan torba kanunda Hazine’nin KKM desteği ödemelerinin Merkez Bankası tarafından yapılmasının öngörüldüğünü hatırlatarak, “KKM’nin neden olduğu bütçe açığının üstüne Merkez Bankası şalı örtülecek. Bu, bütçe açığının para basarak finanse edilmesi demektir” dedi.

Öztark, Merkez Bankası’nın KKM dönüşleri için ihtiyaç duyulan döviz dışında hiçbir bankaya arka kapıdan döviz satmayacağı yönündeki açıklamasını da anımsatarak, “Bu açıklamaların inandırıcı olabilmesi için öncelikle kamuoyunda “128 milyar dolar” olarak bilinen 2018 seçimleri öncesinden başlamak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ihalesiz, duyurusuz kamu bankaları üzerinden sattığı bu rezervlerin encamını açıklayın. Bu yılın Mayıs ayında yapılan seçimlerde Merkez Bankası rezervlerinden 199 milyar doların nereye gittiğini açıklayın. Son beş yılda eritilen rezervlerin kimlere satıldığını açıklayın” dedi.

2014 yılında yapılacak yerel seçimlere de değinen CHP Sözcüsü, “Yaklaşan yerel seçimler için bu ülkenin aydınlık geleceğine inananların umutlarını tazelememiz gerekiyor” dedi.

“Çok çalışmamıza rağmen kazanamadık”

Mayıs seçimlerinde 25,5 milyon insanın ucube rejime karşı bir araya geldiğini kaydeden Öztark, “Çok istememize ve çok çalışmamıza rağmen olmadı, kazanamadık. Buna belki en çok biz üzüldük. Ama seçim süreci devam ederken sadece üzgünüz diye oturmak yetmiyor. Hatalarımızı düzelterek, eksiklerimizi gidererek, yenilenerek ayağa kalkmamız gerekiyor” dedi.

CHP’de başlayan “değişim” tartışmalarına dair de değerlendirmelerde bulunan Öztrak, şöyle konuştu:

“Bu mücadele vazgeçilecek bir mücadele değil. Birleşen gücümüz önünde durulmaz bir çığ gibi büyümeli. 25 milyonu 30 milyon, 30 milyonu 35 milyon yapmak için çalışmaya kararlıyız. Adalet yürüyüşüyle başlayan bu büyük değişim, mutlaka sürmelidir, sürecek ve nihayetinde başarıya ulaşacaktır.

“Erdoğan’ın en büyük korkusu budur. Bunu dağıtmak, itibarsızlaştırmak, unutturmak, 25,5 milyonun baskısından kurtulmak için elinden geleni ardına koymamaktadır. Bunun karşısında tüm partililerimize düşen 25,5 milyondan bir kişiyi bile feda etmeden, ülkemizin namuslu, vicdanlı hakkın yanında olan kitlelerinin sayısını artırmaktır.

“Ayrılarak değil, birleşerek yapacağız”

“Bu süreci yönetmek bir tek Genel Başkanımızın değil, tüm Cumhuriyet Halk Partililerin birlikte görevidir. Yapmamız gereken, Halil İbrahim sofralarında birleşerek, mücadeleye yorulmadan devam ederek, değişimin sadece bir gün değil, bir hayat boyu süren bir süreç olduğunu bilerek bu süreci yönetmektir. İsimler değişir, kişiler değişir önemli olan birleşen gücü tahkim etmek, zulmün karşısında hep birlikte durup mücadele etmektir. Biz ne yapacaksak ayrılarak değil, birleşerek yapacağız. Karşısındaki gücün bölünüp parçalanması planları yapanların heveslerini kursaklarında bırakacağız.” (Kısa Dalga)

Politika