Cumhurbaşkanı Danışmanı Uçum: “Fahrettin Altun’un pozisyonuyla bir bakanın pozisyonu arasında fark yok”

Gara operasyonu sonrasında HDP, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a “Halkın gerçekleri bilmeye hakkı vardır. Hesap vereceksiniz” demişti. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum da bir söyleşide “İletişim Başkanı'na 'Hesap verecek' demek, devletten hesap sormaktır” ifadelerini kullanmıştı.

Posta yazarı Murat Çelik, Mehmet Uçum’a  “Siz bu tartışmada “Devletten hesap sorulmaz” dediniz. Bu noktada ortaya şu soru çıkıyor: Devlet hesap verebilir olmamalı mı?” diye sordu.

Çelik’in "Devletten hesap sorulamaz mı" başlıklı yazısında aktardığına göre Uçum, özetle şu yanıtı verdi:

“Devletin kötü pratikleri ve yöneticilerin kusurları üzerinden hesap sorulur. Bunlar da devletin organları eliyle ve demokratik yollarla yapılır. Diyelim ki bir konuda suç işleme iddiası var. Gider savcılığa suç duyurusunda bulunursunuz. Hesabı soran yargıdır ve yargı devletin organıdır.

Yani devletten doğrudan hesap sormak gibi bir kavram yok. Buradaki mesele şu… Hukuki referans yok, tehdit var.

“Seçimlerde” ya da “Yargı önünde hesap vereceksiniz” türünden bir cümle kurulmuyor orada.”

Uçum, “Muhalefetin İletişim Başkanı için “Altun bir atanmış ama siyasi açıklamalar yapıyor” şeklinde eleştirileri var. Bu görüşe ne diyorsunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Fahrettin Altun’un pozisyonuyla bir bakanın pozisyonu arasında fonksiyon olarak bir fark yok şu anda. O da Cumhurbaşkanı’nın iletişim programını hayata geçiriyor. Bakın yöneticilere yönelik eleştiri, iddia hakkı elbette vardır ama buradaki asıl mesele şu: İdeolojik olarak, devlet karşıtı siyaseti meşrulaştırmaya çalışmak son derece tehlikeli bir şeydir ve bu gayrimeşru siyasettir. Hesap sorma mercileri ve hesap verme mecraları hukuk içinde bellidir. Devlet demokratik yollardan etkilenir, demokratik işleyişi güçlendirilir, meşru olan budur.”