Demirtaş: "Cezaevi koşullarımızda ciddi sınırlama ve tehdit var, hukuki haklarımızı kullanacağız"

Demirtaş: "Cezaevi koşullarımızda ciddi sınırlama ve tehdit var, hukuki haklarımızı kullanacağız"
Cezaevi koşullarında ciddi sınırlamalar ve tehditler olduğunu aktaran Selahattin Demirtaş, "Biz bunları pek fazla gündeme getirmesek de maalesef cezaevleri fiilen birer eziyet merkezine dönüşmüş durumda. Hukuki her türlü hakkımızı sonuna kadar kullanıyoruz, kullanacağız" dedi.

Beş yıldır cezaevinde bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Partim ve halkımız bana ne görev verirse severek ve onurla yapmaya hazırım. Buna Cumhurbaşkanlığı adaylığı da dahil" dedi.

Gazete Duvar’dan İrfan Aktan’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş özetle şunları söyledi:

MÜLTECİLER: “Mülteci karşıtlığının oluşmasında siyasetin dilinin etkili olduğu zaten biliniyor. Bu nedenle, öncelikli olarak bütün siyasetçilerin kullandıkları dile dikkat etmeleri, ayırımcılığa veya ırkçılığa yol açabilecek politikalardan uzak durmaları gerekir. .

CHP mülteci karşıtı kesimleri arkasına almak isterken AKP ise bu karşıtlığı yeni bir karmaşanın dinamosu haline getiriyor sanki. 

Türkiye’nin kaç göçmen alabileceği hesaplanmalı ve bu insanların barınma, sağlık, eğitim, gıda ve güvenlik ihtiyaçlarına ilişkin bütün altyapı hazır hale getirilmelidir. Toplumun desteği alınmadan göçmenler konusunda başarılı olunamaz. Buna özel önem vermek gerekir. 

Şu andaki gerilimleri sistematik bir planın parçası olarak görmüyorum. Daha ziyade hükümetin kullandığı dilden kaynaklı tek tek vakalar yaşanıyor. 

SEÇİMLER VE İTTİFAK:  Sanıyorum eylül ayında bu konuda HDP Genel Merkezi tarafından kapsamlı bir açıklama yapılacak ve seçimlere ilişkin tutumumuz netleştirilerek kamuoyuna ilan edilecek.

(Bazı aşiret reisleri veya aşiretlerin önde gelen isimlerinin CHP’ye geçmesi) Herkes siyasal tercihleri konusunda özgürdür. Hiç kimseyi bu tercihleri nedeniyle suçlayamayız veya bir tercih yapmaya zorlayamayız.

(AKP giderayak tekrar Kürtlere yanaşmaya mı çalışıyor?) Bu tür haberlerin çoğu spekülatif düzeyde kaldı. Benim duyduğum somut hiçbir şey yok. Her partinin, Kürtler dahil bütün seçmenlere yanaşması da normaldir. Bunda yadırganacak bir şey yok. Önemli olan o seçmenlerin nasıl tavır gösterecekleridir. Bunu da sandıkta hep birlikte göreceğiz.

CUMHURBAŞKANLIĞI: Partim ve halkımız bana ne görev verirse severek ve onurla yapmaya hazırım. Buna Cumhurbaşkanlığı adaylığı da dahil.

CEZAEVİ KOŞULLARI:  Sebahat Tuncel arkadaşımıza yönelik hakareti kendimize yapılmış kabul ederiz. Bu uygulamayı kınıyorum ve hukuk önünde sorumlularından hesap sorulması için avukat arkadaşlarımızın gereğini yapacağını biliyorum. Bizim koşullarımızdaysa ciddi bir sınırlama ve tehdit söz konusu. Biz bunları pek fazla gündeme getirmesek de maalesef cezaevleri fiilen birer eziyet merkezine dönüşmüş durumda. Zaten avukatlarım geçen hafta cezaevi koşullarımız nedeniyle Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesine (CPT) resmi başvuru yaptılar. Hukuki her türlü hakkımızı sonuna kadar kullanıyoruz, kullanacağız.

YENİ ROMAN:  Dipnot Yayınevi, yeni romanımın yayımı için son hazırlıkları yapıyor. Sanırım eylül ortası gibi okurla buluşacak. Şimdilik sadece romanın adının Efsun olduğunu söylemekle yetineyim.

Gündem