Denge ve Denetleme Ağı'ndan depreme ilişkin yetkililere 37 soru

Denge ve Denetleme Ağı'ndan depreme ilişkin yetkililere 37 soru
Türkiye'de faaliyet gösteren sivil toplum örgütü Denge ve Denetleme Ağı 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremelere ilişkin yetkililere çok sayıda soru yöneltti.

Denge ve Denetleme Ağı Türkiye'yi yasa boğan 7,7 ve 7,6'lık Kahramanmaraş merkezli, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa'da büyük yıkımlara neden olan depreme "Depremde Alınamayan Önlemler ve Müdahaledeki Sorunlara İlişkin Yetkililere Soruyoruz" başlıklı bir açıklama yaptı.

Açıklamada yekililere tam 37 soru soruldu.

İşte açıklam ve o sorular;

Devletin biz vatandaşlara karşı sorumluluklarının farkında olmak, bu sorumluluklara ilişkin talepte bulunmak ve hesap sormak bizleri “muhtaç” olan değil, haklarının farkında olan ve bu haklara ilişkin gerektiğinde hesap soran onurlu vatandaşlar yapar.

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli iki depremde on binlerce vatandaş yaşamını yitirmiş ve çok sayıda vatandaş da yaralanmıştır. Türkiye’nin deprem kuşağında olduğu bilinen bir gerçektir ve bilim insanları depremlerin zamanına ilişkin net veriler sunamasalar da Türkiye’de hangi bölgelerde hangi şiddette deprem olabileceğini kamuoyuyla ve karar vericilerle sıklıkla paylaşmışlardır. Depremlerde yaşanan can kayıplarının insan kontrolü dışındaki “kader” sonucu yaşandığını söylemek, doğru olmayacaktır.

Devletin temel işlevi vatandaşların can ve mal güvenliğini etkin şekilde sağlamaktır. Depremlerde can kayıplarını önleyici tedbirlerin etkin şekilde alınmamış olması, vatandaşların en temel haklarlarından olan yaşam hakkının devlet tarafından korunamadığına işaret etmektedir.

Yaşanan bu depremler ne ilktir ne de son olacaktır. 289 sivil toplum örgütünden oluşan Denge ve Denetleme Ağı olarak, “vatandaşlık onuru” için yaşadığımız yıkıcı afete ilişkin yetkililere aşağıdaki soruları yöneltiyoruz. Bu sorular, karar vericiler ve devlet kurumları tarafından alınmamış önlemleri ortaya koyarken, atılması elzem adımlara da işaret etmektedir:

  1. Bilim insanlarının özellikle 2020 yılında yaşanan Elazığ depremi sonrası bölgede bir deprem riskinin arttığı yönündeki uyarıları neden dikkate alınmamıştır? Bölgede olabilecek depremlere müdahale için neden ön hazırlık yapılmamıştır?
  2. Merkezileşmiş, afetlere daha etkin müdahale ve koordinasyonu sağlama konularında etkin olacağı söylenen sisteme rağmen depremin yıkıcı hasarlar verdiği bölgelere neden ekipler uzun süre ulaşamamıştır?
  3. AFAD’ın personel sayısının yetersizliği kendi raporlarına yansımasına rağmen neden gerekli önlemler alınarak kurum liyakatli personel ile kuvvetlendirilmemiştir?
  4. İçişleri Bakanlığı, kendisine bağlı çalışan AFAD’ı, bilim insanları tarafından yapılan uyarıları dikkate alarak neden depremin yaşandığı bölgede daha etkin kılamamıştır?
  5. Türkiye’nin bir deprem coğrafyası olduğu bilinirken ve uzmanlar tarafından yıkıcı deprem uyarıları sürekli şekilde yapılmışken neden afetlere müdahale ve koordinasyonda tek yetkili kurum haline getirilen AFAD’ın bütçesi düşürülmüştür?
  6. Depreme müdahale ve bu müdahaleyi koordinasyonla yetkilendirilmiş olan AFAD’ın personel sayısı deprem riski olan bölgelerde neden arttırılmamıştır?
  7. AFAD gibi son derece önemli yetkilere sahip bir kurumun idari personeli yeterli yetkinlikte midir? Bu kurumun yönetimi liyakatli kadrolardan oluşmakta mıdır? Değilse bu kadar kritik yetkilere sahip bu kurumun idari personeli belirlenirken neden liyakat ilkesi çerçevesinde personel alımı yapılmamıştır?
  8. 2011 yılında AFAD bünyesinde kurulan ve üyeleri arasında Genelkurmay Başkanlığı, Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler, üniversiteler, meslek kuruluşları, özel sektör kuruluşları, sivil toplum örgütleri, basın ve yayın kuruluşlarının bulunduğu “Türkiye Afet Risklerini Azaltma Platformu” ne kadar işlevsel ve çoğulcu çalışmıştır?
  9. Depremde önemli görevler üstlenmesi gereken bir diğer kurum ise Kızılay'dır. Kızılay yapılan deprem uyarılarına rağmen yeterli miktarda çadır neden üret(e)memiştir? Kızılay gibi köklü bir kurumun yönetici kadrosu, siyasi ilişkisi olmayan liyakatli kadrolardan oluşmakta mıdır?
  10. 10 ili etkileyen depremlerde, deprem yönetmeliğinin uygulamada olduğu yıllardaki, hatta 1-2 yaşındaki binalar dahi neden çökmüştür?
  11. Binaların depreme dayanıklılıkları bağımsız ve yetkin kurumlar tarafından denetlenmiş midir? Bu denetimler yapılmadıysa bunun nedeni nedir?
  12. Uzun yıllardır vatandaşlardan toplanan deprem vergileri nerelere harcanmıştır? Özellikle 2020 yılından itibaren deprem riskinin arttığı söylenen bu bölgede bu vergiler ne şekilde kullanılmıştır?
  13. İlgili kanunların (7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınması Gereken Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun ve 5442 sayılı İller İdaresi Kanunu) verdiği yetkiler düşünüldüğünde ilan edilen OHALin gerekçesi nedir? OHAL neden 3 ay süreyle ilan edilmiştir?
  14. Deprem sonrası yaşanan koordinasyonsuzluk nedeniyle daha da hayati hale gelen sosyal medya kısıtlanarak neden işlemez hale getirilmiştir? Bu kararın gerekçesi nedir?
  15. 1999 depreminde gerek güvenlik gerekse arama kurtarma çalışmalarında oldukça işlevsel olan Türk Silahlı Kuvvetleri neden depremin yaşandığı bölgelere ivedilikle sevk edil(e)memiştir?
  16. Deprem yaşanan bölgelerde neden etkin koordinasyon sağlanamamıştır? Neden sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerle etkin iş birliğine geçilerek yardımlar koordinasyon içerisinde sahaya aktarılmamıştır?
  17. Deprem sonrası delillerin karaltılmasını engellemeye yönelik adımlar (enkazlardan numune alma vd.) etkin şekilde atılmakta mıdır?
  18. Binaların deprem yönetmeliğine uygun yapılmamasından, proje aşamasından, proje/inşaat denetimine ve onay aşamasındaki ihmallerden sorumlu kişiler, etkin yargılama süreci sonucunda caydırıcı cezalara çarptırılacak mıdır?
  19. Depremzedelerin depremden etkilenen bölgelerdeki barınma, gıda, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçları önümüzdeki süreçte nasıl karşılanacaktır?
  20. Deprem sonrası iletişim neden neredeyse tamamen çökmüştür? Diğer depremler sonrasında da yaşanan bu durum neden tekrarlanmıştır? Telekomünikasyon şirketleri neden her depremde bu anlamda sınıfta kalmaktadırlar?
  21. Depremin yaşandığı illerden yansıyan yağma olaylarını önlemek için ne gibi adımlar atılmaktadır? Yağmacılara hukukun genel ilkeleri çerçevesinde yaptırımlar uygulanmakta mıdır?
  22. Depremzedelere etkin şekilde sağlık hizmetleri sağlanmakta mıdır? Yeterli ilaç, sağlık ekipmanı ve uzman personel sahada mıdır? Salgın hastalık riskini azaltacak hangi önlemler alınmaktadır?
  23. Diğer bölgelerden doktor ve sağlık personeli yönlendirmek varken depremzede doktorlar uzun saatler ve günler boyunca neden bölgede çalıştırılmıştır?
  24. Salgın hastalık riskini azaltacak hangi önlemler alınmaktadır?
  25. Halk temiz suya ulaşabilmiş midir? Depremin ardından seyyar tuvaletler usulüne uygun ve yeteri miktarda halkın kullanımına sunulmuş mudur?
  26. Halk gıdaya ulaşabilmiş midir? Beslenme yetersizliği oluşmaması için ne gibi önlemler alınmıştır?
  27. Geçici barınma yerleri sağlık yönünden usulüne uygun hazırlanmış mıdır? Bu hizmetleri sağlayacak yetkin personel var mıdır?
  28. Bölgede hijyen koşullarının iyileştirilmesi, sürekli sağlık hizmetinin verilmesine yönelik atılacak adımlarda Türk Tabipler Birliği gibi meslek örgütleri ile koordinasyon sağlanacak mıdır?
  29. Depreme dayanıklı olması gereken kaç sağlık kurumu yıkılmış ya da kullanılamaz hale gelmiştir?
  30. Yetkililer deprem yardımı sağlayan sivil toplum kuruluşlarıyla etkin koordinasyon sağlamakta mıdır? Siyasetçilerin sivil toplum kuruluşlarına yönelik ayrıştırıcı söylemlerinin ve sahada yaşanan zorlukların nedeni nedir? Böyle bir durumda toplumsal olarak seferber olunmuşken neden kutuplaştırıcı söylemler sürdürülmektedir?
  31. Depremde yakınlarını kaybetmiş çocuklara yönelik ne gibi önlemler alınmaktadır?
  32. Arama kurtarma çalışmalarında arama kurtarma kuruluşları arasında engellemeler olduğu doğru mudur?
  33. Deprem sonrası alınan, üniversitelerin yaz dönemine kadar uzaktan eğitime geçmesi kararının gerekçesi nedir? Alternatif yöntemler düşünülmüş müdür? Bu karar alınırken konunun tüm paydaşlarıyla etkin istişarede bulunulmuş mudur?
  34. Deprem bölgesindeki okul öncesi ve temel eğitime ilişkin alınan kararlar konunun uzmanları, sivil toplum ve meslek örgütleri ile bir araya gelinerek istişare edilmiş midir?
  35. Enkaz altından insanlar hala canlı çıkarılabiliyorken neden arama kurtarma çalışmaları yavaşlatılarak enkaz kaldırma sürecine geçilmiştir?
  36. Deprem bölgelerinde hasar gören ya da görmeyen tarihi yapıların korunmasına yönelik adımlar atılmakta mıdır?
  37. Deprem sonrası ortaya çıkan molozlar nerede muhafaza edilecektir ve nasıl kullanılacaktır? Bu malzemeler etkin şekilde geri dönüştürülecek midir?

(Kısa Dalga)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem