Deniz Zeyrek'in 'gözümle gördüm' dediği AKP ile arka kapı diplomasisi iddiasına HEDEP'ten açıklama: Bu iddialar doğru değil

HEDEP Sözcüsü Ayşegül Doğan, partinin yerel seçim stratejisine ilişkin Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuştu.

HEDEP’in yeni dönem mottosunun “kaybettirmek-kazandırmak” yerine “kazanmak” olacağını ifade eden Doğan, kimlerle ve nasıl ittifak yapabileceklerini “İttifak olacaksa aleni, ilkeleri kamuoyu ile paylaşılan, demokrat, kapsayıcı, Kürt’ü tanıyan, ayrımcı olmayan, halka hizmet edecek bir anlayışla olacak" diye açıkladı.

Doğan, gazeteci Deniz Zeyrek’in AKP ile arka kapı diplomasisi yürütüldüğü iddiası hakkındaki soruya şu yanıtı verdi:

"Bu iddialar doğru değil. Her seçim öncesi olduğu gibi partimizin iktidarla arka kapı diplomasisi yürüttüğü iddia ediliyor. Yalnızca iktidarla değil, hatırlayalım 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde de benzer iddialar Millet İttifakı’yla ilgili de gündeme geldi. Her nedense HEDEP dışındaki siyasi partiler arası diyalog olağan görülürken; partimiz söz konusu olduğunda şüpheli yaklaşılıyor.

Elbette neden böyle yaklaşıldığını biliyoruz. Bazı kesimlerin iyi niyetli değerlendirmelerini tenzih ederek; bu durumu Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin kazanmalarına ve muhtemel kazanımlarına dönük en hafif deyimiyle korkunun tezahürü olarak tanımlayabiliriz. Meşru ve yasal bir siyasi parti olarak ilkelerimiz çerçevesinde herkesle görüşebiliriz."

Deniz Zeyrek ne demişti?

Fox TV’de Orta sayfa programında konuşan gazeteci Zeyrek, gözüyle gördüğünü söyleyerek “HEDEP ile AKP arasında arka kapı diplomasisi başladı” demişti.

Zeyrek "Bakmayın Demirtaş'a selam çaktı diye eleştiriyorlar. Ben gözümle gördüm. Çok sözü dinlenen iki yönetici, aynı arabaya bindiler ve iktidardan bir isimle görüşmeye gittiler. AKP'li ismin belirlediği bir mekana gittiler, dışarıda görüştüler" diye konuşmuştu.

Zeyrek’in şunları kaydetmişti:

“AKP ile HEDEP arasında arka kapı diplomasisi başladı. Gözümle gördüm 2 HEDEP yöneticisi iktidardan bir isimle görüşmeye gitti. HEDEP, güvenmediği için yazılı bir protokol istiyor, AKP tarafı vermek istemiyor. Öyle bir şey olursa, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ümit Özdağ'la yaptığı protokol gibi... Devlet Bahçeli o an Cumhur İttifakı'nı terkeder. Çok da samimi bulmuyorum, bir taraftan CHP'yi bununla vurmaya çalışacaksınız, diğer taraftan HEDEP'le görüşmeye yapıp CHP'yi eleştireceksiniz...” (Kısa Dalga)