'Dış politika bir fotoğraf olsaydı' karesinden 'FETÖ' savunusu çıktı

'Dış politika bir fotoğraf olsaydı' karesinden 'FETÖ' savunusu çıktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın NATO politikasını 'zafer' olarak niteleyen AKP'li isimler Erdoğan'ın AKPM'de eli cebinde yaptığı konuşmayı 'Dış politika bir fotoğraf olsaydı' notuyla paylaştılar. Erdoğan o toplantıda, daha sonra kumpas olarak tanımlayacağı 'FETÖ'nün Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarını savunuyordu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, teröre destek vermekle suçladığı ve “Somut adım olmadan evet demeyiz” çıkışını yaptığı İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularına Madrid'deki NATO Liderler Zirvesi'nde evet dedi.

Liderler Zirvesi’nin ardından başta AKP’li siyasetçiler ve bürokratlar olmak üzere iktidara yakın medya, Erdoğan’ın Madrid’den zaferle ayrıldığını söyledi. AKP’li çok sayıda isim de Erdoğan’ın 2011 yılında, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde eli cebinde yaptığı konuşmaya dair fotoğrafı paylaştı ve “Dış politika bir fotoğraf olsaydı” notunu düştü.

Gerçek Gündem'den Furkan Karabay, Erdoğan'ın eli cebinde yaptığı konuşmanın içeriğini hatırlattı. Erdoğan, söz konusu fotoğrafının çekildiği Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’de Fethullahçıların başlattığı kumpas davalara yönelik gelen eleştirilere yanıt vermiş, davalara sahip çıkmıştı.

14 Şubat 2011 tarihinde, "Ergenekon terör örgütü üyeliği ve bu kapsamda halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlamasıyla Odatv’ye polis baskını yapılmıştı. Dava sürecinde, Fethullahçı emniyet mensupları tarafından bilgisayarlara sahte belgeler yüklenmişti.

Dönemin Özel Yetkili Savcısı şimdi ise firari olan FETÖ’cü Zekeriya Öz’ün yürüttüğü soruşturma kapsamında, Odatv yöneticileri Soner Yalçın, Doğan Yurdakul, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Müyesser Yıldız, Mümtaz İdil ve gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Sait Çakır, Coşkun Musluk, MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu, emekli emniyet müdürü Hanefi Avcı ve İklim Bayraktar da gözaltına alınmıştı.

Gözaltı sürecinin ardından tutuklama kararları verildi. Tutuklananlar arasında “İmamın Ordusu”nu yazan Ahmet Şık da vardı. Soruşturmayı yürüten savcı Zekeriya Öz'ün talebiyle İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce "İmamın Ordusu" adlı kitabın "terör örgütü dokümanı" olduğu gerekçesiyle kopyaları için toplanma ve el konma kararı verildi.

Ancak gazetecilerin inisiyatifiyle Ahmet Şık’ın Fethullahçı yapılanmayı deşifre ettiği kitap "Dokunan Yanar" alt başlığıyla internetten yayımlandı. Fethullahçıların Emniyet teşkilatı içindeki kadrolaşmasını ortaya çıkaran kitaba kısa sürede çok sayıda kişi ulaştı.

ERDOĞAN TOPLATILAN KİTAP İÇİN O TOPLANTIDA 'BOMBA' DEDİ

O günlerde ise dönemin başbakanı Erdoğan, Avrupa Konseyi binasında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Kurulu’ndaydı. Meclis’teki bir parlamenter söz istedi ve Erdoğan’a İmamın Ordusu kitabını ve Ahmet Şık ile gazetecilere yapılan operasyonu sordu. Erdoğan ise Fethullahçıların devlet içerisindeki kadrolaşmalarını deşifre eden gazeteciler için “bombacı” toplatılan İmamın Ordusu için ise “bomba” benzetmesinde bulundu.

Erdoğan, “Bombayı kullanmak suçtur ama bombanın hazırlanmasındaki malzemeleri kullanmak da suçtur. Diyelim ki bir yerde bombanın kullanılmasında ne varsa, fitilinden ta diğer maddelerine varıncaya kadar ne varsa bunun ihbarı gelmişse, güvenlik güçleri gidip bunları toplamaz mı, almaz mı? Çünkü bu da bir suç teşkil etmektedir. Gider onları alır. Burada da eğer daha önce gelmiş belgeler ve bilgiler içerisinde bu tür hazırlıkların olduğu varsa, yargı da bununla ilgili kararını vermiştir ve güvenlik güçlerimizden 'şu adreste böyle bir hazırlık vardır, gidin bu hazırlığı alın gelin' demiştir” ifadelerini kullandı.

O günden sonra iktidarla Fetullahçıların yolları ayrıldı, Fetullah Gülen 'FETÖ' oldu. 'FETÖ'cüler 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulundu.

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Politika