Tanrıkulu'na soruşturma maziyi hatırlattı: Dışişleri'ne göre 'soykırım' demek suç değil

Tanrıkulu'na soruşturma maziyi hatırlattı: Dışişleri'ne göre 'soykırım' demek suç değil
Sezgin Tanrıkulu'na açılan soruşturma, Dışişleri Bakanlığı'nın sitesinde 2010'da yanıtlanan bir soruyu hatırlattı. Sitede, "Türkiye’de 1915 olaylarını soykırım olarak nitelemek bir suç mudur" sorusuna "1915 olayları Türkiye’de bir tabu değildir. Birbirinden ayrılan anlatıları savunmak ifade özgürlüğü bağlamında yasaldır" deniliyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında 'Ermeni Soykırımı' tweet'iyle ilgili nedeniyle soruşturma başlattı.

Tanrıkulu, Soykırım'ın 107'inci yıldönümünde şu mesajı paylaşmıştı: "107 yıl önce #24Nisan1915’te yüzlerce Ermeni aydını İstanbul’da gözaltına alınıp, Çankırı, Ayaş, Ankara’ya sürüldü ve zorla kaybedildi. Kötülüğün miladı ile olan bu tarihle yüzleşmeden gerçek adalet sağlanamaz."

Avukat Akın Atalay ise soruşturma haberinin ardından Twitter adresinden Dışişleri Bakanlığı'nın resmi sitesinde 'Sorularla Dış Politika' bölümünde yer alan "Türkiye’de 1915 olaylarını soykırım olarak nitelemek bir suç mudur ve bunu iddia edenler ceza soruşturmasıyla mı karşılaşır?" sorusuna verilen yanıttan kesinti paylaştı. Atalay, "Sayın @TC_Disisleri Ankara Başsavcılığının @MSTanrikulu hakkındaki soruşturmasından sonra Bakanlığın web sayfasında yer alan aşağıdaki bölümü değiştirmeniz gerekmez mi? “Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün” dedi.

ekran-resmi-2022-04-25-12-44-32.png

Atalay'ın paylaştığı soru ve yanıt halihazırda Dışişleri Bakanlığı'nın resmi sitesinde duruyor. Sitedeki bölüm şöyle:

Türkiye’de 1915 olaylarını soykırım olarak nitelemek bir suç mudur ve bunu iddia edenler ceza soruşturmasıyla mı karşılaşır?"

"Türkler ve Ermeniler 1915 olaylarına ilişkin ihtilafın arka planına ilişkin farklı anlatılara ve kişisel hafızalara sahiptir. Biz 1915 olaylarını bir “soykırım” olarak tanımlamıyoruz ve bu trajik olayların bahsederken bu terimin kullanılmasını kabul etmiyoruz. 1915 olayları Türkiye’de bir tabu değildir. Birbirinden ayrılan anlatıları savunmak ifade özgürlüğü bağlamında yasaldır. Ermeni görüşünü destekleyen kitaplar, tartışmalar, makaleler Türkiye’de sıra dışı değildir. Bu durum, son yıllarda Avrupa Birliği tarafından yayınlanan İlerleme Raporlarında da açıkça ifade edilmektedir.

Bununla beraber, AB üyesi de olan bazı Avrupa ülkeleri, “soykırımın” inkârını suç kabul eden yasalar kabul etmiştir ve uluslararası hukuk ve tarihi gerçekleri görmezden gelerek bu yasaları 1915 olaylarına da uygulamaktadır. Siyasi kazanım elde etmeyi amaçlayan ülkelerdeki bu tip çabalar, demokratik toplumların temel değerlerinden biri olarak kabul edilen ifade özgürlüğüne karşı ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Bu noktada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından karara bağlanan Perinçek-İsviçre davasını hatırlamak gerekir (Büyük Daire kararı, 15 Ekim 2015; ilk Daire kararı, 17 Aralık 2013). Bu dava, sadece 1915 olaylarının nitelendirilmesine ilişkin Türk yaklaşımını benimsediği için değil, demokrasinin temel sütunlarından biri olan ifade özgürlüğüne olan bağlılığı teyit ettiği için de tarihi niteliktedir.

Dava çerçevesinde AİHM, 1915 olaylarının hukuki olarak "soykırım" şeklindeki tanımlanamayacağı yönündeki inancı sebebiyle, İsviçre'nin Doğu Perinçek'in ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğine hükmetmiştir.

Dava, 1915 olaylarının hukuki karakterinin kamu çıkarını ilgilendiren meşru bir tartışma konusu olduğunu teyit etmiştir. Buna göre, her bireye, Osmanlı tarihine ilişkin kendi düşüncelerini özgürce ifade etme hakkını kullanabilme ve Ermenilerin yaşadığı acıları "soykırım" dışında da nitelendirebilme konusunda izin verilmesi gerekir.

AİHM'nin de vurguladığı üzere, 1915 olaylarının hukuki olarak soykırım şeklinde nitelendirilmesini reddetmek tek başına Ermeni halkına yönelik nefretin kışkırtılması anlamına gelmemektedir. 1915 olaylarının hukuki açıdan soykırım şeklinde nitelendirilmesine karşı çıkmak Holokost'u inkâr etmekle bir değildir. Holokost’un inkârı günümüzde antisemitizmin temel aracıyken, bugün "Ermeni-karşıtlığı" gibi bir olgu bulunmamaktadır.

Fransız Anayasa Konseyi, 8 Ocak 2016 tarihinde AİHM'nin Perinçek davasını takip eden ve esas alan bir karar vermiştir. Bu karar da, 1915'in, Holokost gibi yetkili bir mahkeme kararıyla ortaya koyulan soykırım suçuyla bir olmadığı bir kez daha teyit edilmiştir."

Dışişleri Bakanlığı'nın bu soru ve yanıtı 2010 yılında da Hürriyet gazetesinde 'Dışişleri: 1915 olaylarına soykırım demek suç değil' başlığıyla haberleştirilmiş. (Kısa Dalga)

ekran-resmi-2022-04-25-12-43-33.png

Gündem