AVUKAT EBRU TİMTİK'İN AYM BAŞVURUSU "MİRASÇILARI BAŞVURMADI" DİYE DÜŞÜRÜLDÜ

AVUKAT EBRU TİMTİK'İN AYM BAŞVURUSU "MİRASÇILARI BAŞVURMADI" DİYE DÜŞÜRÜLDÜ
Anayasa Mahkemesi, “tahliye talepli başvurusunu” ölmeden önce reddettiği Avukat Ebru Timtik’in “adil yargılanma, haksız tutuklama ve işkence” iddialarını içeren bireysel başvurusunda “ölüm nedeniyle düşürme” kararı verdi. Mahkeme, “Mirasçılarını 4 ay bekledik, davaya devam etmek için başvuran olmadı” dedi.

Avukat Ebru Timtik, “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılanırken adil yargılanma talebiyle ölüm orucuna başlamıştı. Eyleminin son dönemlerinde sağlık gerekçesiyle tahliyesi yönünde tedbir kararının alınması için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi, Timtik’in Avukat Aytaç Ünsal ile birlikte yaptığı başvuruyu geçen yıl 14 Ağustos’ta reddetti. Mahkeme,  “Hastane koşullarında tıbbi takip ve tedavileri sağlanabilir” dedi. Yani tutukluluğun adresi için hastaneyi gösterdi.

Ne var ki Timtik, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararından 13 gün sonra, ölüm orucunun 238’inci gününde, 27 Ağustos 2020’de yaşamını yitirdi.

ADALET “ÖLÜM NEDENİYLE DÜŞTÜ”

Ebru Timtik, kendisi gibi Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi olan Avukatlar Ayşegül Çağatay, Görkem Ağdede, Nadide Özdemir ve Gülser Sarıgül ile birlikte Ağustos 2019 ve Ocak 2020’de haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.

Timtik ve arkadaşları, örgüt üyeliğinden yargılandıkları dava öncesindeki “gözaltı ve tutuklulukların haksız olduğunu”, “gözaltındayken işkence gördüklerini”, “soruşturma sırasında dosyalarına erişemediklerini”, nitekim “Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sırasında da adil yargılanmadıklarını” iddia ediyorlardı. Anayasa Mahkemesi’nden bu durumların tespitini istiyorlardı.

Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu sonuçlandırdı. Ve tüm başvurular “hak ihlali yoktur” gerekçesiyle reddedildi. Mahkeme, işkence ve haksız tutuklama iddiaları için, “yargı yollarını tüketmediniz” dedi. Adil yargılanmadıkları iddiaları için de “başvurunuz dayanaktan yoksun” hükmünü kurdu.

Mahkeme, Timtik’in arkadaşları yönünden bu tespitleri yaparak başvurularını reddederken, Timtik’in dosyasını “Ölüm nedeniyle düşürdü.” Bu durum mahkeme kararına, “Başvurucu Ebru Timtik yönünden başvurunun düşmesine” şeklinde bir cümle ile yansıdı.

“DÖRT AY MİRASÇILARINI BEKLEDİK”

Anayasa Mahkemesi’nin arşivlerine, “Ayşegül Çağatay ve diğerleri başvurusu” olarak geçen kararda, Ebru Timtik daha yaşıyormuş gibi uzun uzun değerlendirmeler yapıldı. Hatta Adalet Bakanlığı’ndan hakkında sorulan görüşe bile yer verildi.

Kararın sonlarına doğru Timtik’in 27 Ağustos 2020’de öldüğü notu düşüldü. Anayasa Mahkemesi’nin İçtüzüğü’nde, “başvurucu başvurusu incelenirken ölürse ne olur?” sorusunun yanıtı yoktu. İçtüzük’te, Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluş Kanunu ve Mahkeme İçtüğüzü’nde hüküm bulunmaması halinde “usul yasalarındaki hükümlerin uygulanacağı” yazıyordu. Mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava sırasında taraflardan birinin ölümünü” düzenleyen şu hükmüne başvurdu:

Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.”

Medeni Kanun’da da “Miras 3 ay içinde reddolunabilir” deniyordu. Mahkeme bu düzenlemeleri ve daha önceki benzer durumlarda verdiği kararları da hatırlattıktan sonra, Timtik’in ailesinden 3 ay boyunca başvuru beklediğini, hatta önceki kararlarındaki uygulaması gibi, bu 3 ayın 30 gün de ek süreyle 4 aya çıktığını ancak başvuruda bulunanın olmadığını belirtti. Mahkeme kararında, Timtik’in başvurusunu neden düşürdüğünü şöyle anlattı:

“Somut olayda başvuru devam ederken ölen başvurucunun mirasçıları ölüm tarihinden itibaren dört ay geçmesine rağmen başvuruya devam etmek istedikleri yönünde herhangi bir talepte bulunmamıştır.”

Anayasa Mahkemesi kararına şu cümleleri de ekledi:

“Öte yandan somut başvuruya benzer şikayetler, Anayasa Mahkemesince karara bağlanmış olup bu kararlarda ilgili Anayasa hükümleri uygulanıp yorumlanmış, temel hak ve özgürlüğün kapsam ve sınırları belirlenmiştir.”

Özel Haber